Güzelyalı’ya doyamazsın

Sloganı da, “İzmir’e Doyamazsın...” Bana göre doğru bir kampanya ve dilerim hedefe ulaşılır, turizme büyük katkısı olur.

Kampanyanın sloganına bakarken birden esinlendim... Ve de bizim Güzelyalı sokakları geldi aklıma. Yaklaşık bir yıldır, belki daha da fazla, delik deşik, toz toprak... Kampanyaya kulak verip İzmir’e gelenler için uyarlayalım dedim:

KANALLAR VE ÇUKURLAR
- Önce İZSU’nun kanalları, sonra Gediz Elektrik’in direkleri için açılan çukurlar... Güzelyalı’ya doyamazsın.
- Son olarak yine apartmanların ‘su branşman’ bağlantıları için yollarda hendekler açılıp kapatılması. Güzelyalı’ya doyamazsın.
- Çeşitli yerlere asılan afişlerle duyurulan çalışmaların bir türlü tamamlanmaması... Güzelyalı’ya doyamazsın.
- Özellikle kadınların aylardır evlere giren toz-toprak yüzünden sorumluların kulaklarını çınlatması... Güzelyalı’ya doyamazsın.

ETKİLİ YETKİLİ NEREDE
- ‘Bu işlerin koordinasyonu için bazı merkezler olmasına rağmen gelişi güzel mi yapılıyor’ diye düşünüp çevrede etkili, yetkili kimseleri görememek. Güzelyalı’ya doyamazsın.
- Köy yollarını bile kıskanan yöre halkının, tramvay çalışmasının sürdüğü sahile inip asfalt yolla özlem gidermesi... Güzelyalı’ya doyamazsın.
- Asfaltlanmaya başlanan bazı sokak sakinlerinin toz toprak içinde oturanlara caka satması... Güzelyalı’ya doyamazsın.

YAPILAN BOZULUYOR
- Tüm sokaklarda asfalt-kaldırım çalışmaları için, ‘Acaba ne kadar sürer’ diye kabus görmek... Güzelyalı’ya doyamazsın.
- Örneğin daha önce kazılan, kapatılan, düzenlenen Cami Sokağı’nda yolun kapatılarak bir daha kazıldığını görürsün... Güzelyalı’ya doyamazsın.
- Arada sırada günde 3-4 saat de susuz kaldığında, ‘Yarın yağmur yağınca ne olacak ortalığın hali’ diye düşünmek... Güzelyalı’ya doyamazsın.

KÜLFET ÇEKİLİR AMA...
Bu maddeler uzar, gider... Hizmet için külfet çekmek gerektiğini bilenlerdenim. Ama etkililer yetkililer bir el atsa, sokaklarda şöyle bir gezinse... Yakında okullar da açılacağı için, bir şeyler hızlansa, vatandaş biraz soluklansa... Ve de, ‘Güzelyalı’ya doyamazsın’ şakası gerçekleşse. Ne güzel olur değil mi?

-----

DERTLİ BİR MEKTUP

İzmir bunu mu
hak ediyor

OKUR Temsilcisi Faruk Bildirici’ye gelen bir mektubu da özetle paylaşıyorum:
“İzmirimiz’de ne altyapı çalışması bitiyor ne de üstyapı. Bir de bunun üzerine trafik denilen illet var. Günlük olarak düzenli Bornova-Üçyol güzergahını kullanıyoruz. Zaten Kahramanlar ayrımına kadar çevre yolu kilit. Bunun üzerine en işlek ve dar olan İkiçeşmelik yolu evlere şenlik. Spotçular ve nakliyecilerden dolayı trafik akşam saatlerinde kilit. Adam dün caddenin ortasında arabasına pasta cila yapıyordu. Düşünün artık. Türkiye’nin en güzel şehrinde ne yol var, ne altyapı, ne üstyapı, ne turizm, ne de sporda başarılı bir kulüp. İzmir’in hak ettikleri bu mu?
Barış Arslan

-----

BİR ALINTI
Esat Erçetingöz’den sabah menüsü (veya formülü):
Bir adet lekesiz gönül, bir adet açık yürek, 500 gram güler yüz, 250 gram tatlı dil, bir çorba kaşığı sevgi, bir çay kaşığı hoşgörü, bir su bardağı iyi niyet, bir tutam samimiyet, bir ölçek dürüstlük, göz kararı saygı. Ve iyi günler...

-----

KUTLAMA
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yolunda en önemli günlerden biridir 30 Ağustos... Kurtuluşun günüdür bugün. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum. Bu ülkenin geleceği hep aydınlık olsun...