Paylaş
DOĞAYA HER ZAMAN MAĞLUBUZ
Çanakkale’de insanın insanla savaşından zaferle çıktık. Ancak, 108 yıl sonra insanın doğayla savaşında yine mağlup olduk. Çanakkale’de aylar süren savaşta resmi kayıtlara göre 57 bin şehit verilirken, aynı gün 9 saat arayla gerçekleşen 65 ve 45 saniyelik depremlerde 50 bine yakın canımızı verdik.
Hepsi birer yaşamdı, hepsinin birer hikayesi, hayali vardı... Şeyh Edebali, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyor. Peki, Edebali’nin SESİNİ DUYAN VAR MI? Deprem 6 Şubat’ta oldu. 108 yıl önce yine bir şubat ayında Çanakkale bombalandı. Kadınlar, cephedekiler için iki günde, aralarında bin 700 kuruş topladı. O kadınlar; yardım aksatanlara, millet malıyla hava atanlara, stokçulara belki de şöyle sesleniyor: SESİMİ DUYAN VAR MI?
ELİMİZİ UZATAMADIK
Atatürk, ölüm döşeğinde canı pahasına direndi. ‘Hatay benim şahsi meselem’ dedi ve Hatay’ı kurtardı. Biz aynısını yapamadık, kadim şehir, medeniyetler şehri Hatay’a elimizi uzatamadık. 108 yıl önce Çanakkale Kanlıdere, Zığındere, Kocadere’de canlarımız gitti. Bugün Hatay’da ‘Hayat Suyu’ denen Asi Nehri kenarında hayatlar bitti. Ve medeniyet sesleniyor: SESİMİ DUYAN VAR MI?
BELKİ HESAP SORUYORLAR
108 yıl önce ‘Çanakkale Geçilmez’ diyenler... Canından, cananından vazgeçenler, menfaatinden vazgeçmeyenlere belki de hesap soruyor: SESİMİ DUYAN VAR MI? Depremde gördük ki, Türk’ün Türk’ten başta dostları da varmış. Atatürk ne güzel demiş: ‘YURTTA BARIŞ, CİHANDA BARIŞ...’ Atatürk’ün SESİNİ DUYAN VAR MI?
Bugün birçok şey 108 yıl öncenin Çanakkale’si gibi, cephe gerisi gibi... Kahramanmaraş’ta büyük yıkım, gözyaşı. Hatay’da mahşere kalan düğünler. Gaziantep’te, Malatya’da defnedilen hayaller var. Adıyaman’da, Diyarbakır’da geride kalan çeyizler, Kilis’te, Adana’da, Osmaniye’de, Şanlıurfa’da yürekte yangınlar, gözyaşlarını silen kınalı eller var.
Savaşlarda, depremlerde çok insanımızı kaybettik, ama insanlığımızı kaybetmedik. 108 yıl önceki gibi felaketler karşısında yine rahat uyuyamayanlar, cepheye gidercesine akın akın deprem bölgelerine gidenler var. Cepheye kağnıyla top, tüfek taşıyanların yerinde, TIR’larla, kamyonlarla giyecek, yiyecek taşıyanlar var...
MİMARI ATATÜRK OLANLAR
Ve tıpkı 1915’lerin Anadolu’su gibi... Elini taşın altına, vücudunu enkazın altına koyanlar, derinlerden gelen SESİ DUYANLAR var. 108 yıl önceki Çanakkale gibi cesur, 100 yıl önceki Atatürk gibi akıldan ve bilimden yana olmaya ihtiyacımız var. ‘Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı’ başlıyor. Temeli milli egemenlikten, kolonları bilimden bir cumhuriyet. Kirişleri akıldan, çimentosu dayanışmadan, duvarları çağdaşlıktan bir cumhuriyet. Mimarı Atatürk olan bir cumhuriyet...
ATATÜRK’Ü SAYGIYLA ANIYORUZ
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, 18 Mart konuşmalarını güncel konularla özdeşleştirir. 6 Şubat depremlerini ele aldığı son konuşmasından özet sundum. Çanakkale Zaferi’ni kutlarken, Atatürk ve silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi, depremde, selde yitirdiğimiz canlarımızı saygıyla anıyorum.
Paylaş