Bana dostunu söyle...

Birleşmiş Milletler’in kabulüne göre bugün, yani 30 Temmuz, Dünya Arkadaşlık Günü. Malum... Türkçede, arkadaşlık-dostlukla ilişkili çok sayıda kelime, atasözü ve deyim var: Dost, yoldaş, ahbap, refik, yâren, gönüldaş, kafadar, hempa... Tabii “kanka” (kan kardeşten türetme), “pampa” gibi yeni kuşak kelimelerle bu liste uzayıp gidiyor. Elbette dildeki bu zengin birikim, tarih boyunca hem Türk hem de İslam kültüründe arkadaşlığa verilen büyük değerin göstergesi.

Haberin Devamı

‘HALİL’ İBRAHİM

Hz. İbrahim, Türkiye’de halk arasında “Halil İbrahim” adıyla da anılır ve ona hürmeten çocuklara bu isim verilir. Aslında “dost” anlamı taşıyan “halil”, İbrahim peygamberin ismi değil, Kuran’da ona verilmiş bir vasıftır: “Allah, İbrahim’i dost (halil) edinmiştir (Nisa, 125)”. Doğru yola ileten hakiki “dostu” seçmenin önemi, Kuran’da sıkça vurgulanır: “Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır.” “Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına (evliyaullah) hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de. (Yunus, 62)”

Bana dostunu söyle...

DÜNYA, AHİRET DOSTUM

Türkçedeki “veli”, “evliya” kelimeleri de Kuran’da sıkça kullanılan “dost” anlamındaki “veli” kelimesinden gelir: “Biz dünya hayatında da ahirette de sizin dostlarınızız. (Fussilet, 31)” “Dost”, İslam kültüründe Yaradan’ı, onun “dostum” dediği peygamberleri ve “Allah’ın dostlarını” ifade eder. Nitekim Hz. Peygamber’in son nefesini vermeden önce “En yüce Dost’a...” dediği rivayet edilir. Yunus Emre de, “hakiki dost”u görebilmek için gönüllere bakmak gerektiğini düşünür: “Yunus sen dilersen, dostu görem dersen / Ayandır görenlere, işte gönül içinde.”

ÖLÇÜLÜ SEVMEK

Haberin Devamı

Elbette “inanç” ve “hakikat” dostluğunun yanında arkadaşlığın dünyevi boyutları da vardır. Örneğin Resulullah’a “Dostların en hayırlısı hangisidir?” diye sorulduğunda şu cevabı vermiştir: “Sen onu hatırladığında sana yardım eden ve iyilikte bulunandır. Bundan daha hayırlısı ise sen onu unuttuğunda bile seni hatırlayandır.” Kişi her konuda olduğu gibi dostlukta da yumuşaklığı benimsemeli ve aşırılıktan kaçınmalıdır: “Sevdiğini ölçülü sev. Çünkü o, bir gün nefret ettiğin kişi olabilir. Nefret ettiğin kişiye de aşırı nefret besleme. Gün gelir o da dostun olabilir.

Bana dostunu söyle...

Haberin Devamı

NASIL BİR ARKADAŞ?

İSLAM kültüründe arkadaşlığın değeri pek çok eserde vurgulanmıştır. Büyük düşünür Kindî’ye (ö. 866) göre: “Dost, ayrı bedendeki sensindir.” Dost, “iki bedende tek ruh gibi” olmalıdır. Hal böyleyken doğru arkadaş seçimi çok önemlidir. Ne de olsa şair Hassan b. Sabit’in (ö. 680) ifadesiyle: “Bollukta çoktur dostlar / Darlıkta azalır onlar.” Müslüman yazarlara göre Büyük İskender şöyle dermiş: “Karşındakini araştırmadan hemen dost edinenler, ağır taşları yüklenenlere benzer. Dostunu araştırıp seçenlerse mücevher taşıyan kişilere benzer.”

FAZLA ÖVME, ÇOK ELEŞTİRME

Eski bir şiirde, “Bir kişiyi tecrübe etmeden övme / Denemeden de kimseyi yerme” der. İbn Hazm (ö.1064) içinse arkadaşlığın gerçek tabiatı “yüze söylenen” eleştiriyle ortaya çıkar: “Bir arkadaşı eleştirmek, bir külçeyi eritmek gibidir: Eridiğinde ya arınıp rafine olur ya da tamamen yok olur.” “Seni eleştiren kişi, arkadaşlığını önemsiyor demektir. Senin kusurlarını hafife alan kimseyse, seni umursamıyor demektir.” Kimi şairlerse, dostun “acı söylerken” dozunu kaçırması gerektiğine işaret etmiştir: “Her işte dostunu kınamaya kalkışırsan / Bulamazsın sonra kınayacak bir insan.”

Haberin Devamı

NİCELİK Mİ NİTELİK Mİ?

Keykavus b. İskender (ö.1082), şu tavsiyeyi verir: “Her an bir dost tutunmayı âdet edin ki dostun çok olsun... Ama yeni dost tutunca eski dostlarından da yüzünü döndürme.” Öte yandan her durumda yanında olacak gerçek dostların sayısı pek azdır. Şair İbnü’r-Rumi’nin ifadesiyle: “Deniz suyu da çoktur ancak tuzlu ve acı olduğundan gidermez susuzluğu / Az olmasına rağmen susuzluğu giderir yağmur suyu.”

ORTAK NOKTA

Dostluk, ortak paydada buluşup uzlaşabilmektir” diyen Mâverdî’ye (ö.1058) göre dostlar dört türlüdür: “1- Hem yardım eder hem de yardım ister. 2- Ne yardım eder ne de yardım ister.
3- Yardım ister ancak yardım etmez. 4- Yardım eder ancak yardım istemez.” Kişi, kendisine zor zamanda “arka çıkan” erdemli bir arkadaş buldu mu ona dört elle sarılmalı, asla kaybetmemelidir. Çünkü candan dostluk, ruhun şifasıdır; değerini iyi bilmek, sevgiyle sahip çıkmak gerekir. Ne demiş koca Yunus? “Ben gelmedim dâva için, benim işim sevi için / Dost’un evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim.”

 

Yazarın Tüm Yazıları