Elveda 'on bir ayın sultanı'

ALLAH rızası için tutulan orucuyla, ibadetiyle, hayır hasenatıyla, iftar sofralarıyla ve zengin kültürüyle “ramazan medeniyeti”nin bir yılını daha geride bıraktık. Bu ay boyunca, ruhumuzu arındırıp daha iyi insanlar olmaya gayret ettik. Bu gayeyle kuşaktan kuşağa aktarılan tavsiyelere, bugünün penceresinden bakmaya çalıştık. Gelin ramazanın son gününde, bir ay boyunca nelere niyet ettik, birlikte hatırlayalım...



* İnsanlık, ihtiyacından fazlasını tüketerek dünyayı da kirletiyor. Biz, açgözlülükten, savurganlıktan kaçınarak, ruhumuzu doyurmaya bakalım.

* Dedikodudan, ithamdan uzak duralım. “Başkasının halinden bana ne, berikinin halinden ötekine ne?” diyelim.

* Anlık tepkiler vermemeye çalışalım. Hoşgörüyle beslenen sabrımız, sinirle parlayan nefsimize galip gelsin.

* Her gecenin ardından sabahın geldiğini hatırlayıp karamsarlık illetinden korunmaya çalışalım.

* Gönülllerimizi “tevazu” ile yüceltmeye, kibrimizi ise küçültmeye gayret edelim.

* Kimseye kin tutmayalım. Bizim de hata yaptığımızı unutmadan kızdığımız olaylara takılıp kalmayalım.

* ‘Sahip olduklarımı yitiririm’ korkusuyla cimrilik hastalığına yakalanmayalım. Ayrıca, sevgi ve şefkatte de cömert olalım.

* Tatlı dil, sadece sevdiklerimizle yaptığımız sohbetlerde kalmasın; günlük davranışlarımızın doğal parçası olsun.

* Parasına mevkisine bakıp insanlara farklı muamele etmemeye özen gösterelim. Herkese ölçülü yaklaşıp abartılı övgüden uzak duralım.

* Başkalarının sahip olduklarına gıpta etsek bile kıskançlığın, hasedin her türlüsünden kaçınalım.

* Geldiğimiz yere aldanıp kimseyi küçük görmeyelim, ayrımcılık yapmayalım.

* Olaylara ve insanlara hüsnüzan ile, yani gönül gözüyle bakmayı deneyelim.

* Sadece başkalarına karşı değil, kendimize de bağışlayıcı davranalım.

* Etrafımıza gösteriş yaparak kendimizi aldatmayalım. İbadet başta olmak üzere daima içtenliği, samimiyeti gözetelim.

* Arada bir durup halimizi gözden geçirelim. Zihnimizi, inancımızı tazeleyip, geleceğe umutla bakalım.

* Sadece kendi dertlerimize gömülmeyelim. Yardımlaşmayı, yüreğimizin ferahlamasına vesile bilelim.

* Her anın hakkını vererek yaşamayı, her günümüzü anlamlı şekilde geçirmeyi deneyelim.

* Güler yüzlü olmaktan çekinmeyelim. Bize yük olan tatsız hatıralara da bazen gülüp geçmeyi deneyelim.

* Sebatla inadı, fikir paylaşımıyla çatışmayı karıştırmamaya dikkat edelim.

* Ruhumuzu çocuklara, yaşlılara, muhtaçlara gösterdiğimiz şefkat ve sevgiyle besleyelim.

* Soframızdaki gıdaların kıymetini bilelim; ihtiyaç sahipleriyle paylaşalım.

* Bazen gündelik hayatın patırtısından uzaklaşıp içimize dönelim, kalbimizin sesine kulak verelim.

* Sahip olduklarımızdan mutluluk duymayı ihmal etmeyelim, nimetlere sadece sözle değil, davranışlarımızla da şükredelim.

* Yaşadığımız her geceyi “Kadir Gecesi” gibi görelim. Aldığımız her nefesin kadrini, kıymetini bilelim. İçimizdeki karanlığı aydınlatmaya çabalayalım.

* Hızlı olmakla aceleci, telaşlı olmayı ayıralım. Sabrı, zaman yönetimine destek olan bir araç kabul edelim.

* Kendimizi kalıcı mutsuzluğa hapsetmeyelim, sevinçlerle hüzünlerin iç içe olduğunu bilelim.

* Bağlılıkla bağımlılığı ayıralım, “kendi ellerimizle yaptığımız şeylere” tapmayalım.

Kısacası... Ramazanı ramazanda bırakmayalım. İyi bir insan olmak için yapılması gerekenleri biliyoruz. Söylemesi kolay ama sözden hale geçirmesi zor. Ama ne kadar zor olursa olsun çabalamaya devam edelim... Ramazanda, bayramda, gündüzde, gecede... Atalarımızın dediği gibi: “Gayret bizden, tevfik Allah’tan.”

BİR ESER
İSLAM’IN KIBLESİ



İNŞA eden Hz. İbrahim, yardımcısı Hz. İsmail. Yanı başındaki Zemzem kuyusunu, Mekke’nin hayat damarını bulan, Hz. Hacer... Hiç şüphesiz onu mübarek kılan, yapımında kullanılan taşlar veya üzerindeki örtü değil. “Beytullah”, Allah’ın varlığının yeryüzündeki müstesna bir simgesi. “Yüzünü ne yöne çevirirse çevirsin” orada Yaradan’ın birliğini görenlerin manevi buluşma noktası: Dünya üzerindeki yüz milyonlarca Müslüman’ın her gün yöneldiği Kâbe... Diğer adıyla Mescid-i Haram.

BİR AYET

İYİLİĞİN karşılığı iyilikten başka bir şey midir? (Rahman, 60)

BİR HADİS

ALLAH’IM! Fayda vermeyen ilimden, huşû duymayan kalpten, doymayan nefisten ve kabul edilmeyen duadan sana sığınırım. (Müslim, Zikir, 73)