Paylaş
Her yıl ağaç kaybına uğrayan Filipinler’de mezun öğrencilerin fidan dikmesi bir gelenekmiş. Ancak bu kez yasayla, “mezun olmak için 10 fidan dikme” zorunluluğu getirilmiş. Ve şöyle demiştim:
“Tabii ki, bir dayatma peşinde değiliz. Ancak ilköğretimden başlayarak tüm okullarda öğrencilerde yeşil ve ağaç sevgisinin artırılabileceğini düşünüyoruz. Örneğin öğrencilere belirli kampanyalar çerçevesinde fidan diktirilse fena mı olur? O fidanın gelişimini öğrenci izleyebilse, fırsat bulduğunda sulayabilse, dokunabilse, ağaç ve yeşil sorumluluğu artmaz mı? Benim aklımda kalan ‘ağaç bayramı’ gibi etkinlikler düzenlenemez mi?”
DOĞUMDA VE ÖLÜMDE
Olumlu geri dönüşler almıştım, örneğin bir dostum, “Benim de en büyük projelerimden biridir ağaç dikme. İlgili bakanlığı da yazmıştım vaktiyle. Ülkedeki her doğum ve her ölüm için zorunlu fidan dikimiydi projem. Doğumlarda o çocuğun takibini bir şekilde teşvik etmek, ‘senin bir dikili ağacın var, bunun sorumluluğunu duy’ demek, ölümlerde ise o kişinin bir izini bırakmak gibi hayali bir savunusu da vardı projemin. Hasıraltı oldu kaldı” demişti.
ELLERİNİZ KIRILSIN
Fidan dikmenin yararlarından söz edip, ardı ardına gelen orman yangınlarına neden olanlara, ”Elleriniz kırılsın” demiş, “Bedelli askerler de fidan diksin” gibi önerilerimi dile getirmiştim.. Orman yangınlarını önleme konusunda başta kamu görevlileri olmak üzere, herkesi seferber olmaya çağırmıştım.
Elbette bunları yazarken, İzmir’de bir faciaya dönüşen son orman yangınını öngörmemiştim. Büyük yangın sonrası Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, tüm İzmirliler’i 30 Ağustos’ta yangın yerine çağırdı:
İZMİR BULUŞMASI
“Ormanlarımızın yaralarını yangın yerinde saracağız. Hepinizi doğamıza sahip çıkmak için İzmir ormanlarında gerçekleştireceğimiz İzmir Buluşması’na davet ediyorum. Büyükşehir Meclisi’ni de 30 Ağustos’ta yanan ormanlarımızda olağanüstü toplantıya davet edeceğim. Meclisimiz, yaşadığımız bu felaketi yerinde inceleyecek. Yalnızca fidan dikimi hakkında değil, ormanlarımızı yaşatmak için gerekli tüm konulardaki kararlarını o gün halkımızın huzurunda verecek. Sevgili hemşehrilerim. Dileğim, hepinizin 30 Ağustos’ta bize katılması ve ormanlarımıza yerinde sahip çıkması. Gel, gör, koru!”
Soyer daha önce de, “İzmir küllerinden doğacak” sloganıyla, “İzmir’in ormanları için çok boyutlu ve ilham verici bir kampanya hazırlıyoruz. Yaramızı sarmak isteyen herkesi ve tüm kuruluşları belediyemizle koordinasyon içinde hareket etmeye davet ediyorum. Önerilerinizi bize iletin” çağrısı yapmıştı.
HEDEF 1 MİLYON FİDAN
Haluk Levent de 30 Ağustos’ta ücretsiz konser vereceğini duyurarak, “Tüm İzmir o konserde buluşalım. Dikelim fidanları en uygun zamanda” diye seslendi.
Ege Orman Vakfı’yla el ele veren İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), İzmir Ticaret Borsası (İTB), İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi (DTO), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) Ege Genç İşinsanları Derneği (EGİAD), İzmir Sanayici ve İşinsanları Derneği (İZSİAD) ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği İzmir Şubesi (MÜSİAD) de “Hedef 1 milyon fidan” kampanyası başlattı.
HER YERDEN DESTEK VAR
İzmir İş Kadınları Derneği de (İZİKAD), yanan yerlerin yeniden yeşertilmesi çabalarına destek vereceğini açıkladı. MHP İl Başkanlığı 300 bin, Dokuz Eylül Üniversitesi 110 bin fidan bağışlanacağını duyurdu. Göztepe, Karşıyaka, Altay, çeşitli kuruluşlar, firmalar, dernekler fidan bağış kampanyasına katılacaklarını bildirdi. Büyükşehir Belediyesi’nin de her çalışan adına birer fidan dikeceği açıklandı.
ÖNLEM ALMAK ÖNEMLİ
Sonunda İzmir, yanan orman alanlarının yeniden yeşertilmesi girişimine destek için adeta seferber oldu. Mutlaka gözden kaçırdıklarım, sayamadıklarım olmuştur. Büyük yangının söndürülmesindeki uçak tartışmalarına girmiyorum. Ama en önemli önerilerden birisi de İzmir Life Dergisi Yönetmeni Hakkı Kesirli’den geldi: “Kendi uçağını kendin al. İzmir İtfaiyesi’ne yangın söndürme uçağı alalım. Bir kampanyaya bakar iş. Esas kampanya önlem konusunda olmalı. Yanan yerler tabii ki ağaçlandırılacak ama korumamız gereken çok fazla ormanımız var...”
“Yasalar, koşullar uygunsa neden olmasın” diyorum... 30 Ağustos’taki buluşmanın nasıl geçeceğini merak ediyorum. 9 Eylül’de başlatılacak bir kampanyanın da anlamlı olacağı görüşündeyim.
-----
BİR ALINTI
Barış Kaşıkçı’dan: Keşke bir şiir okumuş, bir kedi sevmiş olsaydınız. Belki bu kadar kirletmezdiniz dünyayı... (Turgut Uyar)
Paylaş