Avrupa yolu Brüksel'den geçer

G.Saray-Anderlecht maçından sonra, ‘Bu G.Saray’ın ilk, Anderlecht’in son puanları’ demiştim. Burada beni yanıltan Anderlecht oldu. G.Saray’ın önünde yine tek hedef ama bu sefer tek sonuç var; o da kazanmak...

Haberin Devamı

İLK YARI

Maçın değerlendirmesini iki bölüm halinde yapacağız. İlk yarı itibariyle nasıl bir Galatasaray izledik?
- GALATASARAY’ın, ilk 3 maçtan sonra hedefi UEFA Avrupa Ligi oldu. Bu çok açık... Oyuna önde Hamit, Umut ve Sneijder ile başladı. Bu üçlü defans arkası koşu yapabilir mi? Biraz Umut... Öyle ise Galatasaray’ın çabuk organize ataklarla topu çabuk kullanarak ve orta saha ile kanatlardan hücuma destek vermesi lazım... Onlar kim? Selçuk, Melo ve Dzemaili... Kanatlardan da Tarık ve Hakan... Yapabiliyorlar mı? Hayır.
Galatasaray koşuyor, mücadele ediyor fakat bu koşuların amacının ne olduğu belli değil. Çünkü Dortmund, çok rahat pas yapabiliyor. Top Galatasaray’da iken, doğru koşularla Galatasaray’ın pas yapmasına müsaade etmiyor. Baskı yapıyor, çoğalıyor. Kabul etmek lazım ki bu konuda Dortmund, Galatasaray’dan çok daha iyi durumda...

Haberin Devamı

ORTA SAHA FARKI BÜYÜK

BURADA esas önemli nokta şu; Galatasaray orta saha gibi gözükse de esasında 3 ön liberoyla oynuyor. Böyle olunca, organize atak yapma, çabuk hücuma çıkma şansı da inanılmaz zorlaşıyor. Oysa öbür tarafta Dortmund, orta sahada görev yapan Mkhitaryan, Kagawa, Reus, Bender ve Kerr’le devamlı Galatasaray ceza alanı içinde ve çevresinde gol peşinde...
Galatasaray’ın oyun anlayışı buna imkan tanıyor ve de fark buradan kaynaklanıyor. Dolayısıyla orta saha farkı çok net olarak oyuna damga vuruyor. Galatasaray’ın öncelikli hedefini belirttik; UEFA Avrupa Ligi... Eğer Anderlecht’in Arsenal ve Dortmund’dan puan alamayacağını düşünürsek Galatasaray, Anderlecht’i ya yenecek, ya da 1-1’den daha gollü beraberlik çıkartacak.

KULÜBEYE DİKKAT

GALATASARAY ikinci yarıda oyun ve markaj anlayışını, adam paylaşımını mutlaka değiştirmeli. Böyle devam ederse, puan çıkartma şansı son derece zor gözüküyor. İkinci yarı kulübeden mutlaka istifade etmesi lazım. Çünkü Galatasaray’ın çabuk ayaklarının tamamı kulübede... Bu oyunun böyle devam etmesi mümkün değil. G.Saray’ın bu şekilde oynayıp rakip kalede etkili olması hakikaten son derece zor...

İKİNCİ YARI

Haberin Devamı

FUTBOLLA BAĞI OLMAYANLAR

İKİNCİ devre ile ilgili görüşleriniz nelerdir? Yine farklı bir skor ortaya çıktı...
- İKİNCİ yarı bir Sneijder denemesi ile başlarken, Galatasaray biraz şanssızdı diyelim. Orta saha biraz öne çıkınca, ‘Oyun anlamında biraz hareket kazandık’ derken ikinci gol geldi. Bu çok önemli değil. Çünkü Galatasaray’ın önünde tek hedef vardı; o da Anderlecht... Ama en azından burada sonuç ne olursa olsun iyi oynayarak ayrılmak, yürümeyi daha kolay hale getirecekti. Yoksa Galatasaray’ın, Dortmund’a kaybetmesi sürpriz değil...
Bunu derken Hakan’ın kafa golü geldi, hiç olmazsa ‘bir direnç ve maçı bırakmama psikolojisi’ devreye girer diye düşündüm. İlk yarıda ‘Orta saha ve kanatlar hücuma çıkmıyor’ dedik. Kornerden Hakan’ın golü gelince bir korner atışına cümbür cemaat gittik ve ani dönüşte sadece Tarık’la yakalanan sarı kırmızılı ekip çok yazık bir üçüncü golü kalesinde gördü.

Haberin Devamı

MEŞALELER KOPARDI

İLK yarının sonunda oyuncu değişikliğinden bahsetmiştik. Oyuncu değişikliği olmadı ama en azından oyun anlayışı biraz değişti. Daha hareketli ve hücuma çıkmaya niyetli bir Galatasaray gördük. Esasen kaybetse dahi ezik olmayan bir takım izleyebilme umudu doğdu. Gol yer mi, atar mı bu da çok önemli değil. Sadece geçen hafta oynanan Kasımpaşa maçının ikinci yarısı gibi bir kımıldanma hissettik. Ama tribünlerdeki meşale olayıyla bir anda oyundan koptuk. Bunu yapanları, insanlıkla, futbolla, ülkesiyle hiçbir bağı olmayan kişiler diye tanımlarsak yanlış yapmayız.
Burada bir şeyi daha belirtmek istiyorum. İlk oynanan Galatasaray-Anderlecht maçından sonra, ‘Bu G.Saray’ın ilk, Anderlecht’in son puanları’ diye bir ifade kullanmıştım. Ve burada gerçekten yanıltan Anderlecht oldu. G.Saray’ın önünde yine tek hedef ama bu sefer tek sonuç var; o da kazan-
mak...

Yazarın Tüm Yazıları