Özel çocuklar ve aileleri ‘sıradan olmak’ istiyor!

BUGÜN Dünya Otizm Farkındalık Günü... Bu özel günde, çok özel bir konuğum var;“Merhaba efendim. Bugün bu köşenin konuğu oğlum Efe ve benim şahsımda otizmli çocuklarla aileleri. Benim adım Fedai Ünal. Eski bir Hürriyet emekçisiyim ve otizmli bir evlat babasıyım. Dilim döndüğünce önemsediğimiz şeyler hakkında bir iki kelamım olacak. Alakanıza şimdiden teşekkür ederim.

Haberin Devamı



BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KARARI
İlk cümlem Nedim abime; Yine köşeni benim şahsımda çocuklarımıza açtığın ve her daim yanlarında olduğun için teşekkür ederim. ‘2 Nisan, tüm dünyada otizm konusunda farkındalık oluşturmak ve otizmden kaynaklanan sorunlara çözümler bulmak amacıyla, 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından (Dünya Otizm Farkındalık Günü) olarak ilan edilmiştir.’ İnternet üzerinden yaptığınız arama sonucu aynen böyle diyor.

MAVİ MESAJLARDAN GEÇİLMEZ
Ülkemizde ve dünyada 2 Nisan olunca hemen tüm meydanlar, otizm farkındalığının rengi maviye bürünür. Instagram, Facebook, Twitter içli ve mavi mesajlardan geçilmez. Duygu dolu mesajlar verilir televizyonlardan, radyolardan.
Otizmin farkındayız, farkındayım, farkında ol... Koca bir hafta her yer bu mesajlarla dolar, taşar. Ve sonra, sonra ‘aynı eğitime devam!’ Neredeyse hiçbir şey değişmeden bir sonraki 2 Nisan’ın yolu gözlenir.

FAZLA BEKLENTİSİ YOKTUR
Halbuki; otizimli çocuklar, özel çocuklar öyle çok da fazla bir şey beklemez çevrelerinden. Tıpkı sizin gibi, diğer çocuklar gibi, anayasal bir hak olan ‘eğitim eşitliği’nden yararlanmak ister. Aynen torununuz Ali, yeğeniniz Ayşe gibi arkadaşı olsun ister. Parka gitmek ister mesela, diğer çocuklar ondan kaçmasın, diğer anneler, babalar kendi annesine, babasına başka dünyadanmış gibi bakmasın ister. Öyle söylendiği gibi ‘özel çocuk’ olmak gibi bir isteği yoktur aslında.

ÇOĞUNA ZORUNLU EV HAPSİ
Otizimli çocuğun en büyük isteği ‘Sıradan olmaktır’. Aklı söyler bunu da, dili söyleyemez. Anlayın ister, anlayış bekler. Aynı şey aileler için de geçerlidir. Herkes gibi bir lokantaya, konsere, parka, sokağa çıkmak isterler. Ama tuhaf bakışlar zincir vurur ayaklarına. İşte o zincir birçok otizmli çocuğumuzu eve hapseder! Aslında bir anda hallolur bunlar biliyor musunuz? Çok fazla bir şey yapmaya gerek kalmadan bir anda hallolur.

EĞİTİM SÜRESİ ARTIRILMALI
Sihirli cümlesiyse ‘Ağaç yaşken eğilir.’ Önce devlet, neredeyse görmezden geldiği otizmli çocuklar için eğitim sürelerini artırmalı. Bu çocuklar da, diğer çocuklar kadar eğitimden faydalanmalı. Normal okullardaki tüm öğretmenler ve çocukların eğitim gördüğü sınıf velileri kesinlikle otizm hakkında minik bir eğitimden geçirilmeli.
İşte bundan sonraki süreç zamanla tüm topluma olumlu anlamda yayılacaktır diye düşünüyorum. Öğretmenin, ailenin sıradan gördüğü bir otizm, yarın otizmli çocukların da arkadaşı olmasına yol açacaktır. Ailelerin evlerinde çocuklarına ahlı, vahlı değil de, doğru, dürüst anlattıkları otizm, yarın çok daha bilinçli, duyarlı bir toplum bilinci kazanmamızı sağlayacaktır.

SEVGİYLE ANLAYIŞLA BAKIN
Yani demem o ki; sıradan olmak istiyor otizmli çocuklar. Meraklı bakışlara değil, sevgi, anlayış dolu bakışlara hedef olmak istiyorlar. Ha bir de, sanki 2 Nisan bir bayrammış gibi ‘kutlama mesajı’ duymak istemiyorlar.
Kalın sağlıcakla...”
Günün anlamla önemini süslü, abartılı anlatmaya gerek yok herhalde. Yıllarca Hürriyet çatısı altında birlikte çalışmaktan onur duyduğum sevgili Fedai Ünal, deneyimlerinin ışığında gerçekleri açık yüreklilikle ortaya koyuyor... “Yalnız bugün değil, her gün özel olmalı” diyerek noktalıyorum. Kolay gelsin!

Yazarın Tüm Yazıları