İlk maçta ciddi bir hasar alınmıştır. Şok bir başlangıç yapıp her riski alabilirsin. Bunu denemenin bir tutar tarafı olur. Ancak bu maç öyle mi? Değil.
Bu başlangıç kadrosu icap ederse bitiriş kadrosu olabilir. Bu takıma riskli bir başlangıç yaptırmadan da istediğini alabilirsin. Karşındaki takım böyle bir rakip. Mustafa ve Franco ile başlamanın bir sebebi olmalı. Ersan ve Atiba’nın (Eğer gerçekten sorunları yoksa) kenarda oturmasının da... Ve bir izahı olmalı.
Liverpool’a böyle başlayabilirsin, olağanüstü riskleri alabilirsin. Ama bu takıma karşı böyle bir şeye ihtiyacın yoktu. Beşiktaş normal oyununu oynayacak kadrosu ve anlayışıyla bu maçta daha başarılı olabilirdi. Orta sahayı kontrolünde tutmazsan her zaman başın ağrıyabilir. Ama böyle bir başlangıçla ileride hareket alanını kendin daraltıyorsun. Ersan’la başlamayıp gerideki hava hâkimiyetinden vazgeçiyorsun. Beşiktaş’ın oyununda güven sağlayan ve denge unsuru olan tek adam Atiba. Acaba sakat mı? Sakatsa niye kulübede?
Beşiktaş kendini başarılı kılan oyun anlayışı ve saha dizilişinden neden vazgeçer, anlamam mümkün değil. Mustafa Pektemek ve Demba Ba ikilisini Erciyes maçında test ettin. Başarılı da oldun. Ama bu takım Erciyes değil ki!
BİNDİĞİN DALI NİYE KESERSİN?
Hem Beşiktaş’ın hem Türkiye’nin olağanüstü ihtiyaç duyduğu bir çeyrek finali ellerimizle sunduk desek yanlış olmaz. Çünkü Beşiktaş’ın en büyük kozu tempolu ve pasa dayalı oyunu. Niye bindiğin dalı kesersin ki?
İlk yarıda Beşiktaş’ın doğru düzgün pozisyonu yok. Sadece Demba Ba’nın son adam tarafından durduruluşu var. Rus hakem bu pozisyonda ne düşündü ve nasıl devam kararı verdi anlamam mümkün değil.
BEŞİKTAŞ, hayati önem taşıyan Brugge maçı öncesi ligde liderlik maçına çıktı. İlk yarıda takımı nasıl buldunuz?
Önceki günkü Galatasaray beraberliği Beşiktaş’ın iştahını bir kat daha artırdı. Sahaya çıktığı zaman gördüğü forma Erciyes değil, sanki Brugge formasıydı. Birebir aynı olan forma, bu da ayrı bir iştah artırıcı faktör olsa gerek.
Oyun başladığı anda görünen şu...
Beşiktaş önde Ba ve Mustafa ile ikili oynuyor, Erciyes ise buna hiçbir önlem almıyor.
İkiliyle, birebir oynuyorlar.
Peki bunu başabilirler mi?
Fizik ve kalite olarak Beşiktaş’ın çok gerisinde olan bir takım bu oyunu tercih ederse sonucuna da katlanmak zorunda.
Maçın başlarında Mustafa’nın golü ofsayt gerekçesiyle sayılmadı.
KURALAR çekildiği zaman 15 rakip içinde çıkabilecek takımların en iyisi Club Brugge’dü.
Ve istenilen rakip geldi. Sahada da maçı yönetebilecek en iyi hakemlerden biri vardı. Tüm bu olumlu faktörlere rağmen pozisyonu olmayan bir ilk 45 dakika izledik.
Gerçi Beşiktaş, Avrupa maçlarında ligden çok daha iyi bir görüntü veriyor. Ancak sezon başındaki Beşiktaş’tan oldukça uzaklar. Herkes çalışıyor, çabalıyor ancak sonucu getirecek hareketi bir türlü gelmiyor.
İlk yarıda seyrettiğim Brugge, Beşiktaş’a gol atma şansı az olan bir takım. Beşiktaş’a karşı ancak yan toplardan, uzaktan şutlarla veya korner kullanarak tehlike yaratabilirlerdi. Beşiktaş’ta Demba Ba, Gökhan Töre, Olcay, Oğuzhan ve Tolgay ilk yarı itibariyle çok etkili olamadılar.
Şimdi derbi bitti ve 11 haftalık nefes kesecek bir şampiyonluk yarışı bizi bekliyor.
G.SARAY, maça tahmin edilenden daha hızlı ve etkili bir başlangıç yaptı. Ve oyunun ilk 15-20 dakikasında Burak ve Selçuk ile net pozisyonlar yakaladı ama kullanamadı.Tabii F.Bahçe, belki de Galatasaray’ın böyle bir başlangıç yapmasını beklemiyordu.
Hakem ve oyuncuların katkısıyla keyifli bir ilk yarı oldu. Keyiften kastım şu: Tempolu, her iki kale arasında gidip gelen bir top ve pozisyon arama isteğinin renk kattığı bir derbi oyunu...
Kartal, ilk 11’e Diego ile başladı. Diego da bunun hakkını verdi mi ilk 45’te?
Tam veremedi. Esasında Fenerbahçe’nin bir arada oynayan, birbirine alışkın bir orta sahası var.
İLK YARI
Beşiktaş maça tempolu başladı ama sonra bu tempo dindi. İlk yarı beklediğiniz gibi mi geçti?
TRİBÜN desteğiyle maçın başında bir tempo olması normal. Tabii tur maçları için iki tane konu çok önemli. Birincisi, gol yememe ve hata yapmama baskısı. Diğeri de gol yapabilme stresi. Esasında genel olarak futbol adına çok etkili olmayan bir ilk yarı izledik. Bu, ‘Beşiktaş’ın umutları tükeniyor mu’ görüntüsü değil. Esasınsa ‘Umut devam ediyor’ görüntüsü. Karşılaşma öncesindeki analizimde söylediğim bir şey vardı. Beşiktaş gol yemediği sürece umutları bir saniye eksilmez. Nitekim ilk 45 dakika böyle geçti. Burada Beşiktaş’ı ayakta tutacak olan atacağı gol. Beşiktaş golü attığı zaman Liverpool’dan çok daha avantajlı duruma gelir. İkinci yarıda bu golü bulursa Beşiktaş, o zaman müthiş bir vites değiştirme yaşayabilir.
Taraftarın etkisinden bahsettiniz. Seyirci ilk yarıda oyuna girebildi mi?
Böyle maçlarda taraftarın oyuna girmesi, takımının yapacağı etkin ataklar ve baskıyla mümkün. Beşiktaş bunu ilk yarı yaptı dersek yanlış olur. Ama yapamaz dersek daha yanlış olur. Esasında oyunun gidişatında Beşiktaş, umutlarını hep devam ettiriyor.
İlk yarı
Fenerbahçe’nin baskın olduğu bir ilk yarı izledik dersek yanılmış olmayız. İlk 45 dakikayı nasıl değerlendirirsiniz?
Oyun Akhisar’ın bulduğu golün dışında normal görünümünde başladı. Fenerbahçe’nin baskısı Akhisar’ın direnci... Fenerbahçe normal temposunu altında kaldı. Çabuk top oynayamadı. Düşündüğü kanat ataklarını geliştiremedi. Ve bu arada Emenike’nin kaçırdığı yüzde 100 pozisyonla küçük bir ‘Ne oluyoruz’ sendelemesi de yaşadılar.
GOL ÜRETME SIKINTISI
Büyük takımlara karşı erken öne geçmek bu takımlarda bazen stres ve panik yaratıyor. Akhisar da biraz bunu yaşadı. Devrenin tamamına yakını Akhisar yarı sahasında oynandı. Ve çok sıkışık alanda gol üretmek mümkün olmadı. Meireles’in vuruşu öyle bir yere gitti ki hem taraftar hem de oyuncular o dakikadan itibaren başka bir havaya büründü.
Her iki takımın attığı gol de jeneriklikti.
İLK YARI
Nasıl bir maç bekliyordunuz ve ilk yarı beklentilerinize uygun geçti mi?
İngiltere’deki mücadele beklentilerime çok yakın bir ilk 45 dakika sundu bize. Ben Beşiktaş’ın gol yese bile atabileceğini düşündüm. Çünkü bu turların anahtarı, dış sahada atılan gol ve ya gollerdir. Beşiktaş, ilk 45 dakikada çok iyi mücadele etti. Demba Ba ile de o beklenen golü atmaya çok yaklaştı. Çok koştu Beşiktaş ama ortaya koyduğu futbol, bu mücadele ile orantılı değildi.
OLCAY ve Gökhan’ın, rakip bekleri kontrol altında tutmak için çok geriye düşmeleri, Beşiktaş’ın hızlı hücuma çıkma imkanlarını da asgariye indirdi. Tabii bunda da Beşiktaş’ın bugünü çok iyi değerlendirme arzusu var. Çünkü Gerrard ve Sterling’in olmamasını değerlendirme arzusu vardı. Bu iki isim, bu yıl özellikle son haftalarda Liverpool’u sonuca götüren isimlerdi.
HÜCUMDA ETKİN DEĞİLDİ
Beşiktaş’ın ilk yarıda savunmasının ön plana çıktığını söyleyebilir miyiz?
Son haftalarda Beşiktaş kazanıyor ama oyunu keyif vermiyordu. Dün ise aksi bir görüntüyle maça başladı...EVET, tempolu başlayan Beşiktaş, orta sahası çok kolay geçilen Bursaspor... Beşiktaş, oyuna tam hakim başlamışken, ilk Bursa atağı gol oldu.
Bir lider takım, defans arkasına bu kadar kolay adam kaçırmamalı. Atınç, bir pozisyonda koşu yaparak, bir diğerinde de bireysel hatayla Bakambu’yu iki kez kaçırdı. Biri gol oldu, diğerini ise Cenk kurtardı.
Bursa’da özellikle Ozan Tufan, ilk devrede etkili futbolunun çok uzağındaydı. Keza Belluschi... Ve Bursa’nın saha yerleşimi de tam Beşiktaş’ın istediği gibiydi. Siyah beyazlılar özelikle Serdar ve Gökhan’ın olduğu kanadı çok iyi kullanıyor. Aynı şekilde Motta’nın çıkışları da iyiydi. Bursaspor, sol kanadını ihmal etmiş gibi görünüyor.
Beşiktaş’ta Olcay, Demba Ba ve Gökhan devamlı arayış ve üretkenlik içinde. Sosa, Atiba ve Veli, onlara hücum desteği verirken Bursa ataklarında da doğru işler yapıyorlar.
Olimpiyat Stadı’nda oynayan takımlar için rüzgâr çok önemli bir avantaj. Bursaspor, ilk yarıda bunu kullanamadı. İkinci yarıda muhtemelen Beşiktaş kullanır.
Bursaspor beklentilerden uzaktı. Bunun sebebi Volkan Şen’in olmayışı mıydı?İlk yarıdaki Bursa’nın görüntüsü, bu maçı çok zor kurtaracağı hissi veriyor insana. Beşiktaş, son haftaların görüntüsünden sıyrılmış gibiydi. Ki bu havayı sevmediği Olimpiyat’ta göstermesi de Beşiktaş için önemli. Beşiktaş iyi, ancak bir kaç hafta evvel Galatasaray karşısında izlediğimiz Bursa’dan ise eser yok. Bunu sadece Volkan Şen’in yokluğuna bağlamak mümkün değil. Bir futbolcu bir takımı tek başına bu kadar etkileyemez! Bursa’nın orta sahası, ligin birinci yarısında neredeyse en etkili orta sahasıydı ama şimdi Belluschi, Bekir, Ozan Tufan ve Josue ile o görüntüyü vermiyor. Kendi performanslarının yarısını ortaya koydular. Bursa, paniği bir türlü atlatamıyor. Çok pas hatası yapıyor. Beşiktaş baskısı da var ama hiç bir maçta baskıdan bu kadar etkilenmemişti.