Hükümdarların yemeği bazen zehir olurdu

“Size verilen hiç bir öğüne güvenmeyin, yağlı kurabiyeler annenin zehriyle kararıp kaynarlar.

Haberin Devamı

Annen ne verirse versin sana, bırak önce biri bunu ısırsın, ödlek öğretmenin tatsın önce içecekleri.*” Yüzyıllar önce Romalı yazar İuvenalis, Pontus kralı VI.Mithridates’in (M.Ö. 120-63) durumunu bu satırlarla anlatıyordu. Tarih boyunca pek çok hükümdar gibi Mithridates’in babası da verdiği bir ziyafette zehirlenerek öldürülmüştü. Daha da vahimi, babasını zehirleten büyük olasılıkla öz annesiydi! Genç kral bu korkuyla, hayatı boyunca zehir ilmiyle (toksikoloji) ilgilendi. İskit diyarından şamanlar, Hindistan’dan simyacılar getirterek bilgisini arttırdı. Zehirlerin küçük dozlarda ve kontrollü biçimde alınmasının panzehir etkisi yaptığını öğrendi. Zehirlerin etkilerini ölüm cezasına çarptırılmış mahkumlarda gözlemledi. Bulgularını kendi bedeninde deneyecek kadar gözü karaydı. Yemeklerini başkalarına tattırarak değil, zehirlere bağışıklık kazanarak korunabileceğine inanıyordu. Anlatılanlara göre zamanla her türlü zehire karşı dayanıklı, efsanevi bir panzehir geliştirdi. İşin garibi Mithridates son savaşında düşman kılıcıyla ölmek yerine zehir içerek intihar etmeyi denediyse de, düzenli içtiği panzehir bunu önledi! Ölümünün ardından Roma’nın önde gelenleri, 65 farklı bileşenden oluşan meşhur Mithridates panzehirinin gizli formülü peşine düşmüştü.

Haberin Devamı


FATİH SULTAN MEHMET ZEHİRLENDİ Mİ?

Ortaçağ devletleri ise hükümdarın zehirlenme olasılığına karşı daha basit bir yol izlediler: Hükümdarın yediğini, içtiğini sıkı biçimde denetlemek. Selçuklular, bu görevi “çaşnigir” (günümüzdeki söylenişiyle “çeşnici”) makamıyla kurumsal bir hale getirdi. Bu önlemlere karşın Büyük Selçuklu sultanı Melikşah’ın 1092’de zehirlenerek öldürüldüğü pek çok kaynakta yer alan bir iddiadır. Anadolu Selçuklu sultanı Alaeddin Keykubat da, 1237’de Kayseri’de verdiği bir ziyafette Çaşnigir Nasıreddin Ali’nin sofraya getirdiği tavuktan yer yemez zehirlendi. Bir kaç saat içinde tüm vücudu kasılıp konuşamaz hale geldi ve hayatını kaybetti. Sultanın ölümü ardından yaşanan gelişmeler, bunun bir gıda zehirlenmesi değil, organize bir suikast olduğuna işaret eder.

Haberin Devamı


Fatih Sultan Mehmet, padişahın oğulları dışında başkalarıyla birlikte yemek yemesini kanunla yasaklarken elbette nedenlerden biri de güvenlikti. Ne var ki, sayısız suikast girişiminden kurtulan Fatih, -büyük olasılıkla- gut hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçtan zehirlenerek öldü. Bu ölümün Venedik destekli bir suikast olup olmadığı ise hala tartışılıyor. Fatih’in küçük şehzadesi Cem Sultan da, İtalya’da -muhtemelen kendinden kurtulmak isteyen Papalık görevlilerince- zehirlenerek öldü.


LEZZET TUTANLAR VE ZEHİRİ GÖSTEREN TABAKLAR

Görevi hayati önemde olduğu için çaşnigir, yani “lezzet-tutan”, en güvenilir kişiler arasından seçilirdi. Onun denetiminde hazırlanan yemekler tabaklara; tabaklar sahanlara; sahanlar sinilere yerleştirildikten sonra deriden bir muhafazanın içine konarak padişahın huzurunda açılmak üzere mühürlenirdi. Kurulan sofrada bıçak ve zehir gizlemeye olanaklı tuz bulunmazdı. Ayrıca zehiri aldığına veya gösterdiğine inanılan Çin veya Japon porseleni (celadon - fağfuri) tabaklar kullanılırdı. Bir diğer önlem ise bakır yerine altın tabaklar ve çatal-kaşık kullanılmasıydı. (Eski çağlarda zehirlenmenin sadece suikast nedeniyle olmadığını unutmayalım. Örneğin Avrupa’nın güçlü kralı VI.Karl zehirli mantar yiyerek ölmüştü.) II.Murat devrinden itibaren Çeşnicibaşı geri plana düşerken onun yerini Kilercibaşı almıştır. Ayrıca içeceklerden sorumlu Şarabdar veya Kahvecibaşı gibi görevliler de vardı. Eğer sultan herhangi bir nedenden zehirlenecek olursa devreye Hekimbaşı girebilirdi.

Haberin Devamı


DEĞİŞEN PEK BİR ŞEY YOK

Zehirle suikastların ayrıntılı laboratuvar analizleri dışında kanıtlanamıyor oluşu pek çok tartışmayı beraberinde getiriyor. Napoléon’dan Atatürk’e, Turgut Özal’dan Yaser Arafat’a kadar pek çok liderin zehirlenerek öldürüldüğü iddia edilebiliyor. Ukrayna’nın muhalif lideri Viktor Yuşenko’nun zehirlenmesi ise spekülasyon değil, kanıtlanmış bir gerçek. Bu nedenle günümüzde ABD Başkanı’ndan ünlü futbol takımlarına kadar çok sayıda önemli kişi sadece kendi ekibinin hazırladığı yemekleri yiyor. Kimse Mithridates’in efsanevi formülünü bilmediği için, çeşnicibaşıların görevini artık ileri teknoloji cihazlar sürdürüyor.


TEŞEKKÜR: Bu yazıyı hazırlarken değerli bilgi ve yorumlarını paylaşan Yrd.Doç.Dr. Özge Samancı’ya teşekkürlerimi sunuyorum.

Haberin Devamı

* “Mithradates”, Adrienne Mayor, (çev.Gürkan Ergin), 2013.

Yazarın Tüm Yazıları