Paylaş
Yıllar önce de Ankara kitabı için Sevgili Levent Cömert, Serhat Astekin’le yapmıştık! Üçüne de selamla. Ulus’taki Ankara’nın simgelerinden Zafer Anıtı önündeyiz. Atı üzerinde Atatürk, önde mavzerli Mehmetçikler ve sırtında obüs mermisiyle arkada kadınlarımızdan biriyle, dev bir Heinrich Krippel anıtı. Eski Sümerbank, bir Martin Elsaesser yapısı karşıda. İçinde de bir anıt var; Oturan Atatürk Heykeli, imza (yine) Krippel. Yanında bir Giulio Mongeri eseri, İş Bankası var. İzinle gezilen müzesi ve görmek için hesap açtırır cinsten, İtalya’dan ithal ve oval tavan vitrayı var! Daha adım atmadan gözümüz seyreylemeye başladı sanki!
* * *
Azıcık dönerek seyre devam! Ernst A. Egli imzalı Koç Han var ki, arada sıkışmış ama uluslararası holdingin temelinin atıldığı bina. Yolun başında 1. Meclis; bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak gezilere açık. Tasarımını Salim Bey’in yaptığı bina, Mimarı Hasip Bey’in 1. Dünya Savaşı’nda şehit düşmesiyle yarım kalmış. Durduğumuz yerden hemen alt tarafındaki yapıyı görebiliriz; Eski Sayıştay. Üç mimarın imzasını taşıyor; Nazım Bey, (yine) Egli ve Arif Hikmet Koyunoğlu. Opera’ya doğru yürüyelim. Yanmasaydı yerinde Öğretmen Okulu olacak yapıyı geçiyoruz, Clemens Holzmeister imzalı Merkez Bankası’na geldik. Bankanın, sanal olarak da gezilebilen Para Müzesi olduğunu hatırlatayım. Yanında ikinci banka yapısını göreceğimiz Mongeri, 1. Ulusal Mimarlık akımının anıt yapılarından T.C. Ziraat Bankası’yla bizi bekliyor. Burada da müze var. Değerli dev tablolar, bankanın temeli olan Memleket Sandıkları görebileceklerinizden.
* * *
Ulus Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yapımı Cumhuriyet öncesine gidiyor. Atatürk Bulvarı’nın en eski binası. Tekel Binası, soğan kubbesiyle hemen dikkatinizi çekecek. Yunus Emre Kültür Merkezi olarak kullanılıyor. O da güzel bir 1. Ulusal Mimarlık Akımı örneği ve Mongeri’nin güzergâhımızdaki 3. eseri. İnanılmaz ama mimarın bir eseri daha var! Hemen altındaki bina gezimizin ikinci Holzmeister imzalı yapısı olan ve imar işlerine katkı sağlamak amacıyla inşa edilen Emlak ve Eytam Bankası. Bugün PTT Pul Müzesi. Müze Dükkân’dan alışveriş, kafesinde soluklanma şansınız var. Karşıda ilk Etibank Binası olarak yapılan bir Sami Arsev yapısı var. Bulunduğumuz yerden anlaşılmaz ama üç kütleden oluşuyor. Buradan Atatürk Bulvarı’na bakan bölümünü görebiliyoruz. İstanbul yolunda diğer cephe, arada, eğrisel planda üçüncü bir kütle, yani yukardan bildiğiniz akordeon. Bugün Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait. Köşede gezinin son Mongeri eseri var. İlki gibi yuvarlatılmış köşesi vardır ama kapısı yanda. Osmanlı Bankası olarak yapılmış, günümüzde Garanti Bankası.
* * *
Yolun karşısında Theo Leveau imzalı, bataklıktan yaratılan Cumhuriyetin ilk dev havuzlu Gençlik Parkı bulunuyor. Türk-Kazak dostluğunun bir simgesi olarak yapılan Nazarbayev Heykeli yan tarafta. Şevki Balmumcu’nun yaptığı, Paul Bonatz’ın dönüştürdüğü Opera Binası, önünde üç efsane Leyla Gencer, Muhsin Ertuğrul, Cüneyt Gökçer’in heykelleri var. Karşıda bir başka 1. Ulusal Mimarlık Akımı örneği var. Koyunoğlu imzalı Hariciye Vekâleti bugün Kültür Bakanlığı’dır. Bir zamanlar Hergelen Meydanı olan alanda şimdi büyük bir cami bitmek üzere. Yanında İller Bankası var. Zemin katında, gözü okşayan ve Ankara’da az görülen kıvrımlar var. Göremedik. Paravanla kapatılmış. Yapı, korunsun diye kültür varlığı olarak tescilli ama yıkımı tartışılıyor. Örneğin müze yapılabilecekken şimdilerde yapıyı süsleyen bakır levhalar yağmalanmış, hali harap. Arkan, kendisini “Atatürk’ün mimarı” yapan eserlerinden, 43 günde yaptığı Florya Köşkü’yle İngiltere Kralını kıskandırmış. Yahya Kemal ile başladık, Mimar için yazdığıyla bitirelim;
Öyle bir insan ki, işlerken düşünmez kârını,
Arkan adında buldu memleket imarını.
* * *
700 metreyi özetleyebildiğimi, sizin de alıp gözünüzü, seyreylediğinizi umarım. Gözünüz ve kent belleğiniz için ilaç niyetine...
Paylaş