Paylaş
Yanık yoğurt, bir miktar sütün karamelize edilmesiyle yapılıyormuş. Tarifi şöyle: İyice ısıtılan kazana 4-5 kaşık süt dökülüyor. Sütün rengi koyulaşınca diğer süt de kazana ilave ediliyor. Yaklaşık 40 dakika kısık ateşte kaynatılıyor. Süt asla karıştırılmıyor. Bir süre sonra yüzeydeki süt, sarı rengini almaya başlıyor. Ardından ısınan süt mayalanıp 4 saat bekletiyor. Yoğurt oluşmaya başladığında tülbent yardımıyla yoğurt bir kaba süzülerek kese yoğurdu haline getiriyor ve satışa sunuluyor.
AA muhabiri Sebahatdin Zeyrek’in haberine göre, yörük kültürünün lezzetleri arasında gösterilen ve "isli yoğurt" olarak da bilinen yanık yoğurt, özellikle Denizli'nin Tavas, Babadağ ve Honaz ilçelerinde yoğun şekilde üretiliyormuş.
35 yıldır yanık yoğurt üretimi yapan 48 yaşındaki Mürüvet Gemici yanık yoğurdun ağırlıklı olarak Denizli ve çevresinde tüketildiğini, son dönemde büyük şehirlerden kargoyla isteyen müşterilerin sayısının da arttığını söylemiş.
KİLOSU 8 LİRA
Türkiye genelinde farklı lezzetlere olan ilgi nedeniyle yanık yoğurt meraklısının da çoğaldığını anlatan Gemici ekliyor:
"Yanık yoğurt farklı bir lezzete sahip olmasının yanında buzdolabında 1 ay dayanması nedeniyle de tercih ediliyor.
Kilosu 8 liradan ayda 200 kilogram yoğurt satıyoruz, toptancılardan gelen siparişlere yanıt vermekte zorlanıyoruz."
Denizli Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Sezgin Kutlu da kentte yanık yoğurt tüketme kültürünün giderek yaygınlaştığına söylemiş.
Geçmişte semt pazarında ve bakkallarda satılan yanık yoğurdun ambalajlı üretime geçiş aşamasında olduğunu anlatan Kutlu şöyle devam ediyor:
“Üreticileri hijyenik koşullarda üretime yönlendirmek üzere bir çalışma başlattık. Kent genelinde çoğu kadınlar tarafından işletilen 66 imalathanede inek, keçi ve koyun sütünden yanık yoğurt üretiliyor. Yanık yoğurdun coğrafi işareti alınmış değil. Bu konuda da girişim başlattık. Bir an önce coğrafi işaret tescilini yaparak pazarlama ve tanıtım faaliyetleri için adım atmak istiyoruz."
* * *
Farklı bir lezzeti daha öğrendik.
İnşallah yakında yolumuz düşer, tadına da bakarız.
Üniversite ses dalgaları
ile su arıtmaya başladı
Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde kirli sular herhangi bir kimyasal kullanmadan yüksek frekansa sahip ses dalgalarıyla kirletici parametrelerden güvenle arındırılmış.
Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Figen Esin Kayhan, AA muhabiri Mehmet Bayer’e yaptığı açıklamada, projenin aynı üniversite ve bölümden uzman biyologlar Harika Eylül Esmer, Şeyma Tartar ile Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünde görev yapan uzman biyolog Güllü Kaymak tarafından yürütüldüğünü söylemiş.
Doçent Kayhan şöyle diyor:
“Su artıma sürecinde geliştirilen yenilikçi teknolojilerden biri de 20 kilohertz veya daha yüksek frekansa sahip dalgaların kullanıldığı ultrases uygulamasıdır.
Ultrasesin uygulanmasıyla, suda çok sayıda mekanik, akustik, kimyasal ve biyolojik değişim meydana gelir.
Bu çalışma, su arıtımı sürecinde herhangi bir kimyasal kullanmadan, 'çevre dostu' bir teknik olarak ultrasesin uygulanabilirliği ve farklı uygulama etkinliklerinin değerlendirilmesi amacıyla yapıldı."
* * *
Hayata geçirilen projenin herkesi temiz suya kavuşturmasını diliyorum.
Kararsız müşteri seçsin
diye ‘Gazozfelek’ yaptı
Ne zaman bir gazoz reklamı görsem, gazoz haberi okusam, aklıma çocukluğumdaki gazoz imalathanesi gelir.
Dalaman’ın Arıkbaşı mevkiindeki gazozcuda, üzerinde isim bile yazmayan şişeleri dolduran, sarı metal kapakları takan makinenin çıkardığı o sesi duyar gibi olurum…
* * *
İzmir’de açılan Münire adlı işyeri, müşterilerine Türkiye’deki 60’a yakın yerel gazoz markasından 20’sini satıyormuş.
İşyeri sahibi Özgür Çankaya insanları çocukluk hayallerine götürmeye kararlı herhalde.
Hangi gazozu içeceğine karar veremeyen müşterileri için Gazozfelek'i geliştirmiş.
Çarkıfelek mantığı ile hazırlanan 'gazozfelek'i çeviren müşteri ok hangi kapakta durursa o gazozu içiyormuş.
DHA muhabiri Mustafa Oğuz’un haberinde ‘Leblebi’ ayrıntısı da var.
Çankaya, "Her gazoz o yörenin suyu ile yapılıyor. Her gazoz farklıdır.
Müşteriye damak tadına uygun gazozu öneriyorum ve en iyi gazoz leblebi ile içildiği için mutlaka leblebi sunuyorum" diyor.
* * *
Yolunuz, İzmir Karşıyaka’ya düşerse, bu işyerine uğrayın.
Yörenizin gazozunu bulursanız için, çocukluk hayallerinize dalın…
* * *
Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle…
Paylaş