Paylaş
“Yağmur çamur olmadığında yürüyerek işe gelmeyi, çok yağmur, çamur olursa da toplu taşımayı kullanmayı planlıyorum. Belediye olarak tasarruf etmemiz gerekir. Araçlarımızla ilgili bazı tedbirlerimiz olacak. Ben de buna tabi olmalıyım. Tasarruf etmeden biriktirmemiz söz konusu değil.”
SAĞLIĞA DA İYİ GELİR
Gökhan bu kararını uygulamaya başlamış, otobüsten de yararlanmış. Şöyle bir düşündüm. Başkan Gökhan’ın kararı hem örnek olur, hem de sağlığına iyi gelir. Keşke başkanlar, üst düzey yerel yöneticiler, hatta milletvekilleri, zaman zaman çarşıda, cadde ve sokaklarda yürüse, toplu taşım araçlarına binmeyi denese. Vatandaşla bütünleşme, sohbet fırsatı bulurlar. Sorunları dinleyip yakından görürler. Tasarruf da ayrı konu. Bence çok da iyi olur, ne dersiniz?
BİR DİKKAT ÇEKME
Özel çocukların
özel eğitim sorunu
9 Eylül Gazetesi’nde geçen cumartesi Gökçe Adar’ın bir haberi vardı. Özel eğitim öğretmenleriyle ilgili. Özel eğitim veren okullarda farklı branşlardan öğretmenlerin ek ders ücreti karşılığı görevlendirildiğini vurgulayan haberin özeti şöyle:
YALNIZCA 29’DAN BİRİSİ
“Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de birçok okulda üniversitelerin farklı bölümlerden mezun olan kişiler, otizmli, down sendromlu ve zihinsel engellilerin eğitim gördüğü okullarda ders veriyor. İzmir’de yaklaşık 70 otizmli çocuğun olduğu Konak Moris Bencuya Otistik Çocuklar Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda 10 yöneticiden biriyle, 29 öğretmenden bir tanesi özel eğitim öğretmeni. Diğerleri işletme, iktisat, kamu yönetimi ve muhasebe bölümü mezunu. Farklı bölümlerden mezun olan kişilerin özel eğitim öğretmenliği yapabilmesi için ise, halk eğitim merkezlerinden 80 saatlik ‘Özel Eğitim Uygulamaları Kursu’nun alınmış olması şartı isteniyor.
AİLELER FARKINDA DEĞİL
Otizm Dernekleri Federasyonu Başkanı Ergin Güngör, yaklaşık bir buçuk yıldır aynı sorunun yaşandığını söyleyerek, özel eğitim öğretmenliği mezunu olmayan kişilerin otizmli çocuklara ders vermesinin kabul edilebilir olmadığını ifade etti. Güngör, ‘Bu bir ayrımcılık, hak mağduriyetidir. Ailelerin birçoğu durumun farkında değil, olanların da mücadeleleri yeterli olmuyor. Bu durum aslında uzun zamandan beri birçok okulda yaşanmaya devam ediyor’ dedi.
AĞIR ENGELLİ OLABİLİRLER
Güngör, gelişmesi için okula gönderilen çocukların doğru yürütülmeyen eğitim süreçleri sonucunda durumunun daha da ağırlaşacağını dile getirerek şöyle devam etti: ‘Kapalı kapılar ardında konunun uzmanı olmayan eğitimcilerce nasıl bir eğitim verildiği bilinmeden, süreç böyle devam ettiği sürece hem otizmlilerin gelişebileceğine dair bakış açısı oluşmuyor, hem de olduğundan daha da ağırlaşmış otizmliler yetişiyor. Çünkü otizm durağan bir şey değildir, doğruları yaparsak iyi yönde yanlışları yaparsak kötü yönde gelişir. Yani sağlıklı ve doğru eğitim almamış otizmlinin gelecekte bakıma muhtaç ağır engelli olması yüksek ihtimaldir.’
TUTARSIZLIKLAR YAŞANIYOR
Özel eğitim öğrencilerinin eğitimde yaşadığı sorunlara da değinen Güngör, ‘Otizmli çocukların eğitimlerinde süreç üç yönlü işliyor. Otizmli çocuklar ya kaynaştırma eğitimine ya özel eğitim okullarına ya da okullardaki özel eğitim sınıflarına gidiyor. Her yönünde de çok ciddi sorunlar, tutarsızlıklar yaşanıyor. Kaynaştırma olan otizmli öğrencinin ayrı problemi oluyor özel okullara giden çocuğun ayrı problemi. En büyük sıkıntı; özel okullardaki öğretmenlerin o branşta eğitim görmüş olmaması’ diye konuştu.”
BİR DUYURU
Jeotermal konulu
Karikatür yarışması
AYDIN Büyükşehir Belediyesi, bölgede uzun zamandır gündemin ilk maddesini oluşturan jeotermalle ilgili karikatür yarışması düzenledi. 9 yaş üzerindeki amatör-profesyonel tüm katılımcılara açık olun yarışmayla jeotermal sahalarının Aydın’a ve Aydın halkına etkileri, sonuçları gibi konuların yansıtılması amaçlanıyor. Yarışmaya başvurular 11 Ekim’e kadar devam ediyor. Jüri değerlendirmesi 14-15 Ekim’de, ödül töreni de 22 Ekim’de gerçekleşecek. Yarışmayla ilgili ayrıntılı bilgilere www.aydin.bel.tr internet adresinden ulaşılabilir.
SÖZ SİZİN
BİR YANIT
Biz hep pis idik...
ÇOK değerli dostum, arkadaşım Okyanlı Tatlıcıoğlu’ndan: “Ne ara bu kadar pis oluverdik” başlıklı yazınla aklıma gelen, geçen hafta Türkiye’nin incisi İzmir’in değerlisi Karşıyaka’da çektiğim birkaç fotoğraf... Üstelik Büyükşehir’in bir de temizlik kampanyasının olduğu günlerde...
Paylaş