Paylaş
YETKİ ENGELİNE TAKILIYORUZ
Türkiye’de deprem gerçeğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Atabay’ın bu önemli konuda dikkat çektiği noktalar ve görüşleri bana ilginç geldi, özetle paylaşacağım: “Bürokrasiye takılmadan yapmak istediğimiz ya da yapılması gereken çok şey var. Yerel yönetimler olarak bunların birçoğuna yetkiniz olmuyor. Bu konuda merkezi hükümetin birtakım iyileştirmeler yapması lazım. O zaman çok daha hızlı ve önemli çözümler sağlanır.”
YÜKSEK KATA İZİN VERMEDİK
“Didim’de çok yüksek katlı bina bulunmuyor, Bir sahil kasabası için planlar gayet güzel hazırlandı, En yüksek katımız beş. İki katlı müstakil evler de var. Birkaç sefer bu delinmeye çalışıldı. 2014 ve öncesinde de yapılmış. Biz şehrin silueti anlamında, hem daha sağlıklı bir kıyı kasabası yaratmak ve yapılanı da bozmamak adına yüksek kata asla müsaade etmedik.”
SIKI DENETLİYORUZ AMA...
“Tabii ki sadece katla bitmiyor iş. Beş katlı bina da yıkılabilir. Ama 40 katlı bir bina eğer deprem gerçeği göz önünde tutularak ve yönetmeliklere tam uyularak yapılırsa yıkılmayabilir. Ben işin biraz da siluet tarafına gidiyorum çünkü turizm ilçesiyiz. Biz çok sıkı denetliyoruz. Deprem yönetmeliklerinin uygulanmadığı ya da çok eksik deprem yönetmelikleri olan dönemde yapılan yapı stoku bizde de mevcut.”
CAN GÜVENLİĞİ BİZİM GÖREVİMİZ
“Şehir hemen dünden bugüne kurulmadı. 1980 öncesi ve sonrası ilk deprem yönetmeliğine kadar gelen kanunların el verdiği çerçevede, vatandaşlarımızın ve bizim sorumluluklarımız kapsamında çalışmalara başladık. Yeni önlemler de almak durumundayız ve onları da son haline getiriyoruz. Meclis’ten geçmesi gerekenleri geçireceğiz. Encümenden alınması gereken kararları alacağız ve devam edeceğiz. Yerel yöneticiler olarak vatandaşların sağlığını, can güvenliğini sağlamakla mükellefiz.”
YANLIŞLAR YİNE YAPILACAKTI
“21. Yüzyıl’da imar barışı, imar affı gibi konuları konuşmayı bırakın, düşünmek bile bence çok büyük suç olmalı. Aşağı yukarı tamamı deprem bölgesi olan ve şiddetli depremlere maruz kalınabilecek bir ülkede imar barışından söz etmek, imar affını düşünmek asla söz konusu olmamalı. Bu yanlışlar daha önce yapıldı, tekrar yapılacaktı ki deprem oldu; çok canımızı aldı, binlerce bina yıkıldı, şehirlerimiz yok oldu ama sanıyorum onu düşünenlere de bir ders verdi.”
ATLATIRIZ AMA ÖNLEM ŞART
“Her zaman söylüyorum. Türkiye her türlü güçlüğün üstesinden gelecek bilgi, birikime, halkın dayanışma gücüne ve kültürüne sahip bir ülke. Bütün bunları atlatırız. Ancak, atlatmak ne kadar önemliyse bunlara yakalanmamak da önemli. Planlarımızı önceden yapıp, önlemlerimizi önceden alırsak orayı düzeltmek için harcayacağımız enerjiyi Türkiye’yi daha ileriye götürmeye, güzelleştirmeye, refah düzeyimizi artırmaya harcarsak çok daha iyi olur.”
Paylaş