İLK ustalarımızdan dinlerdik. Ne zaman Fenerbahçe dara düşse... Ne zaman karışsa, maç öncesi yorumlarda açık kapı bırakırdık.
Fener zoru sever. Arka arkaya iki kez UEFA şampiyonu olan Sevilla, bu tarihi öğüdü son öğrenen kulüp oldu. Fenerbahçe’yi hor görmeyeceksin.
Kötü rüyalar, hayra çıkarmış. Kiminle konuşsak, surat gergin: "Fener’e Allah yardım etsin"... Hele daha maçın ilk 9 dakikasında 2 gol yediğimizde kim bilir kaç milyon kişi bozgun korkusunu aklından geçirmiş olmalı. Şahsen ben de!... Sonra mı? UEFA’nın da, F.Bahçe’nin de, iki UEFA kupalı Sevilla’nın da tarihine geçti bu maç. İlk 9 dakikada yenilen iki gol öyle kara bir bulut gibi F.Bahçe’nin üzerine çökmüştü ki; işte o öğüdün zamanı gelivermişti. İnsanoğlu için futbolda böyle değişimler, böyle yüreklenmeler olağan. F.Bahçe de hırsla yüklendi rakibinin üzerine... Maçın başında komik iki gol yiyen Volkan’ın dramı alkışlı bir görüntüye döndü. İşte futbolun cilvesi...
Kıran kırana bir oyun oldu. Avrupa televizyonları hala bu maçtan görüntüler yayınlıyor. Özellikle Sevilla gibi dev bir takımın yıkılışını anlatıyor.Sevilla ne yaptı ise, rakibinin bileğini bükemedi. Sonunda 8 dev ekip yola devam ediyor.
Türkiye sabaha mutlu, umutlu ve keyifli çıktı. Ülkenin her tarafından, her köşesinden Kadıköy’den Kars’a Fenerbahçe marşları duyuluyor. Şampiyonluk heyecanı ve umut yarattı uzatmalı maç. Her futbolcunun bu zaferde payı vardır. Tek başına olmuyor. Elbette ki Zico başta.
Tünelin ucu
16 devdiler. Yarısı yolda kaldı. Biz hala koşanlardanız. Hani derler ya: ’Tünelin ucu göründü’, yarı finalin ucundan Fener’in ışığı görünüyor. Bugün olmayabilir, ama bir gün bu ışık Avrupa futbol arenasında Fenerbahçe’yi aydınlatacaktır. Pek yakında... Haydi çocuklar, yola devam!!!