50 yıllık tesadüfler

Bundan 50 yıl öncesi, yani 1973, Türkiye için önemli bir yıldı.

Haberin Devamı

Cumhuriyet’in ellinci yıldönümü kutlanıyor; televizyonda ve radyoda sık sık -bizim kuşağın zihninde yer eden- 50. Yıl Marşı çalınıyordu: “Müjdeler var yurdumun, toprağına taşına / Erdi Cumhuriyetim elli şeref yaşına.” Ancak kutlamalar dışında iki çok mühim dönemeç daha vardı: 1973 Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve 1973 Genel Seçimi.

15 TURDA SEÇİLEN CUMHURBAŞKANI

12 Mart 1971’de verilen muhtıra ile parlamenter düzene bir askeri müdahale gerçekleşmişti ve etkileri halen sürüyordu. O koşullarda Meclis çatısı altında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ancak 15. turda sonuçlanmış, emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Fahri Korutürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin 6. Cumhurbaşkanı seçilmişti.

YENİ DÜZEN VAADİ

Sırada, 14 Ekim’deki genel seçimler vardı. Genel Başkan Bülent Ecevit, “ortanın solu”, kavramıyla CHP’ye yeni bir anlayış getirmeye çalışıyor, kuracakları düzenle “komünizmi de faşizmi de” önleyeceklerini vaat ediyordu. İşte bu süreçte CHP’nin hedeflerini en açık şekilde anlatan belge, 1973 Seçim Bildirgesi’dir.

50 yıllık tesadüfler

*

Haberin Devamı

Bildirgede, “Ekonomik Düzen”, “Sosyal Düzen”, “Siyasal Düzen”, “Ulusal Güvenlik ve Dış Politika” olmak üzere dört ana başlık bulunur. Bunların altındaysa “Kalkınma köylüden başlayacak”, “İnsanca ve demokratik çalışma düzeni”, “Tabii afetlere karşı planlama”, “Orman suçlarının affı” gibi alt konular vardır. “Ak Günler”, “Hakça bir düzen olacaktır... Herkes özgür olacaktır.” “Atatürk’ün cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik, devrimcilik ilkeleri doğrultusundaki... CHP, Türk halkının dinsel inançlarının, dine bağlılığının, demokratik yoldan ve sosyal adaletle kalkınma için, bir engel değil, tersine, kolaylaştırıcı bir etken olduğu kanısındadır.”

İLGİNÇ BENZERLİKLER

Bildirgenin içeriğine baktığınızda Türkiye’nin temel meselelerinin son 50 yılda çok da kökten değişmediğini görmek mümkün. “Güneydoğu Meselesi”, Avrupa [Ekonomik] Topluluğu ile ilişkiler, orman arazileri, özgürlük ve inanç özgürlüğü, tabii (doğal) afetler, bugün de konuştuğumuz konular. Ama günümüz açısından daha ilginç bir rastlantı, CHP’nin getirmek istediği yeni düzenin “Ak günler” olarak adlandırılmış olması.

*

Haberin Devamı

1973 Seçimleri, “Ak günler” vaat eden CHP’nin sandıktan birinci parti olarak çıkmasıyla sonuçlandı. Ancak Ecevit, hükümet kurabilmek için “Milli Görüşçü” Erbakan ile koalisyon yapmak durumunda kaldı. 12 Eylül’den sonra CHP’den ayrılıp 1985’te Demokratik Sol Parti’yi kuran Ecevit’in seçtiği sembol de “Ak güvercin”dir.

*

Hiç kuşkusuz CHP, 1973’te “Ak günler” hedeflerken, günün birinde Erbakan’ın partisinde yetişen gençlerin “AK Parti”yi kuracaklarını hayal edemezdi. Üstelik aynı AK Parti, 2002’de hükümeti kurma görevini Ecevit’ten devraldı. Ne garip bir tesadüftür ki, DSP ve F. Erbakan’ın Yeniden Refah Partisi, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıkladılar. CHP ise seçimde “AK günlere” son vermeyi hedefleyen muhalefetin lideri konumunda... Elli yılda, nereden nereye? 50. yıl gibi Cumhuriyet’in 100. yılı da ilginç gelişmelere, önemli seçimlere sahne oluyor. 

Haberin Devamı

14 MAYIS’TA SEÇİLEN BAŞKAN

Türkiye 14 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için sandık başına gidecek. Bir takvim rastlantısı olarak 14 Mayıs 1972’de de başkanlık seçimi vardı. Ama bu bir partinin genel başkanlık seçimiydi. Üstelik herhangi bir partinin değil... Atatürk’ün kurduğu CHP’nin. 14 Mayıs’ta 913 delegeden 826’sının oyunu alan Mustafa Bülent Ecevit, Mustafa Kemal Atatürk ve Mustafa İsmet İnönü’den sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin üçüncü genel başkanı olarak seçildi.

50 yıllık tesadüfler

*

Aslında CHP 5. Olağanüstü Kurultayı’nın başlama tarihi 5 Mayıs’tı ve bir başkanlık seçimi planlanmamıştı. İnönü’nün, kurultaydan beklentisi, kararlarına muhalefet eden eski genel sekreter Bülent Ecevit ve destekçilerinin parti meclisinden tasfiye edilmesiydi. 89 yaşındaki İnönü, o sabah kalp spazmı geçirince kurultay ancak sonraki gün başlayabildi. Aynı gün, yani 6 Mayıs’ın erken saatlerindeyse 12 Mart Darbesi sürecinde Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamı gerçekleşmişti.

*

Haberin Devamı

6-7 Mayıs’ta işler İnönü’nün hiç de istemediği şekilde gitti. “Ecevitçi” parti meclisi, güvenoyu aldı. Kurultaydan önce “Ya ben ya Bülent” diyen İnönü için istifadan başka çare kalmamıştı. İnönü’nün 8 Mayıs’ta, 33 yıldır sürdürdüğü görevinden ayrılmasıyla yeni bir genel başkan seçmek zorunlu hale geldi. İşte Ecevit, 14 Mayıs 1972’de böyle olağanüstü koşullarda toplanan “Özel Kurultay”da CHP Genel Başkanı seçildi.

*

Ecevit’in genel başkanlık görevini devraldığı Milli Mücadele kahramanı, 2. Cumhurbaşkanı “Milli Şef” İnönü ise 4 Kasım 1972’de CHP’den tümüyle istifa etmiş, bir yıl kadar sonra 25 Aralık 1973’te Cumhuriyet’in 50. yılında hayata gözlerini
yummuştur.
 

Yazarın Tüm Yazıları