Abidinpaşa Köşkü’nde ferfeneye katılın

İlk işinde saray muhafızlığında silahşor olur. İyi çalışır.
Silahşorlük kaldırılır, “işsiz” kalır.
Preveze Merkez Kaymakamlığı’na atanır. Çok çalışır.
Bu kaymakamlık kaldırılır, tekrar “işsiz” kalır.
Narda Kaymakamlığı ardından İzmir Nizamiye Mahkemesi İkinci Reisliği’ne yükselir ki bu görev de kaldırılır. Paşa’nın yine “işsiz kalır”!
Kariyerinde alışık olunan “aralar” olsa da Paşa artık yükseliştedir – sıkı durun – bir “ara“ İstanbul’a çağrılarak, vezir rütbesi verilir ve kurulan hükümetin Dışişleri Bakanı olur.
3 ayın sonunda hükümet istifa eder! Notlarımıza “malum arayı” eklemiyorum!
Sonra Sivas’a, ardından bir eyalet (Yozgat, Kırşehir ve Kayseri) merkezi olan Ankara’ya vali olur.
“Ankara valisini bulur!” durumu söz konudur: O sıralar, önceki-sonraki valilerin bir-iki yıl kadar, hatta bir yılda beş valinin çalıştığı Ankara’da, 7 yıl 7 ay görev yapacaktır. Kendisinden yüz yıl kadar zaman sonra doğan, yüzyılın efsane futbolcularından Pele: “Başarı tesadüf değildir! Çalışın, gerisini merak etmeyin” der. Bu sözü kendisi için mi yoksa Abidin Paşa için mi söylemiş, bilmiyorum!

HALK TEŞEKKÜR BELGESİ VERİR

Ankara’da yaptığı işleri ben özetleyeyim, siz yorumlayın:
Vilayeti sancaklara (4 il ve 20 kazayı) bağlayan yolları yapar, demiryolunu tamamlar. Bataklık ıslahı yapar; hastalıkları azaltır.
Buraya kadar yaptıklarını hayranlıkla izleyen halk, belediyesi aracılığıyla valisine “teşekkür belgesi” verme gereği hisseder. Verir.
Eymir Gölü, Elmadağı ve Hanımpınarı’ndan’dan su getirir; tarlalar ile çeşmeler su görür, kuraklık biter, refah artar.
Çamur kaplı evleri kireçle sıvatır; evlerin ömrü uzar, şehir beyaza bürünür.
Öğrenciler ve öğretmenler için okullar yapar.
Hastane yapar.
Bugünlerde Ankara Valisi’nin çalıştığı valilik binasını, o günlerde yaptırır.
Eldeki matbaayı iyileştirir, vilayet gazetesinin geliri, valiliğin bütçesini arttırır.
Bir de zaman arttırır, beş kitabından birini (Tercüme ve Şerh-i Mesnevî-i Şerif) Ankara’da yazar.
Uçak, yüksek hızlı tren veya otoyol yok ama bu arada bir de sanırım özellikle ailesi nedeniyle İstanbul’a da gidip, gelmiş. Türk resim sanatının, benim tespit edebildiğim en zor sorusuna muhatap olan ressam olan Abidin Dino ile ressam-şair Arif Dino İstanbul doğumlu çocuklarıdır. Vikipedia’dan baktım; Arif Dino, Paşa’nın Ankara’da çalıştığı dönemde doğmuş...
Yorum olarak sadece ıslık da çalabilirsiniz!

KÖŞKÜN YERİ İÇİN CİĞER ASMA YÖNTEMİ

Yaptıklarını okudukça, insanda ister istemez “Yahu ben hiçbir şey yapmamışım!” duygusu uyandıran Efsane Vali’nin Ankara’ya bıraktığı bir mekândan henüz söz etmedik. Kendisi için yaptırdığı köşkten.
Paşa, köşkünü yaptırmak için en temiz havaya sahip bir yer aramış. Türklerin “ciğer asma” yöntemini bilirsiniz. Pek çok tepeye ciğer asılır, bir süre beklenir hani. “Ciğerin en geç bozulduğu yer, en temiz yerdir” deneyiminden hareketle, bugün köşkün bulunduğu tepe tespit edilmiş. Abidinpaşa Köşkü, buraya yapılmış.
Gel zaman, git zaman İstanbul işgal edilmiş. Köşk ve çevresinde kurulan barakalar, Milli Mücadele yıllarında Harp Okulu olarak subay adaylarını barındırmış. Yani Harbiye, savaş sonrası dönmemek üzere 1936 yılında İstanbul’dan Ankara’ya, şimdiki yerine gelmeden önce, buraya, köşke taşınmış. O günlere ait fotoğraflar konağın duvarlarında görülebilir.
Güzel işlere imza atan Dr. Metin Özaslan ve arkadaşlarının yönetimindeki Ankara Kulübü Derneği’nin faaliyetlerini yürüttüğü iki mekân var; birisi bu köşk (Abidinpaşa Köşkü), diğeri Yenimahalle’de güzel ve yeni bir yapı (Ankara Konağı). Birini (isterseniz ikisini de!) seçin. Bu mekânlarda, seymen kıyafetlerini ve eskiden kullanılan eşyaları görüp, inceleyebilirsiniz.
Kaynaklar:
* “Abidin Paşa’nın Ankara Valiliği”, Özlem Gülenç İğdi, DTCF Dergisi (2013).
* Ankaram, Şeref Erdoğdu, (1999).

SAZ ÜSTATLARINDAN ANKARA TÜRKÜLERİ

Abidinpaşa Köşkü’nde her çarşamba düzenlenen bir etkinlik var; ferfene. Değerli Ankara Araştırmacısı Haluk Balaban ağabeyimin tatlı anlatımıyla ferfene; aydınlatma, aydınlanma anlamına geliyor ve içkisiz, işretsiz, tarihi geçmişi olan bir toplantıdır. Rıfat Balaban, Recai Başaran ve Nevzat Duman gibi saz üstatları Ankara türküleri çalar; Emel Koç ve Şakir İlyasoğlu gibi sesi de güzeller söyler; Gürcan Maden, Yaşar Güney ve Şenol Toprak gibi her daim genç seymenler de oynar. Katılım için çarşambadan önce Ankara Kulübü’nü aramanız yeterli. İsterseniz maliyetini ödeyerek yemeğe de katılabilirsiniz.

İlgilenenler için not: Sosyal medyada ferfene adıyla bir grup var. Burada etkinlikleri, görselleriyle taklip edebilirsiniz.
Yarın Çarşamba!
Telefonu, adresi aşağıda.
Bence arayın ve gidin.
En az bin yıllık Oğuz töresine, Başkent’te, üstelik Abidin Paşa’nın hatırası tarihi bir köşkte, ferfeneye katılmanın keyfini çıkarın.

ADRESLER:
Abidinpaşa Köşkü
Yakupabdal, Münzeviler Caddesi Nu: 6, Çankaya Tel. 362 73 05
Ankara Konağı Kültür Merkezi
Çamlıca, Bağdat Caddesi 170. Sokak Nu: 2 Yenimahalle Tel. 362 73 05