Yurdanur’un Kimera’yla başlayan Ankara serüveni

Likya Kralı, Bellerophontes’ten canavar Kimera’yı öldürmesini ister. O da, atlar Pegasus’una, gider Kimera’nın yanına. Boşuna canavar değil Kimera; çift başlı, aslan gövdeli, yılan kuyruklu ve ağızdan alevler saçıyor.

Haberin Devamı

Yurdanur’un Kimera’yla başlayan Ankara serüveni

Mitolojik öykünün sonu kaynaklarda şöyle bağlanıyor; “Bellerophontes, ağzından ateşler saçan Kimera’yı yedi kat yerin altına gömer.” Gömer ama gömüldüğüne inanılan Olimpos Dağı hala yanmaya devam ediyor! Şaka değil! Antalya’nın Kemer ilçesi Çıralı Köyü yakınlarındaki; Çıralı-Yanartaş Milli Parkı’nda, internetten de bakabilirsiniz. Yanan dağ bir tane ve bizim ülkeye nasip olmuş. Kimera ise daha yaygın! Dünyanın dört bir yanındaki müzelerde rastlayabilirsiniz. En eski örneklerinden biriyse Ankara’ya nasip olmuş. Kendisini Hititlerle ilgili dünyanın en kapsamlı eserlerine sahip olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde görebilirsiniz.

* * *

Haberin Devamı

Bu Ankara pek yaman; bence Kimera’nın en yenisi de burada –Gar’ın önündeki Miras heykelinde bulunuyor. Değerli Heykeltıraş Metin Yurdanur’un bu eserin önemli bir özelliğinin Ankara’nın ilk sivil heykeli olduğunu hemen belirtelim. Heykel, bu topraklara ait iki değeri barındırır: Biri canavar Kimera, diğeri ona ters binmiş (!) Nasrettin Hoca. Arkasında Mimar Şekip Akalın’ın 1937 yılında tamamladığı “art deco” tarzının dünyadaki önemli eserlerinden Ankara Garı var. Atatürk son güney gezisine buradan gitmiş ve Hatay sorunu ile hasta olduğuna dair söylentilere nokta koyup, dönmüştür. Birkaç yüz metre ilerdeki 19 Mayıs Stadı’ndaki törenlere katıldıktan sonra bir hafta sonra yine buradan İstanbul’a son kez gitmiştir. Bu gar binasının tam arkasında da, keşke biraz ötede bir yere yapılsaydı diye düşündüğüm, bir alışveriş merkezi içinde Hızlı Tren Garı var.

* * *

Yurdanur Ankara’da, çoğu sembol haline gelmiş pek çok heykelin sahibidir. Yaptığı heykelleri Ankara’daki atölyesinde üretiyor ve eserlerinin karışık teknikle yapılmış bir modelini burada tutuyor. Bu haftaki yazı için, eşimle birlikte kendisine konuk olduk. (Konukseverlikleri için Hocamıza ve Mehmet Usta’ya çok teşekkür ederiz.) Atölyenin yüksek tavanına kadar, bahçe ve hatta sokağa taşacak şekilde her yer, harika heykellerle dolu. Eşimin ailesinin Balkan göçmeni olduğunu öğrenince ona özel olarak açıkladığı Balkan Göçü rölyefi de bahçenin yan dış duvarını boydan boya örtüyor. Yurdanur’un Ankara’da ilk yaptığı heykeller 1979 yılına tarihleniyor. Birisi, yukardaki satırlarda sözünü ettiğimiz Miras Heykeli, diğeri Eller Heykeli’dir. Eller Heykeli, gökyüzüne açılan iki elle, derdini anlatmak isteyenlere adeta ilham olmuştur. Yapıldığı zamandan beri Ankara’nın simgeleri arasında yerini aldı. Üzerine tırmanıldı, yazılar yazıldı, çevresinde sıkça hatta uzun süren eylemler yapıldı.
Fotoğrafını çekerken fark ettim, ellerden birinin altı, simsiyahtı. Yurdanur bu durumu bildiğini söyledi ve anlattı: “Üşüyen göstericiler, orada çadır kurup, ısınmak için ateş yakmışlardı. Oraya gidip, kendimi tanıtınca, çok mahcup oldular, hemen ateşi söndürdüler. Orası da öylece kaldı.” Geçtiğimiz aylarda bu alan gösterilere yasaklandı. Yurdanur’un bu iki heykelle başlayan Ankara serüveni günümüze dek geldi, umarım artarak sürecek.

Haberin Devamı

DÖNE DÖNE FOTOĞRAFINI ÇEKİN

Abdi İpekçi’yi tam da bugünlerde kaybettik. Suikast sonucu öldürülen ilk gazeteci Hasan Fehmi Bey’den tam 70 yıl sonra. Başka acı bir tesadüf olarak tarihte bugün, Atatürkçü Düşünce Derneği kurucularından Muammer Aksoy’u faili meçhul bir cinayetle kaybettik. Aydınlık bir ülke için kaybettiğimiz tüm değerli insanlarımızı saygıyla, minnetle anıyorum.
İpekçi’nin anısına;
Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü veriliyor.
İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde bir spor salonuna ismi verildi.
Öldürüldüğü caddenin adı Abdi İpekçi olarak değiştirildi.
Acı olayın olduğu yere heykeltıraş Gürdal Duyar’ın yaptığı bir anıt dikildi.
Ankara da unutmadı İpekçi’yi; bir parka onun adını verdi.
Yurdanur’un Ankara’daki ilk iki heykelinden biri olan Eller, bu parktadır.
Gidin Abdi İpekçi Parkı’na. Ben gittim.
Eller’in fotoğrafını çekin. Çektim. Bu yazıdaki fotoğraf benden.
Her açıdan ayrı güzel görünüyor – Heykelin çevresinde döne döne fotoğraf çekmek isteyeceksiniz!
Ankara’nın ve bu memleketin hep güzel haberlerle anılmasını istediğiniz gibi...
Döne, döne.
Eminim.

Haberin Devamı

Yurdanur’un Kimera’yla başlayan Ankara serüveni

Değerli Heykeltıraş Metin Yurdanur, bu köşe için yaptığımız atölyesindeki söyleşi sırasında bizi kırmadı ve Ankara’daki ilk iki heykeli olan Eller ve Miras heykellerinin maketleriyle bir poz verdi. Gökyüzüne açılan iki elle, derdini anlatmak isteyenlere adeta ilham olan, kentin simgelerinden Eller Heykeli, Abdi İpekçi Parkı’nda bulunuyor.

Yazarın Tüm Yazıları