Paylaş
27 YIL ÖNCE O GÜN
“Aralık 1996’ydı, bir bankada çalışıyordum. O özel gün, uzun boylu, sarışın, yeşil gözlü genç bir adam geldi. ‘Kim bu Yunan Tanrısı, ne işi var’ derken, üst kata çıktı. Sonra müdürümüz onunla geldi, ‘Serkan Bey şubemizde uzman yardımcısı olarak başladı, yanınızda bir hafta staj yapsın’ dedi, hikayemiz başladı. Altı ay kadar önce evlenmeye günler kala nişanlısının terk ettiği, aile evini bırakıp tek başına yaşamaya başlamış, depresif dönemde birisiydim. Çok iyi arkadaş olduk. Sabahlara kadar şiirler okuyor, Richard Cleyderman dinliyorduk. Yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmezken, ona farklı duygular filizlenmeye başladı. Ama ne dile getirebildim, ne de belli ettim.
AYRI AYRI EVLENİP KAVUŞMA
Çok saygılı, nazik, iyi yetişmiş, mesafeli bir insandı. Az konuşur, duygularını belli etmezdi. Hafta sonları sürekli yaşama isteğinden söz ettiği İstanbul’a gider, benim de içim acırdı. Banka değiştirdim. O askere gitti, anlaşılmaz şekilde koptuk. Ben evlendim, o evlendi... Serkan, Kasım 2013’te bir gece facebook’tan, ‘Canım arkadaşımdın, nasıl koptuk, niye hiç görüşmedik’ diye yazdı. İkimiz de evlenip ayrılmış, birer erkek çocukluyduk. Senelerce İstanbul’da yaşamış, sonra İzmir e yerleşmişti. Aynı şehirde, aynı gök kubbe altındaydık. Yemeğe çıktık, sabaha kadar, başımızdan geçenleri gülüp ağlayarak anlattık. İçimin en derinlerinde küllenmiş ‘AŞK’ yeniden çatlak bulup firar eğilimindeydi.
O DA BANA AŞIK OLMUŞTU
Bu kez çocuklarla hemen her gün birlikteydik, çok mutluyduk. En önemlisi, Serkan da bana aşık olmuştu. ‘O oldu, bu oldu, şu oldu da ne oldu sanki. Bir bulut gibi geldik, yel gibi geçtik’ der ya Ömer Hayyam. Öylesine yaşamak, geçip gitmek olmamalı hayat. Mücadele etmeli, yürekli, cesur olmalı diye düşünürüm Serkan’a evlenme teklif ettim, kabul etti. Ağustos 2016’da dünyanın öbür ucunda, Jakarta’da evlenerek sonsuza kadar mutlu olmaya niyet ettik.
O ŞİİRİ BESTELER MİSİN?
Salgın öncesi çok sevgili dostum, kardeşim, İzmirli müzisyen Evrim Ateşler’e bizim lokantanın bahçesinde sordum: ‘Aralıkta Serkan’ın doğum günü var. Kalıcı bir hediye vermek istiyorum. Tekrar karşılaşınca yazdığım bir şiir var, besteler misin?’ Gönderdim, ‘Çalışayım üzerinde’ derken salgın patladı, olmadı.
GÜZEL BİR AŞKIN ŞÜKRÜDÜR
Aralık 2022’de yine gündeme geldi, harika şarkı çıktı: KISMET. ‘Bu aşk şarkısı ve yoğun sevgi içeriyor, birilerinin yararına kullanalım’ derken aklımıza KİTVAK geldi. Çocukların sağlığı için çabalayan vakıf yetkilileriyle görüştük, bağışladık. En değerli varlığımız çocuklarımızın sevgisi en üst düzeydedir. Sevgilime yazdığım aşk şarkısını, hasta çocuklarımızın güzel yaşama hakları ve umutları için küçücük de olsa katkı diye bağışladım. Tanrıma, bana ve eşime bahşettiği böyle güzel bir aşkın, sağlıklı iki evladımızın şükrüdür. Bu şarkının yolu açık olsun, böylesine insan olma vasfımıza katkı sağlayacak ve ruhumuzu yükseltecek hizmetler dileyen herkese KISMET olsun.”
Yüreğimdeki rehini kaldırdığın gün
Aşka tekrar inandım bu mümkün
Yeşil ve mavi buluşur gözlerinde
Kirpiğine uzandım büsbütün
Yapabildiğim en güzel şeydi o zamanlar
Uçsuz bucaksız tarlalarda koşmak
Bir ağaç kuytusunda şarkılar söylemek
Rüzgarla saçlarını koklamak
Kısmette varmış tekrar kavuşmak
Hikayeler, şarkılar yazdırmak
Şimdi ben sakin göllerin kuğusu
Aşk yolumun soylu yolcusu.
Paylaş