Yayaya öncelikli yılda yayalar rahat olmalı

IŞIKTA BİLE TEDİRGİNİM
Buraya kadar her şey çok güzel. Sürekli bir yaya olarak, bu kampanyayı ne denli yararlı bulup, desteklediğimi daha önce dile getirdim. Peki sürücüler, yayaya öncelik vermekte duyarlı mı? Pek olumlu görüş bildiremeyeceğim. Örneğin, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda ışıklı geçitlerde yayaya yeşil yanarken bile karşıya tedirgin geçtiğimi vurgulayayım.

BAŞKAN’DAN İÇTEN İTİRAF
Geçenlerde gazete ve sosyal medya sitelerinde bir haber, daha doğrusu içten bir itiraf. Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkan Vekili, İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Celil Anık, Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan değişiklikle yaya öncelikli trafik dönemine geçildiğini vurgulayıp şunları söyledi:

KAYIPLAR ÖNLENECEK AMA
“Bu düzenleme ile sürücülerin, trafik polisi veya ışığı bulunmayan, ancak işaret veya levhalarıyla belirlenmiş kavşak giriş ve çıkışlarına, yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken yavaşlaması, geçen veya geçmek üzere bulunan yaya varsa ilk geçiş hakkını vermesi zorunlu hale geldi. Can kayıplarının önlenmesi hedeflendi.”

ESKİ ALIŞKANLIK SÜRÜYOR
Anık, tüm sürücülere çağrıda bulunulmasına karşılık eski alışkanlıkların sürdüğüne dikkat çekti, şöyle konuştu: “Eskiden olduğu gibi yayalar, sürücülere yol vermeye devam ediyor. Bunu üzülerek takip ediyoruz. Başta üyelerimiz olmak üzere tüm sürücülere, her birinin aynı zamanda yaya olduklarını anımsatıyor ve yayalara öncelik tanınmasında duyarlı davranılmasını istiyoruz. Eğitim programları düzenleyerek kuralları uyulması yönünde bilinç oluşturmaya çalışıyoruz.”

HER SÜRÜCÜ NASIL EĞİTİLECEK
Şoförlerin başkanı, öz eleştiriyle yakınıyor, ancak eğitimle yayaya öncelik bilinci oluşturmaya çalıştıklarını söylüyor. Dilerim çabalar sonuç verir. Ama sormadan edemiyorum. Başta toplu taşım olmak üzere, kamu araçları sürücülerine yayaya öncelik eğitimi veriliyor mu? Özel araç sürücüleri bu konuda ne kadar bilinçli? Dedim ya, sürekli bir yaya olarak, karşıdan karşıya tedirgin olmadan geçmek istiyorum. Sürücülerin kısa sürede yayalara öncelik vermesini diliyor ve umuyorum.

-----

BİR ÖNEMLİ ÇALIŞMA
Tarih canlanıyor

AKHİSAR’ın nabzını yıllardır tutan deneyimli gazeteci Haldun Akyüz’ü konuk ederim zaman zaman. Bugün de tarihle ilgili bir haberini iletiyorum Akyüz’ün: “Bazı tarihçilere ve arkeologlara göre 9 bin yıllık tarihi olan Akhisar’da ören yeri Thyateira’da (Tepe Mezarı) Roma Dönemi’nden sütunlu yol ve üst yapı elemanları kazıları, eski hastane bölgesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Manisa Valiliği, Adnan Menderes Üniversitesi ve Akhisar Belediyesi’nin destekleriyle sürüyor. Tepe Mezarı’nda yıllar önce çıkarılan tarihi eserlerin bir yılda ayağa kaldırılması planlandı.

TURİZME KATKI SAĞLAYACAK
Belediye Başkanı Salih Hızlı, kazı başkanı Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Akdeniz çalışmaları inceledi. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü desteğiyle gerçekleştirilen projenin Akhisar turizmine büyük katkı sağlayacağına dikkat çeken Prof. Akdeniz, şunları söyledi:

ÇEŞİTLİ KÜLTÜRLERDEN İZLER
‘Thyateira sadece bir antik kent değil. Prehistorik dönemlerden itibaren yerleşim görmüş bir alan. Eski Hastane Höyüğü’ndeki kazılarda bunu ispatladık. Höyükte Neolitik dönem sonuyla ilk Kalkolitik dönemden itibaren iskan izlerine rastladık. Lydia bölgesinin ilk defa bu kadar kuzeyinde tabaka kazısında o kültürden kalıntılar tespit ettik.

BU PROJE ÇOK BÜYÜK
Ancak Akhisar’daki yerleşimin doruk noktası Roma İmparatorluk dönemi. Özellikle M.S. II ila IV. yüzyıllar arası zengin yerleşim mevcut. Tepe Mezarı da bu tarihlerden itibaren yerleşime dahil olmuş. Bu büyük bir projedir. Çalışma sonunda 11 sütun, kısmen üst yapı elemanlarıyla ayağa kaldırılacak. Turist sayısında artış bekliyoruz.’

ZENGİNLİK KATACAĞIZ
Çalışmalarla turizme zenginlik katacaklarını ifade eden Başkan Hızlı, ‘Akhisar çok zengin tarihe sahiptir. Şehrin her türlü değerini geliştirmek öncelikli görevlerimizdendir. Akhisar’ın kültürel varlıklarını hep beraber sahip çıkıyoruz’ dedi.”

-----

BİR ALINTI
Engin Yavuz’dan: İnsan, güldüğü kadar insandır. (Moliere)