Paylaş
Devletten onaylı sağlıklıyım... Üstelik tıbbın ne denli ilerlediğini de öğrenmiş oldum… Ankara’da birileri vatandaşlık numarama bakarak beni uzaktan kumanda muayene etti, sağlık açısından riskli olmadığıma hükmetti... Daha da ne isteyeyim? Doktora gitmek, sıra beklemek yok. Telefonla bile bitiveriyor iş.
BAKANLIK YANIT VERİYOR
Neden mi söz ediyorum? Grip aşısından... Malum, grip aşısı olabilme şansını yakalamak için artık e-nabıza TC kimlik numaranızı giriyorsunuz, anında yanıt geliyor. Ben de niyetlendim, şöyle dediler: “Cumhurbaşkanlığı Genelgesi (2020/8) kapsamında bakanlığımızın belirlediği riskli kronik hastalığınız bulunmamaktadır...” Yani özetle, “Sen grip aşısı olamazsın” diyorlar... Ya da günah almayayım: “Grip aşısı olmana gerek yok, maşallah iyisin...”
UZAKTAN MUAYENE SÜRER Mİ?
Bugüne kadar hiçbir yıl grip aşısını aksatmadım... Bir süre ücretini ödedim, sonra aile hekimi reçetesiyle devlet ısmarladı aşıyı... İyi mi etmişim bilemiyorum. Bu yıl salgın belası da var... Hani doktorların çoğu, yaşa falan bakılmaksızın genelde grip aşısı olmayı öğütlüyorlar ya... Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı yolu izledim, sonuç: “Riskli değilsin...” Ne güzel, yine şükrediyorum... Ve düşünüyorum: “Bundan sonra da aile hekimi, hastane, doktora gitmek yerine e-nabıza girip şikayetimizi iletsek, bakanlık tanı koyup tedavi önerir mi? Reçete de yazarlar mı? Mümkün olursa ne mutlu bize...”
KOAHLI AMA RİSKLİ DEĞİL
Haaa bu arada, grip aşısı bahanesiyle tedavi olanlarla da karşılaşıyoruz… Yıllardır KOAH tedavisi gören, raporlu ilaç alan 72 yaşındaki bir yakınım var. E-nabıza girmiş grip aşısı sorgusu için, ona da riskli kronik hastalığı bulunmadığı yanıtı gelmiş. “Yahu iyileştim de haberim mi yok” diyordu... Bir tanıdık eczacıyla konuşuyordum... 4 grip aşısı reçetesi gelmiş... Aşı olacakların yaş ortalaması 90’mış. Allah uzun ömür versin, o yaşa gelmişler, bakanlık riskli kronik hastalıkları olduğuna karar vermiş, aşı şansı yakalamışlar... Yani 5 puanı geçmişler...
BİR DE PUANLAMA VARMIŞ
Haaa, bir de puan sistemi var... Örneğin koroner arter hastalığı, hafif karaciğer hastalığı, demans, peptik ülser için bir puan veriliyor... Lösemi, lenfoma 2 puan... Orta ve ağır karaciğer rahatsızlığı 3 puan... Allah göstermesin tümör sıçraması, AIDS ise 6 puan...
YA AŞI ONAYI GELİRSE
Aklımı kurcalamıyor değil... Arada sırada e-nabıza danışıp grip aşısı şansımı yoklayacağım. “Aşı olabilirsin” yanıtı alırsam bu kez, “Yahu riskli kronik hastalığa mı yakalandım” diye tırsar mıyım acaba? Neyse, şimdi kötü düşünmeyeyim. Bakanlık uzaktan kumanda muayene eder yine, sağlıklı olup olduğumu bildirir herhalde. Nasıl olsa muayene yolunu bulduk. Sonuç olarak etkililer, yetkililer bu grip aşısı meselesini çözecektir elbette. (Umarım kendilerine de dikkat ediyorlardır. E-nabıza girsinler arada sırada...” Korona aşısına girmeyelim gari. Herkese sağlık diliyorum, kendinize iyi bakın.
-----------------------------------
BİR YENİ KİTAP
Talu’dan salgın
savaşçılarına
GAZETECİ-yazar Umur Talu, Kovid-19 salgınından yola çıkarak insanlar, olaylar ve yüz yıllar arasındaki bağlantılar ve karşılaşmaları, “Senin Adın Corona Olsun- İnsanlığın Salgın Maceraları” adlı kitabında topladı. Literatür Yayıncılık’ın yayımladığı kitap Talu’nun, “Ülkemizde salgına karşı ‘ön cephe’de ve her cephede mücadele ederken yitirdiklerimizle birlikte, tüm ülkelerden her yaş, her cins, her ırktan bütün kayıplarımızın anısına; mücadeleyi sürdürenlere saygıyla” notuyla başlıyor.
ÖYKÜLER YOLCULUKTAN ÇIKTI
Artık İzmirli olan Talu kitabın sunuşunda, “Tarihçi değilim, bilim insanı değilim, doktor değilim, edebiyatçı da değilim. 40 yıl gazetecilik yaptım. Bir gazetecilik ürünü olmasa da, bir gazetecinin salgınlar, yüzyıllar, insanlar arasında; merak ederek, şaşırarak, bağlantılar arayarak ve sık sık bağlantılarla karşılaşarak veya olayları, kişileri bir diğeriyle buluşturarak yaptığı yolculuktan çıktı buradaki öyküler. Elbette sebebi Corona’ydı” diyor.
Paylaş