Bu güzel yer mutlaka güzel değerlensin

YILLARDIR söylerim. Didim’e her yolum düştüğünde, Altınkum’daki bu görüntüden rahatsız olurum ve merak ederim.

Haberin Devamı

İlçenin en güzel ve de en değerli yerinde bir görüntü. Kaderine terk edilmiş koskoca bir yer. Duvarlarla çevrili bir mezbelelik adeta. Tabelası aynen duruyor: TC Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü Eğitim ve Dinlenme Tesisleri...

Bu güzel yer mutlaka güzel değerlensin

DİLERİM AVM KONDURULMAZ
Burasının ne olacağını merak ediyorum gerçekten. Özelleşecek mi, turizme hizmet edecek bir tesise mi dönüşecek? Bu paha biçilmez yerin mutlaka değerlendirilmesi gerek. Ama nasıl? Tek dileğim, alışveriş merkezi, devasa bir tesis falan yapılmaması. Burasının yeşili bol bir kültür alanı olmasını düşlerim hep. Örneğin, içinde bir açıkhava tiyatrosu, sergi alanları bulunan, vatandaşın, yerli ve yabancı turistin buluşma noktası olacak bir yer...

Haberin Devamı

Bu güzel yer mutlaka güzel değerlensin

HERKESİN İÇİNE SİNMELİ
Bilemiyorum, etkililer yetkililer, burasının ne olacağını planlamıştır belki de. Birilerine rant kapısı yapılmamasını umuyorum. Ama bir an önce, görenin içini sızlatan bu yere el atılmalı. Herkesin içine sinecek bir proje uygulanmalı. Burası Didim’in yüzakı, belki de simgesi olmalı. Bir an önce bu yerin geleceği açıklanmalı, herkes de bilmeli. Ne dersiniz?

Bu güzel yer mutlaka güzel değerlensin

-----

 

O DUVARLARDAN ÖZET

DİDİM deyince geçen yaz tanıştığım bir yerden de söz edeyim... Balıkçı Ustam. Yenilenler lezzetli, ortam güzel ve duvarlar yazı dolu. Burasının keyfini çıkaranlar doldurmuş, ve oradan alıntılar:
* Fazla kurcalamayın hayatı. Sağlığınız yerindeyse, vicdanınız temizse, yüreğiniz de güzelse, yaşayın gitsin.
* Otopsi istiyorum. Hayallerim kendiliğinden ölmüş olamaz.
* Sabır acıdır, fakat meyvesi tatlıdır.
* Balık da gözyaşı döker. Ama haberi olmaz denizin.

-----

Haberin Devamı

SÖZ
SİZİN

Hava kirliliğine
Urla’dan bir ses

3 ARALIK’ta Hürriyet EGE’deki yazınızı okudum. Ben Urla’da oturuyorum. Burası daha açıklık ve rüzgarlı olduğu için kirli havadan İzmir’in içi kadar rahatsız değiliz. Ama son senelerde burada bile bariz şekilde özellikle rüzgar olmadığı zaman kömür kokusunu hissetmemek mümkün değil. Benim takıldığım nokta yazınızda Çevre ve Şehircilik Müdürü’nün bu kirli havayı yoğun gecekondulaşma yüzünden doğalgazın kullanılmadığını söylemesi. Tabii ki, oralarda kullanılmıyordur. Ama sorarım size, doğalgazın veya jeotermal ısının Narlıdere’den ileri gitmesini sağladılar mı?
20 YIL DAHA BİZE GELMEZ
Güzelbahçe, Zeytinalanı, Urla, İskele doğalgazdan nasibini almamış durumda ve bizler bunun en aşağı 20 yıl daha olmayacağından eminiz. Kaldı ki, jeotermali de ortaya atmamın nedeni bildiğiniz gibi Seferihisar’da olmasına rağmen buralara gelmemesi, getirilmemesi ve buralar müstakil ev ağırlıklı olduğu için şirketlerin harcayacakları paraya karşılık kârlarının az kalacak olması. Çevre ve Şehircilik Müdürü’nün önce verilen ve verilmeyen hizmetleri değerlendirip ondan sonra suçu gecekondulaşmaya atması gerekmektedir.
Serpil AMBARCI – URLA

-----

Haberin Devamı

BİR ALINTI

Erhan Gölbey’den:
Sokak çocuğu diye bir şey yoktur. Çünkü sokaklar çocuk doğurmaz. O ayıp bizim.

Yazarın Tüm Yazıları