Elazığ'dan sofralarımıza bir lezzet daha: Domates unu

Domatesin kurusunu biliyordum, Elazığ'dan Ramazan Kaya'nın haberi gelince domates unu olduğunu da öğrenmiş oldum. İnternette araştırınca 'Domates tozu' diye satılanı da var olduğunu gördüm. Sulandırılan domates tozu genellikle çorba ve pizza ve makarna sosu yapımında kullanılıyormuş, yemeklere katılıyormuş.

Haberin Devamı

Habere göre, Elazığ'ın yöresel lezzetlerinden olan ve yemeklerde salça, sos ve baharatlara alternatif kullanılan domates unu sofralarda yerini alacakmış.

Elazığ İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nce yürütülen projeyle, merkeze bağlı Hankendi köyünde kadın çiftçiler yetiştirdikleri domatesleri kuruttuktan sonra öğütüp un haline getiriyormuş.

Bu toz sade olarak veya kuru reyhan, nane, kekik, maydanoz ve biber gibi çeşnilerle aromalandırılarak domates ununa dönüştürüyormuş.

Haberin Devamı

Yöre halkınca eskiden taş el değirmenleri ile öğütülerek hazırlanan domates unu artık teknolojik makineler kullanılarak üretiliyormuş.

Elazığ Tarım İl Müdürü Turan Karahan, projeyle amaçlarının yöresel bu lezzeti hem Türkiye'ye tanıtmak hem de kentteki kadın girişimcilere yeni bir kazanç kapısı açmak olduğunu söylüyor.

Düzenlenen İş-Kur destekli mesleki eğitim programına katılan 20 kadın çiftçiye domates fidesi ve kurutma makinesi desteği sağlanmış.

Hasat edilen domatesler güneşte veya fırında kurutulduktan sonra makinede öğütülerek un haline getirilmiş.

Karahan, "Raf ömrünü uzatmak için makinemizde vakumlayarak poşetlediğimiz domates ununu mutfaklarda yerini alması için tüketicinin hizmetine sunuyoruz" diyor.

Üreticilerden Pervin Yüce de, ”Ürünümüzü tüm Türkiye'ye tanıtmak ve ailemize katkıda bulunmak istiyoruz" demiş.

* * *

Haberin Devamı

Bu tanıtıma benim de katkım olsun diye haberi sizinle paylaştım.

Üreten herkesin ellerine sağlık.

Şimdi Ege’de ağaç dalındayken

yenebilen ‘Hurma zeytin’ zamanı

Geçen hafta Elazığ’ın ‘Hoş’, Konya Hadım’ın ‘Gök’ üzümünü yazmıştım. Arkadaşım Ahmet Gök, “Urla’nın hurma zeytinini niye yazmıyorsun” deyince Ege’ye bakmak zorunda kaldım. Sevgili Ahmet’in önerisiyle araştırınca internette bulduğum bilgi şöyle:

“Dünyada sadece Ege Bölgesi’nde Karaburun Yarımadası’nda yetişen hurma zeytin, herhangi bir fermantasyona tâbi tutulmadan dalından koparılıp yeniyor. Zeytindeki acı tat, olgunlaşma döneminde Karaburun’un ikliminin etkisiyle henüz dalındayken yok oluyor.

Haberin Devamı

Çoğunlukla Karaburun’da olmak üzere Güzelbahçe, Urla ve Çeşme ilçelerinde de az miktarda yetişen hurma zeytin, bölgede yetişen ‘phomo olea’ isimli zararsız mantar çeşidi sayesinde dalında yenebilir hale geliyor.

Olgunlaşma döneminde mantar tozlarının rüzgâr yardımıyla zeytinlere yapışması, çiğ zeytindeki acı tadı yok ediyor.

Hurma zeytinin en çok üretildiği merkez olan Karaburun’un Eğlenhoca, İnecik ve Kösedere köylerinde yoğun olarak yetişen ürünün 2005 yılında ilk kez ekonomik değerinden dolayı ambalajlanmaya başlanmış.

Aynı ağaçtan hem hurma hem de normal zeytin (acı) alınıyor. Hurma zeytin, ağaçların üstte ve dışarıda kalan dallarında oluyor. Bu durum bölgenin iklim özelliklerine bağlanıyor.”

* * *

Haberin Devamı

Hurma zeytin internetten ama, DHA muhabirinden gelen başka Ege haberi var.

ZEYTİNLER’DE TEMİZLİK

İzmir'in Urla ilçesine bağlı Zeytinler Mahallesi, Urla Belediyesi personeli ve köylüler tarafından temizlenip boyanmış. Köyün kalkınması ve güzelleşmesi için yapılan çalışmalarla sokaklar tertemiz olmuş.

Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar da Zeytinler'e giderek hem duvar boyamış hem de köylülerin isteklerini sormuş.

Urla Belediyesi personeli Atilla Uçan tarafından yazılan "Zeytinler köyüne hoş geldiniz" yazısı ve süslenen köy kuyusu beğeni toplamış.

Köylüler Başkan Sibel Uyar'a teşekkür etmiş.

Ellerinden geldiğince sıkıntıları halletmeye çalışacaklarını belirten Başkan Uyar, "Sizin isteklerinizi birebir dinlemek için geldik. Bizim için çok değerlisiniz. Hep birlikte köyümüze sahip çıkacağız" demiş.

* * *

Haberin Devamı

Kavgasız, gürültüsüz böyle güzel haberler gelince inanın mutlu oluyorum.

Dilerim bir gün her yerden böyle haberler gelir…

Seferihisar Tohum Takas

Şenliği'ne uluslararası ödül

İzmir'in Seferihisar ilçesinin adını son yıllarda epey duyar olduk.

Türkiye’de ilk “sakin/sessiz şehir” unvanını alan Seferihisar’ın Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer’i de anmadan geçmeyeceğim.

Soyer, başarılı belediyecilik örnekleri vermeye devam ediyor.

İlçede düzenlenen Tohum Takas Şenliği de doğaseverlerin gözdesi.

Yerel tohumun yaşatılması ve çoğaltılması hedefiyle, 2010 yılından itibaren düzenlenen o şenlik, Uluslararası Sürdürülebilir Kentler Ağı (UCLG) tarafından verilen Mexico City – Culture 21 ödüllerinde, “Örnek Uygulama” seçilmiş.

UCLG üyesi 83 kentin projelerini değerlendiren uluslararası jüri, şenlik projesini, orijinalliği, kültürel ve biyolojik çeşitliliği koruması açısından ödüle değer görmüş.

Şenliğin tohum takasının ötesinde, bölgenin tarım mirasını canlandırmaya etki ettiği belirtilmiş.

CHP'li Başkan Tunç Soyer, ödül nedeniyle büyük bir mutluluk yaşadığını söylemiş, tarıma çok önem verdiklerine dikkat çekmiş ve eklemiş:

“Yerli tohumun üretilmesinin yasaklanmasına karşı çıktığımız için 2010’dan beri tohum takas şenlikleri düzenliyoruz.

‘Köylünün mahsulüyle kentlinin sofrası buluşmalı’ dedik. Köy köy dolaşarak kaybolmaya yüz tutmuş tohumları ninelerimizin sandıklarından bulduk.

Tohum takas şenliği düzenleyerek yayılmasına öncülük etmeye çalıştık.

Can Yücel Tohum Merkezi'ni kurarak yerel tohumu çoğalttık ve fideler halinde Türkiye'nin tüm bölgelerine ulaştırdık.

Sadece 2015 yılında 100 bin fideyi ücretsiz olarak Edirne'den Kars'a tüm Türkiye'den isteyenlere gönderdik.

Tarım ile ilgili çalışmalarımızı dört başlık altında sürdürüyoruz.

Birincisi üretici pazarları, ikincisi üretici birlikleri kooperatifler, üçüncüsü ürünü işleyerek bir sanayi ürünü haline getirmek, dördüncüsü ise yerli tohuma sahip çıkmak.

Burada yerel tohum üretmek, çoğaltmak yasaklanıyor, dünyanın seçkin ülkelerinden bir araya gelen şehirler tohum çoğaltma çabalarımızı dünyaya örnek gösteriyor.

Mücadelemiz sürecek. Bu ödülü, bizimle birlikte hareket eden, bize güvenen çiftçimize, köylümüze, tüm Seferihisarlılara, Türkiye'ye armağan ediyorum."

* * *

Daha önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı rahmetli Ahmet Piriştina’nın danışmanlığını yapan Sayın Başkan’ı alkışlıyorum.

Dilerim sayıları artar...

* * *

Herkesin, her gün iyi haberler alması dileğiyle…

Yazarın Tüm Yazıları