×
Acı çöktü bayramlara ama umudu bırakmamak gerek
Paylaş
“BAYRAM” demek gerek bugün. Çünkü bugün bayram. Ramazan ayını geride bıraktık. Şeker Bayramı’nın ilk günüydü dün. Bugün ikinci, yarın üçüncü gün. Üstelik yarın çok önemli ve büyük bir günle çakışıyor: 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’yla... Ve bayramlara 50 bini aşkın can yitirdiğimiz, kaybolduğumuz, sarsıldığımız, yıkıldığımız, enkaz altında kaldığımız 6 Şubat’ın acılı gölgesi düşüyor. “Bayramı çok seslendirerek kutlamayın... Kiminin bayramlaşacak anası, kiminin babası, kiminin kızı, kiminin oğlu, kiminin de kimsesi kalmamış olabilir” diye fısıldanıyor sanki kulaklarımıza...
İNSANLAR EL ELE TUTUŞSA
Daha önceki bayramlarda rahmetli Şenay’ın bir şarkısının sözlerine yer verirdim, yine de anımsayalım:
“Şu dünyadaki en mutlu kişi mutluluk verendir
Şu dünyadaki sevilen kişi sevmeyi bilendir
Şu dünyadaki en güçlü kişi güçlükten gelendir
Şu dünyadaki en bilgin kişi kendini bilendir
Şu dünyadaki en olgun kişi acıya gülendir
Şu dünyadaki en soylu kişi insafa gelendir
Şu dünyadaki en zengin kişi gönül fethedendir
Şu dünyadaki en üstün kişi insanı sevendir
Bütün dünya buna inansa
Bir inansa, hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa
Birlik olsa
Uzansak sonsuza...”
Her dönemde geçerli olan/olacak iyi niyetli dilekler vardır bu şarkının sözleri arasında. Elbette tüm dünya için... Bu nedenle yinelerim bayramlarda...
CUMHURİYETİN TEMELLERİ
Bir de yarına bakalım... 103 yıl önce, 23 Nisan 1920’de TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) açıldı. Atatürk’ün önderliğinde Anadolu’da tam bağımsız yeni bir devletin, 29 Ekim 1923’te kurulacak Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atıldı. “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” diye haykırıldı tüm dünyaya. 23 Nisan daha sonra bayram olarak kabul edildi. Büyük Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etti. Dünyada ilk kez çocukların bir ulusal bayramı oldu. Bu bayram yıllardır dünya çocuklarına örnek ve özendirici oldu, onlarla kutlandı.
23 NİSAN ASLA UNUTULMAZ
Şimdi sıra, “Şeker bayramınız, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramınız kutlu olsun” dileğini iletmektedir, ama pek de içten gelmiyor. Genelde, “Yarınlara iyimser bakmak, herkesi iyilikle kucaklamak, umutlu olmak zamanı. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpüyorum. Herkese, ülkemize, tüm dünyaya öncelikle sağlık diliyorum” diye sonlandırmışım bayram yazılarını. Depremde yitirdiklerimiz huzurla uyusun... Kalanların yaraları bir an önce sarılsın, aş, iş, barınak, eğitim gereksinimleri karşılansın... Tüm ülkeye çöken ve kolay kolay unutulamayacak acılardan ders alınsın... Her şeye karşın 29 Ekim’de 100’ncü yılını kutlayacağımız cumhuriyetin temellerinin 103 yıl önce yarın, 23 Nisan’da atıldığını asla unutmayalım, unutturmayalım. Bayramlara acı çöktü ama umudu asla bırakmamak gerek... İyilik ve sağlıkla...
Paylaş
