×
DENİZ KENTİ VURGUSU
“İzmir Metrosu’nun yeni araçları tasarımında deniz kenti İzmir vurgusunu artırmak için ‘yat’ konsepti kullanıldı. Ahşap görünümlü iç döşemeler, altın sarısı metal bölümler ve buna uygun özel dokunmuş yanmaz ve leke tutmaz çok özel kumaşlarla bu vurgu artırıldı.
SORUNA ÜCRETSİZ ÇÖZÜM
Ancak setlerin çalışmaya başlamasıyla birlikte kumaşlarda terlemeye ve sıvı temasına bağlı su lekesi harelerinin oluşmaya başladığını gördük. İmalatçı firma ile temasa geçerek sorunun çözümünü istedik.
Sonuçta, kentimize özel bir tasarımı da öne çıkararak fotoğrafta gördüğünüz, yeni elektrikli otobüslerde de kullanılan İzmir konseptli kumaşta karar kıldık. Kumaş değişimi imalatçı firma tarafından, garanti çerçevesinde ücretsiz olarak yapılacaktır.”
VE DE GELELİM KARŞIYAKA’YA
İşte önlemler
Doğrusu şaşırdım ve çok ilgimi çekti... Buca’da yaklaşık 37 bin konuta “Panjur cezası” gelecekmiş. Göçmenoğlu, “Öyle az buz değil. En düşüğü 600 liradan başlayarak 6-7 bin liraya kadar yükselen tarifeden cezaların evrakları hazırlanmaya başladı bile” diyor.
Karşıyaka’da çare bulunmuş
İzmir’in sıcağını anımsatan, panjurun sadece güneşe karşı değil, hırsıza, toza ve gürültüye karşı korunmak için de iş gördüğünü belirten Tayfur Abi, devam etmiş:
“Ama yapı talimatnamesi, panjura anlaşılan izin vermiyor. Karşıyaka buna çare bulmuş. Çünkü böyle cezalardan birine muhatap olan vatandaş, dava açmış. Yargıtay da vatandaş lehine verilen kararı onaylamış. Artık Karşıyaka’da panjur davası ve kavgası diye bir şey yok.
İddiaya göre ihbarlar başladı
Ama Buca’da durum öyle değil. Bürokratlar, bu cezanın kesilmesinden yana. Yaklaşık 37 bin konut, bu cezayı onlara göre hak etmiş durumda. Öncelik, ihbar yapılan yapılara. Bu yüzden Buca Belediyesi’nin ilgili bürokratları, bir anlamda gammazcılığı da özendirme sınavı veriyor şu ara. İlçede bozulduğunuz biri varsa; koşuyor belediyeye ihbarda bulunuyorsunuz, ceza kesiliyor. Siz de canınızı sıkmamış oluyorsunuz.”
Ona demeyen buna neden desin
Efendim, vakıf 22 yıldır parasal durumu uygun olmadığı için yeterli eğitim alamayan çocuklara burs ve ücretsiz eğitim veriyor. Ve de EÇEV’in oluşturduğu, “Bilim Kahramanları” takımı, çoğunluğu özel okullardan gelen yüzlerce takımı geride bırakarak İngiltere’de düzenlenen Avrupa Şampiyonası’na gitmeye hak kazanmış. 10 kişilik ekibin gidebilmesi için gereken 60 bin lira bulanamazsa bu çocuklar uluslararası turnuvaya katılamayacakmış.
SPONSOR ARAYIŞI
Reşitoğlu, sevgili Ayçe’ye anlatmış: “Öğrencilerimizin ailelerinin ekonomik durumları müsait değil. Pasaport, vize, turnuvaya katılım, ulaşım, konaklama, yeme-içme, forma, proje malzemesi, tanıtım materyali, dövizdeki hareketlilik gibi pek çok kalemi topladığınızda 60 bin TL bütçe ortaya çıkıyor. Katılım müjdesini aldığımızdan beri bu bütçeyi oluşturmak için sponsor arayışı içindeyiz...”
UMARIM GEREKSİZ TELAŞTIR
Röportajı okudukça buruldum. İzmir’in gururu 10 çocuk uluslararası bir etkinliğe gidecek ve 60 bin lira yok. Yahu şaka gibi değil mi? Umarım bu yazıyı okurken sorun çözülmüş, para da sağlanmış olur. Sağlayanları, (ister/isterlerse) burada açıklamayı, gururla borç bilirim. Para bulunmuştur herhalde değil mi? Ben de teşekkür ediyorumdur ha? Öyledir, öyledir. İzmir, Ege yapmıştır gerekeni... (EÇEV’liler siz ne dersiniz bu işe?)
ESKİLERDEN BİR ANIMSATMA
Katkıyı açıklayın lütfen
Kimi yakındı, kimi umudunu yansıttı. Benim de aklıma İzmir’deki Folkart Academy geldi. Neden mi? Efendim, akademi, “Ustalarla Tiyatro Atölyesi” başlattı. “Olabilir, ne var bunda” denilebilir... Doğrudur, zaten sanat etkinlikleri için kurulmadı mı? Ama 400 çocuk, 200 yetişkin ve 28 profesyonel düzeyde olmak üzere 628 kişiye ücretsiz eğitim verilecek atölyeye internetten kaç başvuru oldu, biliyor musunuz?
YAPTIĞIMIZ İŞ DOĞRU
Üç günde 15 binden fazla. Ve başvurular zorunlu donduruldu. Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, bu tabloya çok şaşırdıklarını belirterek, başvuruları durdurmak zorunda kaldıklarını bildirdi, “Bu tablo, bu rekor başvuru sayısı, yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu gösterdi” dedi.
İZMİR ÇOK MU SEVİYOR
Ben de “2-3 günde tiyatro eğitimi için neden 15 bin başvuru olur” diye düşündüm ve sorular art arda geldi:
- İzmir’de insanlar tiyatroyu çok mu seviyor?
- Bu başvuruların gerisinde kısa yoldan şöhret olma isteği mi var?
YURTTAŞLIK GÖREVİ
“Bir oydan ne olur yahu”, “Sonucu benim oyum mu değiştirecek”, “Hava da çok güzel, oyu moyu boş ver bugün piknik zamanı”, “Tatile bu hafta sonu mu başlasak” dememektir. Tatili, pikniği ertelemek, yurttaşlık görevi bilinciyle sandığa gidip oy kullanmaktır.
HER SEÇMEN OY VERMELİ
İster “Hayır”, ister “Evet” diyerek özgür iradeyi bildirme zamanıdır. 16 Nisan’da her seçmen sandığa gidip oy kullanmalı, yurttaşlık görevini yerine getirmelidir.
-----
Kuşçu Hoca’nın
"O yol var ya... Kapkara bir yaradır bende. Ciğerimizin bir parçasını yitirmiştik 13 Mart 2014’te. Yeğenim Tuncay Güryıldız’ı, 39 yaşında almıştı o yol...”
YANITLAR UMUT OLMUŞTU
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, çok sayıda kişinin ölümüne neden olan Tire-Belevi yolunun takipçisi oldu, TBMM’de birkaç kez gündeme getirdi. Son olarak Sertel’e gelen yanıtlar, umut olmuştu bende:
“Sertel’e verilen bu yanıtlar, o yolun kabus olmaktan çıkarılacağı umudunu artırdı bende de. Dilerim başka canlar almadan, o kabus yola el atılsın... Ve tabii ki, umutlar hayal kırıklığı olmasın...”
CANLARIN DEĞERİ ÖLÇÜLEMEZ
“Çoğunlukla Avrupalı turistleri ağırlayan Muğla’da, son iki yılda Türkiye ile gerginleşen ilişkiler nedeniyle birçok bölgede olduğu gibi turizmde ciddi sıkıntılar yaşanmaya başladı” diyen Okutur, DOKTOB olarak, turizmdeki krize çare olabilecek, alternatif pazar olarak gördükleri Hindistan ve Ukrayna’yla ilgili inceleme yapıp fuarlara katıldıklarını belirterek şunları söyledi:
HİNDİSTAN GERÇEĞİ
“Bollywood yapımcılarına ve düğün organizasyonlarına mekan danışmanlığı yapan, Island Group’un sahibi Aman Bhatia, Muğla’yı tanımak üzere geliyor. Mayıs ayında Hindistan’ın en büyük iki turizm gurubu OTAİ ve TAFI başkanları ile birlikte 50 kişilik acenteler geliyorlar. 50’şer kişilik gruplar yaz boyunca devam edecek ve sadece Dalaman, Ortaca, Dalyan, Köyceğiz değil, Marmaris ve Fethiye’ye de geziler düzenlenerek bu ilçelerimiz de tanıtılacak. Hindistan’da, Türkiye’ye gelmek ve tatil yapmak isteyen potansiyel 20 milyondan fazla turist bulunmaktadır. Bu sayının 2025 itibariyle 30 milyonu bulması bekleniyor.
BAŞBAKAN’DAN DESTEK
Bu konularda uçak bileti desteği ve vize kolaylığı konusunda, Muğla’da başbakanımız Binali Yıldırım, turizm bakanımız Nabi Avcı, valimiz Amir Çiçek ve milletvekilimiz Nihat Öztürk ile görüşülerek büyük destek alınmıştır. THY yüzünden iptal olmak üzere olan bu organizasyon, son dakika da hayata geçme fırsatı bulduğu için bu görüşme bize büyük moral olmuştur. Turizmde krizi aşmanın tek yolu yeni turistlerin geleceği ülkelerle iletişim ve tanıtım turlarını geliştirmektir.
4’ÜNCÜ ORGANİK KÖY
Bu çalışmalardan birisi dikkatimi çekti. Çünkü, çalışanı da hedefi de kadın. ‘Hayır’ diyen kadınlar, kırsaldaki kadınlara el yazılı mektuplarla ulaşıyormuş. Üstelik mektup yazanların çoğu politika dışındanmış, bazıları mesafeli bile duruyormuş. Bu çalışmanın öncüsü Selin Bakan. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın eşi. Eşinin seçim kampanyasında da çalışan Selin Bakan’dan özetle:
BİR ŞEYLER YAPMAK İÇİN
“Her şey politikayla doğrudan ilgisi olmayan, hatta kimilerinin mesafeli durduğunu bile söyleyebileceğim pek çok arkadaşımın beni arayıp, ülkemizin içinde bulunduğu durumdan duyduğu kaygı nedeniyle, (bir şeyler yapmak istiyoruz, ne yapabiliriz) sorularıyla başladı. 1 Kasım seçimlerinde eşim CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın da seçildiği, bizim de pilot bölge seçtiğimiz Torbalı’daki 8 bin 300 kadın seçmene mektup yazmış ve pozitif sonuçlarını görmüştük. Bugüne kadar sadece kendi mahallesinde, kendi gibi düşünenlerle konuşmuş, tartışmış, çoğu da eşimiz, dostumuz olan kadınlarımıza (bu ülkede gidişatı değiştirecek sizsiniz, toplumsal olaylara çözüm üretmek için eleştirmek yetmez, bir adım atma cesaret gerekir) dedik.
GAZETE OKUMAMIŞTIR AMA...