Gösteriş için iftara hayır

Haberin Devamı

Ramazan ayı kutlu olsun öncelikle. Ve hemen içimdekini söyleyeyim:
Gösterişli iftarlardan, reklam kokan yardımlardan, “Bu yetkili burada, o etkili orada iftar yaptı” gibi, “Lütfettiler gittiler de oradakileri ihya ettiler” mesajı veren haberlerden kaçınmak gerek. Herkes elinden geleni yardımı yapmalı, ama reklamdan kaçınarak.
Patates fırsatı
Ramazan ayı patates üreticisi için de biraz soluklanma aracı olabilir. Bazı belediyeler, ihtiyacı olanlara, patates yardımı yapıyor. Ödemiş Yöresi Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi, üreticiye pazarlamada yardımcı oluyor. Ödemiş Belediyesi’nin de katkısıyla patates çuvallanıyor, alıma hazır hale getiriliyor. Büyükşehir başta olmak üzere, belediyeler daha ucuza patates alabilir kanısındayım. (Dilerim sonuç Büyükşehir’e yönelik operasyonda konu edilen mandalinaya benzemez.)
Önemli öğütler
Gösteriş iftarına ve yardıma karşı çıkarken Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in görüş ve öğütlerini hatırlatmak isterim:
* İftar sofraları asla israf sofralarına dönüşmemelidir. Zira son yıllarda özellikle büyükşehirlerde gerek otel ve gerekse bir çok mekanda hazırlanan iftar sofraları kendi içinde israfı ve gösterişi barındırmaktadır.
* İftar çadırlarının gayesinin dışına çıkarılmasına izin vermeyelim. Başlangıcı tamamen güzel bir düşüncenin ürünü olarak yoldan geçenlerin ve yolda kalanların bir çorbayla iftarını açmasıyla ilgili kurulan çadırların son zamanlarda bu gayenin dışına çıkarak bir gösteri aracına dönüştürülmemesine özellikle kamu hizmeti yapanların dikkat etmesi gerekir.
* Ramazan’daki toplumsallaşma, reklam, tanıtım ve gösteriye dönüşmemeli.
* Yoksulluk ve yoksunluğun sadece bir gıda paketiyle giderileceğini düşünmek, İslam’ın yardımlaşma ve dayanışmasını henüz tam kavrayamadığımız anlamına gelir.
* Yardım edenin, yardım edilene karşı hiçbir üstünlüğü yoktur. Yardım eden kişinin, yardım ettiği kişinin onurunu koruma yükümlülüğü vardır.
* Kişilerin itibarının zedelenmesine imkân tanıyan yardım organizasyonlarının İslam’ın insan haysiyetinin korunması prensibine uygun olmadığı bilinmelidir. Hiç bir sosyal yardım, insan kişiliğinin zedelenmesine asla kapı aralamamalıdır.
* Ramazan dolayısıyla son yıllarda her tarafta görünür olan gıda paketleri kişilerin ihtiyaçlarından ziyade belli başlı maddeleri ihtiva etmektedir. Bu paketlerin toplumsal yaraları ne kadar sardığı tartışmalıdır.


Haberin Devamı


ESHOT–İZBAN çekişiyor olan vatandaşa oluyor
Gazeteci Cafer Yarkent’ten aktarıyorum:
ESHOT–İZBAN aktarma sisteminde son bir aydır baş gösteren koordinasyon eksikliği İzmirli’yi perişan ediyor. ESHOT bağlantısı ile banliyö trenlerini kullananlar, bir aydır gecikmeyi gelenek haline getiren otobüsler yüzünden tren kapılarının saniye farklarıyla yüzlerine kapanmasından bıktı. Aktarma otobüslerinin rötarları yüzünden en az 20 dakika kaybedenler, dönüş yolunda da başka tatsız sürprizle karşılaşıyor. Trenden koşturarak inip, iş dönüşü yorgunluğuyla otobüste yer bulmaya çalışanlar, bir de bakıyorlar ki, otobüs tren gelmeden birkaç dakika önce gitmiş. 20–25 dakika da burada kaybediliyor, güneşin altında aktarma otobüsünün gelmesi bekleniyor. Sonunda otobüs geliyor, ama çile bitmiyor. “Bakiyesi yetmeyen” vatandaşların oluşturduğu engellemelerin ardından yorgun gövdesini otobüse atanlar, şaşkınlık içinde, şoförün bilgi vermeden otobüsten indirdiğini ve çevrede dolaşmaya başladığını izliyor. 20–25 dakika daha, bu kez otobüsün içinde ter dökerek bekleniyor. Derken ikinci tren geliyor. Yer kapmak için koşturanlar dolu bir otobüsle karşılaşıyor. 100 kişilik otobüse 150–160 kişi doluşuyor ve ter banyosuyla yolculuk başlıyor. Eziyeti bir yana, işe gidiş gelişteki zaman kaybı bir saati buluyor.

Haberin Devamı

Gösteriş için iftara hayır

Hatundere’de yaşandı
Bu sahnelerin son örneği 18 Temmuz’da Hatundere – Foça hattında yaşandı. Saat 19.00’a doğru Hatundere’de trenden inen Foça yolcuları boş apronla karşılaştı. 20 dakika bekleyişin ardından, Beycan Topaloğlu yönetimindeki otobüs geldi. Yolculardan birisi gecikmenin nedenini sorunca şoför, “Gecikme yok” dedi. “Yani tren mi erken geldi?” sorusu ise, yanıtsız kaldı. Otobüs dolunca, şoför indi ve gölgede beklemeye başladı. Otobüsün termometresi 35 dereceyi gösteriyordu. Yolcular neredeyse soluk almakta zorlanırken, yeni tren geldi. 25 dakika da otobüste beklemişlerdi. Şoförün, “Haydi, safları sıklaştıralım, 5-6 kişi daha kaldı” çağrıları ve “bakiyeniz yetersiz” sesleri arasında, tabelasında kapasitesi “oturan 36, ayakta 64, toplam 100 yolcu” yazan otobüse 160 talihsiz kişi doluştu. Klimanın esamesi okunmayınca, açılabilen tüm camlar açıldı ve yolculuk başladı. Bu arada, bir yolcunun sesi duyuldu: Sayın başkan, artık bakiyeniz yetmiyor...
Cafer Yarkent
Eski Foça - İZMİR

Haberin Devamı

ORADAN BURADAN

Gültepe otobüsleri işkence çektiriyor
Benim işyerim İzmir Gültepe’de. Evimle işyeri arasında arabamı almadığım zamanlarda, 45 numaralı Gültepe ile 161 Şehitler otobüslerine binmekteyim. Fakat oda ne? Otobüsler sanki nuh neviden kalma. Üstelik klimalar da yok. Böyle olunca biz yolculara, bu sıcaklarda en büyük işkence yapılmakta. Bir diğer konu otobüslerin hareket saatleri. Bu konuda da bir kargaşa yaşanmakta. Sorulduğunda yetkililer, “Nedeni trafik” diyor, ama ben inanmıyorum.
Bedri Appak

 

119/1 Sokak’taki parkı koruyalım
Hatay’da Amerikan Lisesi’nin karşısındaki 119/1 Sokak’taki bir parkla ilgili not geldi. “Pota Parkı” diye anılırmış. Ve son zamanlarda, “İzmir biziz, biz İzmirliyiz” diye boyalı yazıdan, ağaçların kırılmasından, sonuç olarak parka zarar verilmesinden yakınılıyor. İlgililerin bilgisine.

 

Yazarın Tüm Yazıları