Paylaş
İnanıyorum ki her insan evladı masum bir bebek olarak doğar.Bu İsrail'de de böyle, Filistin'de de, Türkiye'de de, Çin'de de. Masumları öldürmek katliamdır. Katiller cehennemin baştacıdırlar, teşvikçileri de yanlarında. Sanırım orada artık dil, din, milliyet ve diğer aidiyet kalmayacak. Sadece alınlara yazılı -hakedilmiş- kara yazı… Savaşlarda kayıplar yaşayanlara Allah'tan sabır, merhamet diliyorum, kaybolan masum canlara cennet rahmeti diliyorum. Barışı diliyorum!
Kutsal topraklardaki savaş hepimizi dalga dalga çarpıyor. Biz de içimizde savaşlar yaşıyoruz. Dünyada tepkiler çeşitli, saflar değişik şekillerde oluşuyor. Yakın olanlar uzak, uzak olanlar yakın olabiliyor, gönüllerin hallerine göre. Mesela bir yanda samimiyetle Filistin halkının acılarını paylaşan, İsrail ordusunun operasyonları acilen durdurması için New York'ta, Tel-Aviv'de(vs) gösteriler düzenleyen, zalim olmaktansa mazlum olmayı göze alan Yakub'un oğulları, öte yanda, fırsat bu fırsat, kategorik olarak Yahudilere, ötekilere nefret kusmayı din edinmiş Hitler özentileri.. Ya da bir yanda Filistinli bebek ölümlerine geleceğin teröristlerinin bertaraf edilmesi olarak bakabilen kanı donmuş insan müsveddeleri, öte yanda kardeşlik ve dayanışma bilinciyle, hem de sapla samanı karıştırmadan zulüme karşı kenetlenen barışsever, yardımsever insanlar, gönülden inananlar.. Coğrafi savaşın ise iki tarafında da zalimler, mazlumlar.. Ölüyorlar! Hangileri şefaat istemeye cüret edebilecekler o meşum günde Musa'dan(as), İsa'dan(as), Muhammed'den(sav), Biricik Allah'tan? İşte, takkelerin düştüğü, kabakların ortaya döküldüğü günler böyle, akla karayı ayrıştırır, sınavlar buna yarar… Gün gelecek biz de göçeceğiz ellerimizde sınav kağıtlarımızla. Hiç düşünmez misiniz?..
Süregelen tahriklerden, İsrail ordusunun uyguladığı orantısız şiddetten, şu çıkar dünyasının ikiyüzlülüğünden, ülkemdeki faşist söylemlerden ayrı ayrı utanıyorum. Hep Yahudiler yüzünden(!)… Şimdi her zamanki ezberlerimiz bir yana; 'Hakikaten kim bunlar?'..
2.Bakara/140 ; Yoksa siz: “Muhakkak ki İbrâhîm(as), İsmail(as), İshak(as), Yakup(as) ve torunları yahudi veya hıristiyan'dılar” mı diyorsunuz. De ki: “Sizler mi daha iyi biliyorsunuz, yoksa Allah mı?” Allah tarafından verilen, onun yanındaki şahitliği gizleyen kimseden daha zalim kim vardır? Allah, yaptıklarınızdan gâfil değildir.
O halde ellerinde kitap olduğu halde hakikati çarpıtanlar kimdir bugün? Bizden başkası cennete giremeyecek diyenler kim? Kendi dinlerine tâbi olmadıkça senden razı olmayacaklar kim? İnsanları Allah yolundan alıkoyanlar, uzaklaştıranlar kim? Kim kalplerinde maraz bulunanlar? Sakın o Yahudiler siz olmayasınız!.. Yoksa bunlar bir ırk mıdır sizce? Annesi, babası, seçemediği atası yüzünden lanetlenmiş, sırf öyle doğduğu için dost edinilmemesi gereken.. O halde Allah'a zalimlik isnad ediyorsunuz! O bebeciği daha doğumuyla damgalamış, cehennemlik kılmış mı diyorsunuz? Ve siz de seçilmişlersiniz öyle mi? Bir yerlerden tanıdık geliyor bu hikaye sanki… Hayır, o günün şartlarında bazı Yahudi aşiretlerinin(tümü değil) nezdinde temsiliyet bulan çarpık insanlık hali, bir haldir, ve bugün maalesef bizim halimizdir. Müşrikler de ayrı… Öyle olmasaydı Hz.Muhammed'in(sav) iki Yahudi kökenli eşi olur muydu; Hz.Safiyye ve Hz.Reyhane validelerimiz.. Öyle olmasaydı Yahudi asıllı sahabe Abdullah İbn-i Selam, Hz.Peygamber'in müjdesiyle, daha yaşarken cennetle muştulanır mıydı? Sa'ad bin Muaz, Ka'bü'l Ahbar, pekçok mutasavvıf, alim, en güzel Kuran tefsirlerinden birini yazan Muhammed Esed ve daha niceleri.. Musa'nın(as) dinine uyan güzel insanlar da cabası…
İslam tarihinde, müşrik Araplarda olduğu gibi, kitap sahibi Yahudiler'den zamanın Peygamberine karşı olanlar da, kendi işine bakanlar da, ona tâbi olanlar da vardı. İslam'la yeni dengelerin oturması ve 'asr-ı saadet'ten sonra da bu halklar yüzyıllarca barış içinde yaşayabildi. Derken dünyanın görünümü zamanla değişti.. Esas gerilim ise İngliz ve nazi-Alman politikaları sonucu yükselmiş ve antisemit eğilimlerle beslenen milliyetçi, çıkarcı (yahut cahil) kimi 'politik-müslüman ulema'nın noksan yorumlarıyla Yahudi ırkı karşıtı nefret söylemleri ve kışkırtmaları İslam'ın parçasıymış gibi gösterilmeye başlanmıştır. Bu bakımdan gerek ırkçı yaklaşım, gerekse Allah adını, kitabını işine geldiği gibi kullanarak nifak yaratmak ve insanları Allah dininden uzaklaştırmada, Kuran'da bahsi geçen bazı "Yahudiler"le aynileşilmiştir.. İsrail devletinin oluşumunu, batı destekli kibir politikalarını, Filistinli(ve ortadoğulu) liderlerin bencil başarısızlıklarını da ayrıca bugünkü çatışmanın vesileleri arasında sayalım… Artık elde, özünde dinin hakikatine uyma maksadı bulunmayan politik bir çatışma var, işimize geldiği için 'dinler savaşı' yakıştırması yapılan…
Ülkemizde bu çatışmayla bugün, nefret dinine inananlara da yeni bir gün doğdu sanki. "Kahr'olsun şunlar, bunlar, asalım, keselim." Sanki Yahudiler ne vatandaş, ne de insandırlar, katli vaciptir.. Bakın şaka değil, bu ülke bunları yaşadı, kışkırtmaları ciddiye alın. Ermeni tehciri, mübadeleler, varlık vergisi, 6-7 Eylül olayları, Dersim katliamı, tekke ve zaviyelerin kapatılmasının akabindeki mezalimler… Kürtlerle, Alevilerle süregelen gerilimler, türlü vakalar.. Muhatapları sözde vatandaştırlar, eşit vatandaş kabul edilmediler, ayrımcılığa uğradılar, uğruyorlar. Zamanla birliğimizi, ahengimizi kaybettik. Oyuna geldik. Kabul edelim artık biz de ırkçı, ayırımcı bir ülkeyiz. Çağa ayak uydurduk. Her ne pahasına olursa olsun, politik çıkarlarımız.. Ekonomi, para.. Batılılaşma bu mu yoksa? Dikkat, yine tuzağa düşürülüyoruz! Bir an evvel toparlayalım kendimizi. Düşmanlığa değil, dostluğa yatırım yapalım. Bu halimizle ne gerçek İslam'ı temsil edebiliriz, ne insanlığı, ne de dış politikada sözüne güvenilir olabiliriz. Bırakın öteleri, daha kendi vatandaşlarımıza, insanlığımıza doğru düzgün sahip çıkamıyoruz.. Ah Yahudiler!
2.Bakara/62 ; Şüphesiz iman edenler; yani yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.
Şimdilerde Yahudi vatandaşlarımız korku içinde, ibadethanelerine gidemiyorlar, isimlerini çekinerek söylüyorlar. Onlara saldırmak(sözle veya fiili) İsrail devletinin Filistin'de yaptıklarına asla muadil olamaz, olmamalı. Yapılan yüzlerce tehditkar, aşağılayıcı telkin, sosyal medya paylaşımı, makale ve demeçten bir iki örnek vereyim (küfürlere yer vermiyoruz) ;
İHH başkanı: "İsrail'in bu şımarıklığını durduracak tek bir yer var. O da Türkiye'deki Yahudi cemaatidir. İsrail'in parasının çoğu Türkiye'deki Yahudiler'indir(!)(…) Bu Yahudi cemaati bir an önce harekete geçip İsrail'in şımarıklığını durdurmalı. Yoksa burada insanların hiç istemediği sonuçlarla karşılaşırız(…) Ve hatta çok açık söylüyorum Mescid-i Aksa'nın oraya şu yaştaki, bu yaştaki insanlar giremez diyorlar. Biz de sinagogların önüne insanlar mı yığalım? Çıkıp bir çocuklarımızı göndermiyoruz ve Siyonizm'in bu katliamını da benimsemiyoruz desinler. Aksi takdirde dünyanın hiçbir yerinde hiç kimse rahat edemez. Çünkü gençleri tutamıyoruz artık…"
1453 Karaman Gençlik Spor Kulüp Başkanı: “Türkiye’deki Yahudilere sesleniyorum, 5 saat içinde Türkiye’yi terk edin… Çoluk, çocuk, kadın, yaşlı size 5 saat veriyoruz, Türkiye’den defolun(…) İsrail denilen aşağılık ırk dünyanın gözü önünde çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden silahsız insanları katlediyor. Dünya buna seyirci kalıyor. Bu ırk dünyadaki bütün insanlara tehdittir. Bu savaş bütün Müslümanların ve bizim savaşımızdır. Biz de varız bu savaşın içinde. Hastalıklı bu ırk geçmişinde yaşadıklarından dolayı psikolojisi bozuk, beyni ve ruhu arızalı, ruh hastası aşağılık ırk bir an evvel ateşkes çağrılarına uymalı. Aksi taktirde dünyadaki bütün ülkeler Filistin'e asker yığmalı. Eğer bu önlem alınmazsa aşağılık İsrail ve Türkiye'deki Yahudiler bunun bedelini ağır ödeyecek. Bunun sorumlusu da İsrail olacak. Siz yaşatmıyorsanız biz de sizi yaşatmayacağız. Müslümanların canlarını alıyorsanız sizin de canlarınız güvende olmayacak. Bizim sevdiklerimiz kan ağlıyorsa sizin de yüzünüz gülmesin(…) Yüce Allah 'Kahhar' sıfatıyla dünyanın başına bela olan bu aşağılık ırkı kahretsin, İnşaallah."
Bunu normal görüyorsak ırkçılık da suç olmaktan komple çıksın artık bu memlekette; yapılan son anketlere göre ülkenin %70'i antisemit(İran'da %55 mesela), kalan Yahudi nüfusu da 17 bin civarında nasılsa, 'reel politika' deriz, geçeriz. "Zaten dinimiz böyle emrediyor"u da ekledik mi, herkesler bayılır, "Aa ne güzel dinmiş" derler, sayemizde tüm dünya hidayete erer(tabi Yahudiler hariç).. Atalarımız bunu sevgi ve hoşgörüyle yapabilmişlerdi ama onlar ne biliyorlardı ki? Öte yandan "Filistinliler zaten 1. dünya savaşında bizi arkadan vurmuştu"cular da var… Biraz utanalım Ya Hu, biz bu hale nasıl geldik? Evlatlarımızın beyinlerine din diye kin ve ırkçılık aşılamışız yakın tarihimizde. Şimdi, nefret sarmalına kapıldık, lanetle ateşe odun atmadayız. Akıl tutulması yaşıyoruz. İnsanlar ölüyor, "BARIŞ" diye haykıracağımıza, "biraz da ötekiler ölmeli ama" ya da "müstahaklar" söylemlerine prim yaptırıyoruz. Yazıktır, günahtır! Fırsatçı nifakçılara artık cevaz vermeyelim lütfen, kendimiz için, Allah rızası için. Haklılık davasına tarafgir olmadan, akan kanı durdurmaya yönelik, insani yanımızla hareket edelim önce bir.. Muhammed el-Emin gibi bilsinler bizi, hakemlik sorsunlar bizden… Öyle hizmet edelim insanlığa, kol kanat gerelim mazlumlara! Ama anlaşılıyor ki müminler de artık azınlıktır bu coğrafyada, Allah yardımcımız olsun! Medet Ya Rabb'ül Alemin! Biz kendimize zulüm ediyoruz…
* Bu arada unutmadan, 'hayırlı bayramlar' efendim…
Paylaş