PaylaÅŸ
 GeliÅŸmeler sadece sahadaki durumu deÄŸil, sahayı ÅŸekillendiren temel iliÅŸki ve ittifakları da sarsacak gibi. Zira Rusya’nın tavrı çok önemli.  ‘Rejim Rusya’dan habersiz bunu yapamazdı’ görüşü hâkim herkeste. Son zamanlarda birçok gerilim ErdoÄŸan ve Putin arasındaki yakın iÅŸbirliÄŸi ile kolayca çözülmüştü. Astana ve Soçi’deki mutabakatlar da bu iki liderin yakın mesaisinin neticesiydi. Durumun ÅŸimdi biraz farklı olduÄŸunu gösteren emareler var. Ama o emarelerin arkasında nihali durumu belirleyebilecek bir ağırlık var mı? ErdoÄŸan-Putin dostluÄŸu da ağır bir sınamayla karşı karşıya…  İki lider dün geç saatlerde bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmeye dair açıklama sade ve netti. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, mevcut duruma dair rahatsızlığını aktardı, uyarılarını yaptı. Henüz diÄŸer detayları bilmiyoruz.  ErdoÄŸan’ın Ukrayna ziyaretinin zamanlaması da dikkat çekici. Ama Ukrayna-Türkiye iliÅŸkilerinin Rusya’yı zorlayıcı ve baÄŸlayıcı bir tesir doÄŸurması mevcut konjonktürde pek mümkün deÄŸil. Eldeki veriler çok keskin yorum yapmaya elveriÅŸli de deÄŸil. Zaten çok dar alanda sert manevraların yapıldığı bir süreçteyiz. Moskova’da MÄ°T MüsteÅŸarı Hakan Fidan ile Suriye istihbaratından Memluk’ün görüşmesinin üzerinden henüz bir ay bile geçmediÄŸini unutmayalım. Ama tabi bir de deÄŸiÅŸmeyen prensipler var. Türkiye’nin başından beri taviz vermediÄŸi üzerinde çok hassas olduÄŸu noktalar bunlar… Belli ki Rusya bir oldu bitti ile Ä°dlib eÅŸiÄŸini aÅŸma gayretinde. Bu arada Rusya’ya odaklanmışken Ä°ran’ın Ä°dlib heyecanını da gözden kaçırmamak gerek. Hamaney’in bir danışmanı kısa sürede Ä°dlib meselesinin halledileceÄŸini açıklamıştı birkaç gün önce. Ä°ran basınına bu minvalde yorum ve açıklamalar düşmeye devam ediyor.Â
Â
Türkiye ÅŸu ana kadar soÄŸukkanlı davrandı. Sessiz kalmadı ama fevri de hareket etmedi. ErdoÄŸan’ın açıklamaları da Rusya ile çok katmanlı hale gelen iliÅŸkilerin mevcut gerilimi kaldırabileceÄŸini gösterdi. Tabi sonrasını bilemeyiz. Türkiye halihazırda gözlem noktalarını takviye ediyor. Bu da sahada hareketliliÄŸin artacağını gösteriyor. Bu hareketliliÄŸin nereye varacağını ise Rusya ile  görüşmeler ve rejimin duracağı nokta belirleyecektir. Bununla birlikte Türkiye’nin Rusya ile illa mutabık kalma arayışında olmadığını  da görüyoruz. Â
Türkiye’nin M4 ve M5’in rejimin kontrolüne geçmesinden çok rahatsız olduÄŸu  ortada. Bu rahatsızlık rejim güçlerinin Ä°dlib üzerinde kurması muhtemel baskıdan kaynaklı. Belki rejim ile Ä°dlib arasında bu yollar bir sınır kabul edilebilir. Bu halde Türkiye’nin Soçi’ye dayanarak kurduÄŸu gözlem noktaları da içerde kalacak. O zaman rejim bu gözlem noktalarının da kaldırılmasını isteyecek. Rejim açısından süreç ‘salam dilimi’ halinde kendi lehine iÅŸliyor. Ancak Ä°dlib’in daha fazla tazyikine Türkiye’nin hiç tahammülü olmadığı da aÅŸikâr…Â
Bir de Türkiye’nin de rejimin de ‘terörist’ kabul ettiÄŸi HTÅž gerçeÄŸi var. Rejim ve Rusların Astana ve Soçi ’den sonraki saldırılarının sebebi olarak gösterilen örgüt bu. Ayrıca Ä°dlip’te ‘ılımlı muhalefet’ olarak tarif edilen yapılan üzerinde de baskı kurduÄŸu iddiası var. ‘Ayrık otu’ konumundaki HTŞ’nin oradaki varlığı, Ä°dlib’e yönelik muhtemel bir rejim operasyonunun potansiyel mazereti olarak orta yerde duruyor.Â
Ayrıca Ä°dlib kaynaklı göçmen sorunu sadece Türkiye’nin derdi deÄŸil. AB ülkelerinin de gözü kulağı orada. Åžimdiye kadar onlardan da bir ses çıkmadı.Â
Türkiye sahada veya masada kendi göbeÄŸini kendi kesmeye hazırlanıyor…Â
PaylaÅŸ