Paylaş
DHA muhabiri Tuncel Yılmaz’ın haberine göre, Stevya Derneği Başkanı Selahattin Güvenç ile Memleketçi İşadamları Derneği (MİSİAD) Balıkesir Şubesi Başkanı ve Stevya Derneği'nin kurucularından Kamil Tutmaz, yıllardır Stevya bitkisini ekonomiye kazandırabilmek için yoğun bir çaba harcıyorlarmış.
ÇAYKUR tarafından Karadeniz'de fabrika kurulması en çok onları memnun etmiş.
Burhaniye'deki Stevya fidanı üreticilerinin bu sayede ekonomik kazanç sağlayabileceklerini söylüyorlar.
İşin parasal yöne bir yana iddiaya göre sağlık açısından da önemi varmış.
Stevya'nın ana vatanının Güney Amerika olduğunu söyleyen dernek başkanı Selahattin Güvenç şu bilgileri veriyor:
"Diyabetli hastalara şeker tadı hissini veren Stevya doğal bir bitkidir. Ömrü 6 yıldır.
Her insan mutlaka Stevya tüketmelidir. Çünkü Stevya şeker ve tatlı tadı vermesine rağmen kalorisi sıfırdır. Örneğin obezite ile mücadelede birinci önceliğe sahip bir gıda maddesidir.
Diyabetli hastalar ise bu hastalığa yakalanmadan önce şeker tadını bildikleri için vücutları şeker tadını istemektedir.
Diyabet hastaları bu yüzden suni tatlandırıcılarla bu ihtiyaçlarını gidermeye çalışır. Ancak suni tatlandırıcıların da sağlıklı olduğu söylenemez.
Oysa Stevya tamamen doğal ve diyabet hastalarının şeker tadı ihtiyacını giderdiği gibi, kalorisiz ve hiçbir yan etkisi olmayan bir bitkidir."
Burhaniye Kaymakamlığı'nın desteğiyle 8 yıldır Stevya fidesi üreten Güvenç, “ÇAYKUR'un Karadeniz'deki fabrikasına bu bölgeden fide göndereceğiz. Bu durum bölgemize farklı bir üretim alanında hem istihdam hem de ekonomik getiri sağlayacaktır" diyor.
* * *
Stevya yetiştirenin de ondan şeker üretenin de, sağlıklı beslenenin de kazanması ne güzel.
Yakında market raflarında yaygın şekilde yerli üretim Stevya şekerini görmek dileğiyle…
Dikkat… Sahte Akkuş
şeker fasulyesi almayın
Biz İstanbul’da oturup, ünlü lokantalara gidip İspir fasulyesi yemeye bayılıyoruz.
Erzurum’un İspir ilçesinde bu kadar fasulye üretiliyor mu diye hep düşünürdüm.
DHA muhabiri Abdullah Köse’nin Ordu’dan gönderdiği haberi okuyunca şüphe etmekte haklı olduğumu anladım.
Çünkü Ordu’nun Akkuş ilçesi Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kaya, ilçelerinde yetişen ve Türk Patent Ensitüsü tarafından 'coğrafi işaret' olarak tescillenen Akkuş şeker fasulyesinin sahtesinin piyasaya sürüldüğünü söylüyor.
Başkan tüketicileri Ziraat Odası amblemi bulunmayan ürünleri almamaları konusunda uyarıyor.
Akkuş için böyle bir tehlike varsa, adını daha çok duyduğumuz İspir fasulyesi için haydi haydi vardır.
KİLOSU 17.5 LİRA
Yeni dönem fasulyenin hasadının yapıldığını söyleyen Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kaya şöyle diyor:
“1 Ekim’de üreticiden alımlara başlayacağız. Oturak fasulye 12.50, çangal fasulyeyi 15 liradan alacağız. Oda tarafından paketleyeceğimiz oturak fasulyeyi 15, çangal fasülyeyi ise 17.50 liradan tüketiciye sunacağız.
Akkuş şeker fasulyesi diyerek çevre bölgelerden ucuza alınarak getirilen fasulyeler satılıyor.
Bu nedenle tüketiciler bizim paketleyerek piyasaya sürdüğümüz patentli ve amblemli fasulyeleri alsın.”
20 BİN YARKA TAVUK
Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kaya, ilçede kırsalda kalkınmayı amaçlayan proje kapsamında 1 Ekim itibari ile 35 üretici ile 20 bin Yarka tavuk alınıp, organik yumurta üretimine geçileceğini de söylemiş.
Önümüzdeki yıl belediyenin tahsis ettiği 35 dönüm alanda 10 bin kapasiteli Yarka tavuk üretim tesisi ilçeye kazandırılacakmış.
Yıllık 50 bin tavuk ve 640 bin yumurta üretimi hedefleniyor.
* * *
Sayın Kaya kolay gelsin.
Ekonomiye katkı sağlamanız, hem gelir elde etmeniz, ilçenizin adını duyurmanız ne güzel.
Muşlu Fatma üniversiteyi kazanma
hayaline "İnsanlık iyilik ekibi"yle kavuştu
Muş'ta çeşitli meslek gruplarından kişilerin oluşturduğu "İnsanlık İyilik Ekibi", kanser hastası annesine ve 3 kardeşine bakmak zorunda olan 18 yaşındaki Fatma Süt'e destek vererek, Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ni kazanmasına yardımcı olmuş.
AA muhabiri Yahya Sezgin’in haberine göre, Fatmü Süt, geçen iki yıllık sürede evde bir yandan temizlik ve yemek yaptığını, bulaşık yıkadığını, bir yandan da derslerine çalıştığını anlatmış, "İnsanlık İyilik Ekibi’ni tanıdıktan sonra hayatım değişti” demiş.
Süt şöyle anlatıyor:
“Üniversite sınavından üç ay önce ekipten Edebiyat öğretmeni Reyhan Yalçın bana ders vermeye başladı. Rehberlik yaptı. Sınav günü bir anne gibi kapıda bekledi.
Onun benim yanımda olması bana büyük bir güç verdi ve belki başarılı olmamdaki sebeplerden biri de buydu. Üniversite hayalim gerçekleşti.
Annemin kanser olmasının ve maddi imkansızlıkların üstesinden gelmemi sağladılar.
Bunun için her zaman minnettar olacağım ve ben de gelecekte bu gönüllü ekibe katılacağım."
Öğretmen Reyhan Yalçın ekip olarak öncelikle Muş’ta kanserli hastaların tespitini yaptıklarını söylemiş ve eklemiş:
"Bu tespitten sonra bu ailelerin öğrencilerine ders desteğinde bulunmamız gerektiğinin farkına vardık. Fatma da onlardan biri. Ben Fatma’ya rehberlik yaptım. İlk yılında üniversiteyi kazandı. Benim öğretmen olarak şu an hissettiğim duygunun bir tarifi yok."
İnsanlık İyilik Ekibi Koordinatörü Tekin Güler de şimdiye kadar yaklaşık 100 kanser hastasına ve ailesine ulaştıklarını, bunlardan birinin de Süt ailesi olduğunu söylemiş.
Amaçlarının Muş'ta tedavileri devam eden kanser hastalarına ve ailelerine yardım etmek olduğunu vurgulayan Güler şöyle devam etmiş:
"Onların kansere karşı mücadele gücünü ve yalnız olmadıkları hissini artırmak istiyoruz. Bu amaçla bir gönüllü grubu oluşturduk. Buna 'İnsanlık İyilik Ekibi' dedik.
Bu ekipte uzman doktorlarımız, öğretmenlerimiz ve yaşam koçluğu yapan gönüllülerimiz var. Özellikle hasta çocukların sosyalleşmesi ve müfredattaki derslerinin devamı için çalışmalar yürütüyoruz.”
* * *
Önce Fatma kardeşimizi kutluyorum.
Bu iyi insanları alkışlıyorum.
İyilik hareketinin yayılmasını, başka kentlere de örnek olmasını diliyorum.
* * *
Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle…
Paylaş