Paylaş
KOAH’A DOĞRUDAN ETKİ
“Yaşanılan kentin hava kalitesi Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığına (KOAH) neden olabilir veya hastalığın seyri ve atakların sıklığında etkin rol oynayabilir. Gelecek nesillerimiz için de ev içi ve dış ortam havasının korunmasına el birliği içinde katkı sunabiliriz ve sunmalıyız. Hava kirliliğinin azaltılmasında en etkili yöntem güneş enerjisi, jeotermal ve rüzgâr gibi alternatif enerji kaynaklarının kullanımıdır.
SİNSİ VE ÖLÜMCÜL İLERLEYİŞ
Tütün dumanı, fabrika bacalarından çıkan atık gazlar, trafikteki arabaların egzozlarından çıkan gazlar, kömür, odun gibi fosil yakıtların bilinçsiz kullanımı havamızı kirletmeye devam ettikçe KOAH sinsi ve ölümcül ilerleyişini sürdürecektir.” (İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bünyamin Sertoğullarından)
NEFES ALMAK ZORLAŞIYOR
“Hava kirliliği insan ve çevre sağlığını olumsuz etkileyen faktörlerin başında geliyor. Şehir merkezlerinde kullanılan yakıtın hava kirliliğine neden olduğunu, başta insan olmak üzere bitki ve hayvan sağlığı üzerinde de olumsuz yönde etki yarattığı hissediliyor. Türk Toraks Derneği verilerine göre geçen yıl Türkiye’de 2 bin 876 erken ölümün sebebi hava kirliliği olarak gösterildi. Rakamlar hava kirliliğinin her geçen gün daha ciddi bir probleme dönüştüğünü gösteriyor. Özellikle akşam saatlerinde şehir merkezlerinde hava kirliğinden dolayı nefes almak zorlaşıyor. Ucuz yakıtlar tercih ediliyor.
ÇÖPLE PLASTİK YAKILIYOR
Özellikle kömür çokta ucuz sayılmasa da kolay erişilebilen ve diğer yakıt türlerine göre daha uygun fiyatlı olması sebebiyle tercih ediliyor. İnsanlar evlerde ısınma tercihini sobadan yana kullanıyor. Sobalarda sadece kömür yanmıyor, ekonomik gelir seviyesi düşük mahallerde maalesef çöp, plastik, eski ayakkabı, lastik ve hatta çocuk bezi yakılıyor.
SANAYİ KAYNAKLI DA VAR
Ciddi bir trafik kaynaklı hava kirliliği de var. Tahmini olarak hava kirliliğinin yüzde 30 - 40’ı trafik kaynaklıdır. Yıl boyunca devam eden diğer bir hava kirliliği kaynağı da sanayi kaynaklıdır. İzmir sanayi açısından oldukça yoğun olmakla beraber özellikle Aliağa bölgesinden İzmir merkezine hava kirliliği taşınımı da söz konusudur.” (Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nuri Azbar - Ege Ajans’tan Başak İlkutlav’ın haberi)
Okudukça insanın içi kararıyor, öyle değil mi?
Yanıt bekleyen
sorulara devam
HAVA kirliliği konusunda zaman zaman aynı soruları yöneltiyorum ilgililere, özetleyerek yineliyorum:
* İzmir’deki kömür depoları, satıcıları sıkı denetleniyor mu? Denetim konusunda yetki karmaşası var mı? Belediyeler devre dışında mıdır, sorumlu mudur?
* İzmir’de gecekonduların tümü kentsel dönüşümle yenilenene kadar hava kirliliği sürecek mi?
* Hava kalitesi, kirliliği izleniyor mu? Havayı kirletenlere ceza var mı? Hava kötüleşirse, değerler sağlığı tehdit edici boyuta ulaşırsa, vatandaş uyarılacak mı? (Maske takın, dışarı çıkmamaya çalışın gibi...)
* Düşük gelirli ailelere torbalarla kömür yardımı sürüyor mu? Sürüyorsa, kömürün kalitesi nasıldır?
* Başta Aliağa’dakiler olmak üzere, sanayi kuruluşları, hava kirliliği açısından denetleniyor mu?
SON SÖZ: İzmir dışında Muğla, Aydın, Denizli, Uşak, Balıkesir, Manisa, Çanakkale’nin de havasını merak ediyorum, temiz mi, kirli mi?
-----
SÖZ SİZİN
BİR ÖRNEK ÇABA
Berber Başkan’dan
kitap kampanyası
OĞUZ Tümbaş’ın 9 Eylül Gazetesi’ndeki yazısından öğrendik: “Milas Ören’de berber Kıvanç Başkan, ‘Al, oku, getir’ diye kitap kampanyası başlatmış. Başkan’ı bu çabasında yalnız bırakmak istemeyip kitap bağışlamak isteyenler için adres de var. Kıvanç Başkan - İsmet İnönü Caddesi. Ören Mahallesi No: 230/C Yalı Berber. Ören - Milas / MUĞLA”
Ve İzmir Kemeraltı’ndan
bir kitap teşvik örneği
-----
BİR HAKLI YAKINMA
Bu çöpleri atanlarda
hiç utanma yok mu
URLA Meslek Lisesi yakınındaki halı sahanın yanındaki boş alan çöplük gibi. Cengiz Dalkıran, görüntülediği yer için, “Ne ararsanız var. Yazıklar olsun” diyor, ilgilileri göreve çağırıyor. (Karataş Haber Ajansı)
-----
BİR ALINTI
Gürol Tulunay’dan: İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri? Yoksa insan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri? Özdemir ASAF
Paylaş