Paylaş
Bu gruptakiler artık seyahat edebilecek. Nasıl mı? “Turizm Amaçlı Seyahat İzin Belgesi” alarak. Bu belge Alo 199 Vefa Sosyal Destek Hattı’ndan ya da e-Devlet’ten İçişleri Bakanlığı e-başvuru sistemine girerek alınabilecekmiş. Valiliklere, kaymakamlıklara gitmeye gerek yokmuş.
ZORUNLU BELGELER
Buraya kadar her şey güzel... Devam edelim. Başvuru formunda otel tatili, yazlık/devremülk, kiralık ev/villa ya da karavan tatili gerekçelerinden biri seçilecekmiş.. Otel tatili için rezervasyon belgeleri, yazlık/devremülk için tapu örnekleri, kiralık ev/villa tatili için kira sözleşmesi, karavan için sahiplik belgesi ya da kira sözleşmesi zorunlu olarak başvuru sırasında sisteme yüklenecekmiş.
YA OLANAK YOKSA
Anlayamadığım konu, kent dışında bir arkadaşınıza, yakınınıza konuk giderseniz, birisini ziyaret etmek isterseniz, “Şöyle bir yola koyulalım, beğendiğimiz güzel bir yerde kalırız” derseniz ne olacak? O belgeler kişiyi izlemek için isteniyor da, benim sunduğum seçeneklerde ne yapılacak? Gidilen yerde bir ay zorunlu kalınacak mı? Konuk olunacak yerin adresini bildirmek yetmiyor mu? Genelgede sayılan tatil türlerinden birisi şart mı? Yazlık ev/villa/ karavan edinme, kiralama, otel rezervasyonu olanağı yoksa nasıl bir yol izlenecek? Aklıma takıldı, yanıt bulamadım.
BİR UYARI
Bu haberler
bize yaramaz
OXFORD Üniversitesi bir çalışma yapmış. Salgın illeti önlemlerini önceden gevşeten ülkelerden ikinci dalga olasılığı en yüksek on ülke sayılmış: Almanya, Ukrayna, ABD, İsviçre, Bangladeş, Fransa, İsveç, İran, Endonezya, Suudi Arabistan... Yani biz bu grupta yokmuşuz.
İKİNCİ GRUPTAYIZ
Türkiye, Belçika, Kanada, Polonya, Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Belarus, İtalya, İspanya, Singapur, Hollanda ise önlemleri gevşetmelerine karşın hastalık olgusunda büyük artış olmayan gruptanmış.
REHAVETE SOKAR
Haber iç rahatlatıyor gibi görünse de bana göre bizim için tehlikeli. Baksanıza biz en kritik dönemde bile zorunlu olmasına ve ceza kesilmesine karşın maske takmayı, sağlık mesafesine uymayı doğru dürüst beceremiyoruz. Bu yüzden bu haber bizi daha da rehavete sokar, bozar... Aldırmayalım böyle haberlere... MASKE TAKALIM, ZORUNLU MESAFEYE VE TEMİZLİĞE DİKKAT EDELİM...
BİR DİLEK
Başkan’ın Kordon’da
yüzmesine tanık olalım
İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Sözcü’den Deniz Zeyrek’e, “İddia ediyorum. 3 yıl sonra (Kordon’u göstererek) şurada denize gireceğim” demiş. Körfez temizliği söz konusu olduğunda benzer dilekleri eski başkanlardan da duyduk, gerçekleşemedi. Soyer’in sözünü tutarak Kordon’da denize girmesini, hepimizin de tanık olmasını diliyorum.
BİR BEKLENTİ
Kabus yoldan
haber var mı?
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Tire-Belevi yolunu gündeme getirmiş. Sertel, 4.5 yılda 20.5 kilometrelik yolun ancak yarısının yapıldığını belirterek, “Üç Ulaştırma Bakanı, iki Karayolları Genel Müdürü, iki de İzmir Bölge Müdürü değişti. 2018 yılı eylül ayında hizmete girecek diye sözler verildi. Verilen sözün üzerinden de 21 ay geçti yolun yalnızca 10 kilometresi bitirildi” demiş.
ESKİDEN BİR ÖZET
Mart ayındaki yazım geldi aklıma ve bir özet: “(O yol var ya... Kapkara bir yaradır bende. Ciğerimizin bir parçasını yitirmiştik 13 Mart 2014’te. Yeğenim Tuncay Güryıldız’ı, 39 yaşında almıştı o yol. Anımsadıkça ve bu satırları yazarken yutkunmaktan boğazımı acıtan, gözlerimi dolduran, kimi yaşların sakalıma karışmasını engelleyemediğim fidanımızı...)
OLUMLU BİR ŞEY DİYEMEDİM
Böyle başladım hep Tire-Belevi yolunu yazarken. Çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği 20.5 kilometrelik o yol. Hiç bıkmadan gündeme getirdim zaman zaman. Bu yolla ilgim, başta da aktardığım bir acı olaydandır. O fidanı yitirmemizden bu yana altı yıl geçti. O kabus yol tamamlanamadı. Bu yolla ilgili kimi zaman umutlarımı aktardım. Kimi zaman etkililere, yetkililere teşekkür ettim. Ama bir türlü, ‘Ve o yol yapıldı, artık sürücüler güvenle kullanabilir’ diyemedim. Genelde hayal kırıklıklarını paylaştım. Dilerim bu son olur.
SON SÖZ: Salgın belası yüzünden yolun yapım çalışmalarına bir süre ara verildiğini, çalışmaların yeniden başladığını öğrendim. Dilerim bu yolla ilgili, “Şu tarihte hizmete giriyor” gibi olumlu bir haber alırız da, müjde gibi duyururuz.
Paylaş