Nedim Bubik

Yunanistan ekonomik düzlüğe çıktı, ya da...

14 Mayıs 2019
HALKLA ilişkiler, marka ve itibar yönetimi denilince akla gelen ilk isimlerden Salim Kadıbeşegil’i konuk ediyorum bugün.

 Bu kez vizeyle ilgili görüşünü iletiyor:
“Yine Shengen vizesi için İzmir’deki Yunan Başkonsolosluğu’na başvurduk. Eksik olmasınlar 10 aylık vize vermişler. Pasaportlarımızdaki giriş çıkışlara baksalar, son yıllarda özellikle Yunan adalarına ne sıklıkla ziyaret yaptığımızı görebilirler. Buna dayanarak en az iki yıllık vize beklentisi içindeydik. Diğer ülkeler için başvurularda durum nasıl bilmiyorum.


İŞ MODELİNE Mİ DÖNÜŞTÜ
Shengen vizesi için biliyorsunuz bir, ‘evdeki kalemtıraşın’ cinsini sormuyorlar! Kişisel bilgilerin, hem de çok özel bilgilerin, üstüne üstlük aracı kurumlar kanalıyla başkonsolosluğa verilmesinin yarattığı tedirginlik bir yana, bu Shengen işinin bir ‘vize’ süreci olmaktan çıkıp ‘iş modeline’ dönüştürüldüğünü düşünüyorum.


BAŞVURU SAYISI ARTIYOR

Yazının Devamını Oku

İstanbullu seçmene: Aman o güne dikkat!

11 Mayıs 2019
YÜKSEK Seçim Kurulu (YSK), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal etti, 23 Haziran’da yenilenmesine karar verdi.

 Doğal olarak yine seçimle yatıp kalkmaya başladık. YSK’nın kararını öven de oldu, aşırı tepki gösteren de. Ben, “Biraz gülümseyelim” diyorum. Çünkü, özellikle CHP’li turistik belediyeler, İstanbul seçmenine esprili dille, “23 Haziran’da bize gelmeyin, oy kullanın” diye seslendi:
“23 Haziran’da sahillerimize köpekbalığı vuracak, ayıbalığı saldırısı olacak, karadelik o gün İstanbulluları yutacak. Kuyruklu yıldızdan dolayı yol kapatıldı.”
İşte sosyal medyada yer alan o duyurulardan örnekler:


KÖPEKBALIĞI SALDIRISI
* Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan: Biliyorum Çanakkale çok güzel, bir an önce gelmek için can atıyorsunuz. Ama şimdi, öncelik İstanbul. 23 Haziran’dan sonra peynir helvasıyla tüm İstanbulluları iskelede karşılayacağız.
* Bozcaada Belediyesi: 23 Haziran’da Bozcaada sahillerinde köpekbalığı saldırısı beklenmektedir. İstanbul’da oyunuzu kullanın, köpekbalıklarına yem olmayın.

Yazının Devamını Oku

Tarım arazilerini gençlere verelim

7 Mayıs 2019
İZMİR Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz’ün bir önerisini gördüm, kaçıranlar için yineliyorum...

 Kocagöz, ülkemizin ekonomik anlamda kritik ve zor günlerden geçtiğini, güncel işsizlik rakamlarının geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 259 bin kişi artarak 4 milyon 668 bine yükseldiğini belirtti. Meclis toplantısında konuşan Kocagöz, “Tarım dışı işsizlik oranı yüzde 4.1 artışla yüzde 16.8 oldu. Ancak, işin bana göre en üzücü tarafı da genç nüfusta işsizlik oranının yüzde 6.8 artışla yüzde 26.7 olmasıdır. Bir taraftan tarımsal üretimde enflasyonu baskılayabilmek için istediğimiz hedeflere ulaşamazken, diğer yandan genç nüfusta bu denli fazla işsize sahip olmamız gerçeği apaçık ortada” dedi.


BEDELSİZ KİRALANMALI
Genç nüfusu ekonomiye ve üretime katacak bir önerisi olduğunu ifade eden Kocagöz, şunları söyledi:
“Genç nüfusumuzun çalışarak üniversitelerde değerli bölümlerden mezun olduktan sonra iş bulamamaları ve ülkemiz ekonomisine katkıda bulunamamaları, büyük kayıp. Bunu hiç olmazsa tarımsal üretimde sağlayarak bir açığı kapatabilir miyiz? Bu konuda önerim; tarım yapılabilecek hazine arazilerini genç işsizlere bedelsiz kiralayalım. Devlete ait tarım yapılabilecek binlerce dönüm hazine arazisi var. Bunların kimisi ağaç tarımına, kimisi ise endüstriyel tarıma uygun. Bu parselleri başvuru yapan ve en az 2 yıldır işe giremediğini ispat eden, işsiz genç nüfusa en az 5 yıl süreyle bedelsiz kiralanmasını sağlayalım.”


TEK ŞARTI ÜRETİM OLMALI

Yazının Devamını Oku

Aşıya karşı çıkmak toplumsal yanlıştır

30 Nisan 2019
“ONLARI ikna etmeliyiz” başlıklı haber vardı geçen cuma günü Hürriyet’in manşetinde. Aşıya karşı çıkılması yüzünden çocuklarda hastalıkların artması üzerine UNICEF’in (Birleşmiş Milletler Çocukları Yardım Fonu) “Aşılar hayat kurtarır” kampanyası başlattığını iletiyordu. Aşının yararlarıyla ilgili zaman zaman ben de görüşleri aktarırım.

 


PROF. GÜRÜZ’ÜN GÖRÜŞLERİ
İzmir’den bir bilim insanını konuk edeceğim yine. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Aşı Bilimi Derneği Başkanı Prof. Dr. Yüksel Gürüz, 24-30 Nisan Dünya Aşı Haftası nedeniyle Ege Ajans’a görüşlerini iletmiş. Prof. Gürüz, olumsuz propagandalar nedeniyle aşı karşıtlığı oluştuğunu belirtmiş: “Bilimsel dayanağı kanıtlanmamış olsa da aşı karşıtlığının kendisine çok taraftar bulmasının nedeni, kişilerin bedenleri üzerinde tek söz sahibi olmalarıdır. Hiç kimseye isteği dışında, sağlık adına dahi olsa, yardım edemezsiniz. 500 kişinin içinden yalnızca bir kişi dahi aşılanmasa geri kalan 499 kişi için tehdit oluşturuyor.


SAĞLIK İÇİN GEREKLİLİK
Yani aşı, toplum sağlığının korunması açısından bir gerekliliktir. Aşı yaptırmamak kişisel bir hak olsa da toplumsal olarak yanlıştır. Hiçbir bilimsel veriye dayandırılmadan maalesef toplumda aşıya karşı önyargı oluşturuluyor. Türkiye’de, çocuklarına aşı yaptırmayan ebeveynlerin sayısı artıyor. Oysa aşı, çocuk sağlığı açısından da son derece önemli. Dünyada her yıl doğan 120 milyon bebeğin 10 milyonu aşısız oldukları için ölüyor. Dikkat çekmek isterim ki Türkiye’de çocuk felcinin kökü aşıyla kazınmıştır. Çiçek hastalığı da dünya üzerinden aşıyla yok edilmiştir. Tüm bunlar düşünüldüğünde aşının önemi anlaşılmaktadır.”


Yazının Devamını Oku

Alaçatı’da bugünlerde ilginç şeyler oluyor

27 Nisan 2019
NELER mi oluyor? Yorumsuz aktarmak gerek. Bazı gazete ve sosyal medyada haber çıktı, ama yinelemekte büyük yarar var.

120 otel ve 35 restoranla yıllık 245 milyon liralık ekonomik büyüklüğe sahip Alaçatı Turizm Derneği’nin gürültü ve çevre kirliliğiyle mücadelesinin ilk olumlu sonuçları alındı. Dernek üyesi işletmeler, dışarıdaki hoparlör, logolu promosyon tente, şemsiye, geçişi engelleyen platformları, tezgahları ve cephe resimlerini kaldırmaya başladı. Çeşme Belediyesi’nin de üye olmayan işletmeleri bu konuda denetleyeceği bildirildi.


BÜYÜK ÖZVERİ ÖRNEĞİ
Dernek Başkanı Korkut Denizeri’yi dinliyoruz: “Alaçatı’nın önemli sorunlarından biri gürültü. Üyelerimiz, ses kirliliğine neden olabilecek mekan dışındaki hoparlörleri sökmeye başladı. Tüm üyelerimiz yönetmelikteki ses sınırlarının da altında hizmet veriyor. Gürültüyü onlar yapmıyor, ama büyük özveriyle ilk adımı yine onlar attı. Sadece bu da değil. Platform, tezgah, logolu şemsiye ve tenteler, bina dışındaki uygunsuz tabela, tüm dış cephe resimlerini de kaldırıyor. Şimdi sıra gürültü ve çevreyi asıl kirletenlere geldi. Çeşme Belediyesi’nin de bu tür işletmelere yönelik denetimiyle Alaçatı, fabrika ayarlarına dönecek. Buna inanıyoruz.”


BAŞKAN SÖZÜ: TAVİZ YOK
Dernek yönetimi, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’a gürültü ve sokak işgalleriyle ilgili dosya sundu. Derneğin başkan yardımcısı Sema Aydın, belediye meclisinin ses denetimi yetkisini alabilmek için Çevre Müdürlüğü kurulması kararı vereceğini belirterek, “Başkan Oran’dan bu karardan sonra gürültüye taviz verilmeyeceği sözünü de aldık” dedi. Derneği alkışlıyor, “Ha gayret, kolay gelsin” diyorum.

-----

Yazının Devamını Oku

Acil Sağlık Derneği’nden ‘Acil Komşum’ eğitimi

23 Nisan 2019
VATANDAŞA dokunan, sağlığını gözetmeye çalışan projeler insanın içini ferahlatıyor. Toplumsal dayanışma örneği görülebiliyor.

 Ben de genelde bilinen bu tür projeleri daha çok yaymaya, tanıtmaya çalışıyorum. Hele bugün yer verdiğim projenin başında Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu olursa. Projenin adı “Acil Komşum” ve söz Rodoplu’da:

1044 KİŞİ KATILDI
“Herkes İçin Acil Sağlık Derneği’nin (HİASD) yürüttüğü Acil Komşum Projesi ikinci yılına ulaştı. İki yılda, 25’nci eğitim sonunda, ‘Acil Komşum’ sayısı bin 44 oldu. Acil Komşum kimdir? İlkyardımı öğrenmiş, herhangi bir acil hastalık ya da yaralanma sonrasında önce 112 Acil’i arayan, ambulans gelene kadar hastanın yaşama tutunmasını sağlayan gönüllüdür.

NELERİ BİLİRLER?
Kanama durdurmayı, kırık atellemeyi, boyunluk takmayı bilir. Suda boğulmuş, kalp krizi geçirmiş, elektrik çarpmış ya da hangi nedenle olursa olsun, kişi acil durumda ve yaşıyorsa, ambulansı nasıl bekleyeceğini bilir. Nefes alıp vermiyorsa göğüs masajıyla onu nasıl hayatta tutacağını bilir. Hava yolu tıkanıklığı varsa, giderir. Depreme hazırdır. Deprem sırasında ne yapacağını, nereye saklanacağını ve nasıl hayatta kalabileceğini bilir.

HER MESLEKTEN KATILIM
Eğitimlere her meslek grubundan katılım gerçekleşiyor. Örneğin 25’inci eğitime katılan 54 kişiden birisi olan tiyatro oyuncusu Aysel Ezgi, 1000’inci Acil Komşum oldu. Aysel Hanım, hem katılım sertifikası, hem de HİASD armağanı olan ilkyardım çantasının sahibi oldu. Gazetecilerin de eğitim aldığını vurgulamak gerek.”

 

Yazının Devamını Oku

Aydınlanma yolunda bir mum da sen yak

20 Nisan 2019
BAZI projeler, girişimler vardır ki, mutlaka herkesin duyması, öğrenmesi gereklidir.

 Bugün bunlardan, önemli ve örnek alınması gereken birinden söz edeceğim. Uzun süre Hürriyet Gazetesi’nde birlikte çalıştığım arkadaşım İbrahim Irmak emekli olduktan sonra yayına açtığı www.haberhurriyeti.com haber sitesinde sosyal sorumluluk projesi yürütüyor. Adı da, “Aydınlanma Yolunda Sen de Bir Mum Yak.” Irmak’ın 2011 yılında trafik kazasında kaybettiği oğlu Çağlayan’ın anısına, “Parkta kütüphane” hayata geçirilmeye başlandı.

AL GÖTÜR OKU GETİR
Karabağlar Belediyesi ile Haber Hürriyeti Gazetesi’nin işbirliğiyle Üçkuyular’da Ali Erentürk İlkokulu’nun önündeki parkın içine ahşap bir kütüphane kuruldu, adı da “Çağlayan Irmak” oldu. Şubat ayında törenle açılan kütüphanede şu an bağışlarla gelen 4 bin kitap mahalle sakinleriyle buluşuyor. “Al götür oku getir” yöntemiyle hizmet veren kütüphaneden 2 ayda binden fazla kişi kitap alıp okudu ve de okumaya devam ediyor.

MAHALLE KAYNAŞIYOR
Gazeteci İbrahim Irmak, hedeflerinin tüm parklara kütüphane kurmak olduğunu söyledi. Irmak, parkların tam bir yaşam alan olması için bu kütüphanelerin mutlaka gerektiğini savunuyor. Kütüphanelerde gönüllülerin hem çevreye göz kulak olduğunu, hem de çocuklara satranç ve dama öğrettiğini de belirten Irmak, “Mahallede öyle güzel kaynaşma var ki tüm belediye başkanlarının bunu görmesi gerekiyor. Bu proje gençlerimizi kurtaracak bir örnek. Burasının sahibi zaten mahalleli” dedi. Mahallelinin kütüphaneye gelmesi için her gün yerel gazeteleri de masaya koyduklarını belirten Irmak, “Belki bu davranışımız basılı gazeteleri de ayakta tutmaya yardım edecek bir proje olur” diye konuştu.

BAĞIŞ YAPABİLİRSİNİZ
“Aydınlanma Yolunda Bir Mum Yakmak”, parklarda kütüphane kurulmasını istiyorsanız evdeki kitaplarınızı 11/2 Sokak No: 18 /A Üçkuyular/Karabağlar-İzmir adresine gönderebilirsiniz. Kütüphane projesi hakkında (0533) 414 24 57 ve (0232) 246 82 246 numaralı telefonlardan bilgi alabilirsiniz.

HANGİ KİTAPLAR KABUL EDİLİYOR

Yazının Devamını Oku

Her yer doldu yüzler güldü

16 Nisan 2019
 BİR Alaçatı Ot Festivali daha geride kaldı.

Geçen yıl konaklama tesisleri pek umduklarını bulamamıştı. Bu yıl genelde olumlu yorumlar yapıldı, yaklaşık 1 milyon ziyaretçi geldiği söylendi. Festivalin Çeşme, Urla, Seferihisar, Kuşadası’na da getiri sağladığı bir gerçek. Festivali en yetkili ağızlardan biri, Alaçatı Turizm Derneği Başkanı Korkut Denizeri yorumladı:

Hava koşulları etkili oldu

“Festivalle ilgili iki farklı açıdan değerlendirme yapacağım. Negatif ve pozitif yönleri olarak fikirlerimi paylaşmak isterim. ‘Negatif yönleri nelerdi?’ dersek, katılımın en yüksek olduğu cumartesi ve pazar günleri kötü hava şartları ve yağmurdu. Hem stant sahipleri, hem de gelen vatandaşlar yağmurdan çok etkilendi. Konaklamalı gelen misafirler otellerinden ve kafelerden pek çıkamadı. Ancak günü birlik gelen misafirler daha fazla etkilendi.

Portakal Çiçeği ile çakışma

Diğer negatif yön ise Adana Portakal Çiçeği Festivali’nin de aynı hafta sonu olmasıydı. Vatandaşlarımızın bu tür festivallerden faydalanabilmesi ve turizme katkı sağlanması için belediyelerin birbiri ile iletişimde olup bir hafta ileri ya da geri alınsa bölünme olmazdı. Hem medyada haberler, hem de vatandaşlarda tercih sıkıntısı olmazdı.

İzdihama karşı önlem

Gelelim pozitif yönlerine... Yerel seçimlerden 4 gün sonra olmasına rağmen Çeşme Belediyesi ekipleri ve yeni Başkan Ekrem Oran çok iyi hazırlanmıştı. Başkan Oran, mazbatasını almadan göreve başladı. Sokak sokak dolaşarak eksiklikleri tespit etti. Birçok atıl ve tadilatta olan binaların önleri Alaçatı görselleri ile kapandı. Eskiden sadece köy meydanına kurulan stantlar Alaçatı ana yolunun tek yönü trafiğe kapatılarak hem çoğaltıldı, hem de gelen ziyaretçilere yürüme alanı yaratıldı. Kısacası kalabalık yayıldı ve izdiham yaşanmadı.

Denetimler sıkı tutuldu

Yazının Devamını Oku