Hayır söyle hayır çıksın

“Sözün faydalısını ve güzelini söylemek” yüzlerce yıldır sohbetlerin değişmeyen esasıdır.

Haberin Devamı

Hayır söyle komşuna, hayır çıksın karşına” der bir atasözü. Elbette kültürümüzdeki pek çok özlü söz gibi bunun da “Muhammedi” bir kaynağı vardır. Şöyle demişti Hz. Peygamber: “Allah’a ve ahiret gününe inanan kişi, ya hayır söylesin ya da sussun.”

HABERİNİ DOĞRULA

Konuşma, sohbet, sahabe... Tüm bunlar, İslam kültüründe merkezi bir öneme sahiptir. Hz. Peygamber, güzel söz, “kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir (İbrahim, 24)” ayetinden hareketle, sohbetlerde güzel konuşmalar olmasını tavsiye ederdi. Elbette yanıltıcı veya insanları kötüleyici sözlerden uzak durulmasını da... Ayrıca zanna dayalı, eksik haberler üzerinden yargıya varmamak gerektiğini hatırlatırdı. Elbette onun bu tavrı, Kuran’daki “Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme (İsra, 36)” ayetinin bir yansımasıdır. Hz. Peygamber’in sözlerini aktaranların (ravi) ne kadar güvenilir kişiler olduğu da hadis alimlerince ayrıntılı biçimde sorgulanmıştır.

Haberin Devamı

ÖVGÜNÜN SINIRLARI

Resulullah, “birbirinizin eksikliğini görmeye ve işitmeye çalışmayın” derken aynı zamanda sohbetlerdeki abartılı övgüyü de yersiz bulmuştur: “Birbirinizi (aşırı şekilde) övmekten sakının.” Ne var ki bu ölçü, saltanat düzeninde sık sık aşılacaktır. Cahiliye devrinin sultanlara, valilere “yüksek dozda” övgü içeren eserleri, yeniden standart hale gelmişti. Böyle olunca da alimler, güçlü kişilerin sohbet meclisinde “dalkavukluk” yapanları açıkça eleştirmişlerdir. Onlara göre sohbet meclisi, kişilerin birbirini övüp göğe çıkarması için değil olgunlaşmak (kemale ermek) içindir.

Hayır söyle hayır çıksın

BANA ARKADAŞINI SÖYLE

Geçmiş yüzyıllarda, sohbet adabı üzerine çok sayıda eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerde, kişinin sohbet edeceği arkadaşlarını iyi seçmesi gerektiği vurgulanır. Örneğin Abbasi halifesi Me’mun, sohbet arkadaşlarını üçe ayırırmış. Ona göre gıda gibi olanlara “daima”, ilaç gibi olanlara “bazen” ihtiyaç duyulur. Sohbetleri hastalık misali olan arkadaşlardan ise “uzak durmak” gerekir. Erzurumlu İbrahim Hakkı da Marifetname’de, “dünya süsü” peşindekilerle sohbetin insana sıkıntı verdiğini belirtir. Hele de doğru sözlülüğü şüpheli kişilerle arkadaşlıktan kaçınmalıdır... Öte yandan bilgili, olgun kişilerin “sohbetleri ganimet, muhabbetleri saadet”tir.

Haberin Devamı

YARENLİK ETMEK

Yâren/yâran, Farsça “dostlar”; “yârenlik” ise Türkçede “dostça sohbetler” demek. Dost sohbetine, yârenliğe Anadolu kültüründe çok kıymet verilmiş, hatta bunun için konaklarda, bahçelerde özel mekânlar ayrılmıştır. “Köy odaları” sohbet meclislerine ev sahipliği yaparken bir diğer mekân da elbette kahvehaneler idi. Özellikle ramazanda buralar muhabbet meraklılarıyla dolar, teravih öncesinde veya sonrasında uzun uzun sohbet edilirdi. Sohbetlerde, şiir ve musikinin yanı sıra manzum eserlerin okunduğu da olurdu.

FARKINDA MIYIZ?

Her duyulanı başkasına aktarmak, doğruluğu teyit edilmemiş haberleri yaymak, araştırmadan konuşmak, dayanaksız bilgi vermek, ara bozacak şekilde konuşmak, gıybet etmek, sözü farklı yere çekmek... Kime sorsanız size bunların kötü davranışlar olduğunu söyleyecektir. Ama gelin görün ki her türlü haberin iki parmak hareketiyle yayıldığı bir çağda, kaçımız kesinlikle “öyle yanlışlar” yapmadığımızı iddia edebiliriz? Elbette “istemeden, farkında olmadan”. Sözün özü: Her durumda en güzeli, sözün güzelini söylemek ve yaymak. Unutmayalım ki “kötü söz insanı dinden çıkarır, tatlı söz yılanı inden çıkarır”.

Haberin Devamı

RAMAZANIN HABERCİLERİ 

Ramazan hilalini ilk gören, yani “rüyet-i hilal” haberini ilk veren kişi... Ramazan ayının başladığını tüm şehre duyuran top atışı... Sahur vaktini haber veren davulcu... Hepsi ramazan ayına mahsus habercilerdi. Top atışı önceleri sultanın şehre gelişini duyururken, “on bir ayın sultanı”nın gelişini haber verir olmuştur. Elbette tüm bunlar zaman içinde ortaya çıkmış geleneklerdir ve doğrudan dini bir işlevleri yoktur. Öte yandan basılı takvimlerin, çalar saatlerin, cep telefonlarının olmadığı devirlerde pratik işlevleri olduğu muhakkaktı. Bu “haberciler” zamanla ramazanın değişmez simgelerine dönüşecektir.

BİR AYET

Güzel bir söz, kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir. (İbrahim, 24)

BİR HADİS

Haberin Devamı

Zandan sakının... Birbirinizin eksikliğini görmeye ve işitmeye çalışmayın. (Buhârî, Edeb, 57)

ESMA-İ HÜSNA
El-Habir

En ince ayrıntısına kadar her şeyden haberdar olan.

 

Yazarın Tüm Yazıları