Sıkı, İzmir Kuşcennetini Koruma ve Geliştirme Birliği (İZKUŞ) ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı arasındaki uygulama protokolünün 4 aydır imzalanmadığını, işlerin aksayabileceğini, burada çalışan 19 kişinin işsiz kalacağını bildirdi. Sıkı, birliğin Cennet’e 3 milyon lira ayırdığını da iletti, ortalık karıştı. Önce bakanlık açıklama yaptı, protokolün feshedildiğini bildirdi, özetle şu ifadelere yer verdi:
3 KURUŞLUK HARCAMA YOK İDDİASI
“Bu alandan sorumlu olan birliğin bütçesinin 3 milyon TL olduğu ifade edilmiştir, ancak birlik tarafından değil 3 milyon, 3 kuruşluk bir harcama dahi yapılmamıştır. Bakanlığımızca özellikle son dört yıl içerisinde Gediz Deltası’nda koruma ve yatırım faaliyetlerinde önemli sorunlar yaşandığı ve birlik tarafından deltaya hak ettiği önemin verilmediği tespit edilmiştir. Birlik protokol gereği olan görevlerini ifa etmemekte, bütçesi olmasına rağmen gerekli yatırımları yapmamakta ve şeffaf bir şekilde hareket etmemektedir.”
BURAM BURAM SİYASET KOKUYOR
İZKUŞ’un da başkanı olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bakanlık açıklamasına sert tepki gösterdi, “kararın buram buram siyaset koktuğunu” ileri sürdü, “Kuşcenneti’nde yapılan bunca işi görmezden gelip üstüne ‘hiçbir şey yapmadınız’ gibi ağır ithamlarda bulunmak, devlet ciddiyetiyle bağdaşan bir tavır değildir” dedi.
2009’dan bu yana birliğin başkanlığını yürüttüğünü, çalışmaların bakanlıkla paylaşıldığını vurgulayan Kocaoğlu’nun tepkisi özetle şöyle:
PROGRAM ÇOK ZENGİN
Spiker İlkay Kıyak’ın sunacağı şenlikte, Damla Turan kemanını konuşturacak, şairler şiirlerini seslendirecek, ressamlar Nimet Topkaç, Hamidiye Türkan Kurt, Hülya Tartar canlı performans sergileyecek. Şenlikte “Evlilik Defilesi”, “Balon Şov” gerçekleştirilecek, ünlü kuaför Harun Cici saç tasarımı sunacak.
AKÜLÜ SANDALYE ALINACAK
Haberhürriyeti Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Irmak, yarın ressam ve yazarların kitaplarından elde edecekleri geliri akülü tekerlekli sandalye alımı için Menemen Belediyesi’ne aktaracaklarını bildirdi.
-----
Çok önemli olan tepeli pelikanlar Homa Dalyanı’ndaki iki küçük adada, flamingolar ise Binbir Gıda Çamaltı Tuz İşletmesi’nin ortasında özel yapılan kuluçka adasında 4 yıldan beri ürüyor.
KURUMLARIN İŞBİRLİĞİ
Flamingoların burada kuluçkaya yattığı ilk kez 1982’de duyuruldu. 1982-2012 arasında dalga erozyonu nedeniyle flamingoların yuva yaptığı adacıklar yok oldu. Bunun üzerine, özel ve resmi kurumların işbirliğiyle 2012’de dünyadaki en büyük 6 bin 460 metrekarelik flamingo adası yapıldı.
TAHMİN: 19-20 BİN ÇİFT
Ada sayesinde 2014’te 10 bin, 2015’te 7 bin, 2016’da 16 bin çift flamingo burada üreme olanağı buldu. Bu yılki gözlemler sonucu 19-20 bin çift flamingonun kuluçkaya yattığını tahmin ediliyor. Çünkü, adanın tamamını flamingolar kuluçka için doldurdu. Üreme adasındaki kuluçka dönemi ise 3 ay kadar sürmektedir.
-----
Didim’e her yolum düştüğünde, Vakıflar’ın merkezde atıl duran koca yerinden söz ederim, ne olacağını merak ederim. Bu kez başka bir yer dikkatimi çekti. Burası bir restoran, adı Paşa. Logosu da kalpaklı.
Sanatçı Kemal Buluş’un çizgilerinden oluşan bir Atatürk köşesi var. Terör şehidi asker ve polislerin birinci derece yakınlarından ücret alınmıyor. Hatta onların istekleri “emir sayılıyor.”
-----
NE YAPILACAĞI AÇIKLANMALI
Bu güzel yer mutlaka
güzel değerlensin
Ege’ye bakıldığında hiç birinin, “Zafer kazandık, karşı taraf hezimete uğradı” dememesi gerektiği kanısındayım. Her parti, herkes kendine bakmalı, sonuçlardan ders çıkarmaya çalışmalıdır.
NEDEN OY KULLANMADILAR
Referandumda benim en çok dikkatimi çeken oy kullanmayanlar. Yazılıp, çizilenlere göre yalnızca İzmir’de 341 bin 629 seçmen sandığa gitmemiş. Yani yurttaşlık görevini yerine getirmemiş. Oy kullanmayanların tercihine bakmıyorum. “Hayır” da diyebilirlerdi, “Evet” de... Ben işin, “Neden oy kullanmadılar” tarafındayım.
ADAM SENDECİLERE KINAMA
Sağlık sorunları, yaşlılık gibi haklı nedenleri olanları ayrı tutuyorum tabii ki. Ancak, keyiften oy kullanmayan “adam sende”cileri kınıyorum kendi adıma. Ve de bir öneri getiriyorum. Referandum ve önceki bir- iki seçimde sandığa gitmeyenler belirlenmeli. (Kaç seçim olacağına yasama organı karar verir herhalde.) Ve onların seçmenlikleri gözden geçirilmeli.
BELKİ DE CEZA GEREKEBİLİR
TESİSLER ÇALIŞMIYOR
Ancak, bu güzelliğin bir de perde arkası var. Bana göre, “feryat”, “çığlık”... Ne derseniz deyin... Efendim UNESCO’nun “Dünya Mirası” listesine girme yolunda çok önemli adım atılan Ayvalık’ın Belediye Başkanı Rahmi Gençer’e kulak verme zamanı. Ne diyor Gençer? 22 Nisan ve 1 Mayıs tarihli gazetelerden derledim. Gençer, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdare (BASKİ) sorumluluğunda olan atık su arıtma tesislerinin Kasım 2016’dan bu yana çalışmadığını vurgulayıp yakınmış:
İLÇEMİZE YAKIŞMIYOR
“Altınova mahallesindeki biyolojik arıtma uzun süredir devre dışı. İlçedeki atık sular denize, Altınova’daki atıklar Uzun Göl’e, arıtılmadan direk akıtılıyor. BASKİ’nin sorumluluğunda olan arıtmalar niçin çalıştırılmıyor? Ülkemizin ilk turizm merkezi olan ilçemiz ve körfezimiz, kanalizasyon suları arıtılmadan denize deşarj edildiği için kirleniyor. Yaşanan bu durum çok kötü ve ilçemize de hiç yakışmıyor.”
SİTEMLERE DEVAM
Sarımsaklı-Çamlık arasındaki yol yapım çalışmalarının tamamlanmasını da istemiş Gençer ve eklemiş:
“Sezon başladı ve bu gecikme zaten kısır olan turizmi engeller. Sivrisinek ve haşerelerle mücadele de geç başladı. Geçen yıl da yaz ayları süresince her gün iki kez tüm ilçede ilaçlama yapmamıza rağmen sivrisinekle baş edemedik. Bunların dışında doğalgaz verileceği belirtilen ilçeler arasında Ayvalık’ın neden bulunmadığını da öğrenmek istiyorum.”
-----
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan, oldukça ayrıntılı bir yanıt yolladı. Yerimizin olanakları çerçevesinde yanıtı mümkün olabildiğince ayrıntılı veriyorum:
“İlimiz Gerence Körfezi mevkiinde orkinos hasadı sonrasında Mv Lady Tuna isimli gemi, gümrük kontrollerinin yapılacağı koordinata hareket ederken, Çeşme Ildırı Körfezi mevkiinde 18.12.2016 tarih ve saat 13.40 sularında kayalıklara oturmuştur.
İlk müdahale yapıldı
Kazaya, yetkili kurumlar olan Çeşme Liman Başkanlığı ve Çeşme Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı tarafından ilk müdahale yapılmıştır. Gemiye, neden olduğu kirlilik nedeniyle deniz ortamında Çevre Kanunu uyarınca Sahil Güvenlik Komutanlığı’nca 69 bin 669 TL idari para cezası uygulanmıştır.
Yaşanan kirlilik ile ilgili olarak, geminin bağlı bulunduğu acente şirketi tarafından, acil müdahale hizmeti veren ve Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş firma görevlendirilmiş olup müdahale çalışmaları kapsamında kirliliğin yayılımının önlenmesi için öncelikle geminin etrafı bariyerle çevrilmiştir. Gemi bünyesinde kalan yakıtın bir barch gemisine tahliyesi ve ardından bertaraf tesislerinde uygun koşullar ile bertaraf edilmesi sağlanmıştır.
50-60 ton yakıt için çok geçti, Paşa Limanı ile Ilıca Yıldız Burnu arasında sahile kadar geldi. Ve de denize karıştı. Temizleme çalışmaları başlatıldı. Turizmciler doğal olarak tedirgin oldu. Kirlilik konusu yargıya da taşındı.
SABIRSIZLIKLA YANIT BEKLİYORUM
Son olarak 7 Mart’ta bir dizi soru sıraladım. Özetleyip etkililerden, yetkililerden yanıt beklediğimi yineliyorum:
* Sızan yakıtın miktarı ne kadardır? Çeşme kıyılarının nereden nereye kadarını etkilemiştir?
* Temizleme çalışmaları ne aşamadadır? Kıyıya vurup da çıkarılan yakıtın miktarı nedir?
* Denize karışan yakıt miktarı nedir? Ya da ne kadar yakıt karıştığı tahmin edilmektedir?
* Deniz ve sahil temizlenmiş midir?