Paylaş
Zen'in dolaysızlığı, apaçıklığı, onun Buda dönemi(M.Ö.500) öncesi kaynaklardan aktarılmış olabileceğini düşündürmekte… Çince Ch'an olarak bilinen bu bireysel aydınlanmacı 'Yol', Hint Budizmi ve Taoizm'in buluşması, yahut gerçekçilik ile gerçeküstücülüğün doğulu kavuşumu olarak da görülebilir. Hakkıyla tarifi sözcüklerin ötesinde kalıyor…
Zen 1190 yılından itibaren Japonya'da ayrı bir kol oluşturmuş. Zamanla kendine has duruluğu, sadeliği, incelikli önermeleri ve derinlikli estetik anlayışıyla bir yaşam tarzı, duruş ve ifade biçimi olarak uzakdoğu sanat ve felsefesine, son yüzyılda da batı kültürüne ziyadesiyle damga vurmuş…
Zen öğretisinin, 'Buda' halini edinmek, aşkınlık, kendini bilmek, hiçliği hedeflediğini söylesek, bir Zen ustası bu hedeflerin kişinin yolunda engel teşkil etmekten başka bir işe yaramayacağını söyleyebilir bize, yahut sadece güler, değneğiyle kafamıza da vurabilir velhasıl…
Ancak malesef bu öğretinin usta-çırak geleneği sona ermiş görünmekte, nitelikli zen ustaları artık karşımıza çıkmamaktadır. Okçuluk, hat, bahçecilik, resim, şiir gibi geleneksel dalların yanında, 'hikmetli bir sözel miras da kalmış geriye ki gerçek bir ustanın haliyle, kişiye özel, yerli yerinde dile gelmedikçe irşad etme gücünü büyük ölçüde kaybetmiş, ama yine de değersizleşmemiştir' diye düşünüyorum. Zen'in çoğu hikmetli sözlerinin entelektüel bir ders verme çabasından ziyade, aklı dumura uğratıp devreden çıkararak, beklenmedik ani bir aydınlanmaya kapı aralama özelliği olduğunu belirtmeliyim. Sizler için bu yönde bir seçki hazırlamaya çalıştım…
* Kişi Zen çalışmaya başlamadan önce, dağlar dağ, sular sudur. Zen'in tadını almaya başlayınca kişi, artık dağlar dağ, sular su olmaktan çıkar. Ve sonrasında aydınlanınca kişi, dağlar dağ, sular sudur yeniden. (Zen atasözü)
* Hakikati olduğun yerde bulamıyorsan, başka nerede bulmayı bekleyebilirsin ki? (Dogen)
* Dağın başında bulacağın Zen, oraya getirdiğin Zen'dir ancak. (Robert M.Pirsig)
* Keşişin biri Yun-men'e sorar; "Budaların ve ataların öğretisinin ötesindeki öğreti nedir? Yun-men cevaplar; "Susamlı kek". (Blue Cliff Records)
* Keşişin biri Yueh-shan'a sorar; "Kişi meditasyona oturduğunda ne düşünür?", usta cevaplar; "Kişi düşünmemeyi düşünür", keşiş; "Kişi düşünmemeyi nasıl düşünür?", usta; "Düşünmeyerek!". (Zen mondo)
* Kafan karışık ve şüphe içindeyken binlerce kitap bile yetersizdir, anlayışa vardığında ise tek kelime bile fazla gelir. (Fen-Yang)
* Keşiş, Usta Haryo'ya sorar; "Yol nedir", Haryo cevaplar; "Gözleri açık adamın kuyuya düşmesidir". (Zen koan)
* Yürürken sadece yürü. Otururken sadece otur. Herşeyden önemlisi; yalpalama! (Yun-men)
* Yol kolaydır, yeter ki istemek olmasın, ya da istememek. (Chao-Chou)
* Zen'in tutunulacak bir tarafı yoktur. Zen öğrencilerinin bunu anlamama sebebi fazla istekli olmalarıdır. (Ying-an)
* Eski öğrencilerden Ting, Lin-chi'ye sordu; "Ustam, Buda öğretisinin yüce anlamı nedir?", Lin-chi oturduğu yerden kalktı ve Ting'i tokatlamaya başladı, Ting şaşkınlıkla donakalmıştı, oradaki bir diğer öğrenci seslendi; "Ting, neden eğilmiyorsun?", Ting o anda aydınlandı. (Zen koan)
* Ho! (Lin-chi)
* Bir yabancı, 'tek parmak Zen' tekniğinin mucidi usta Chu-chi'nin öğrencisine, ustasının Zen öğretisini sordu, genç öğrenci -kendisine her soru sorulduğunda- ustasının yaptığı gibi, işaret parmağını havaya kaldırdı. Bunu duyan usta Chu-chi öğrenciyi huzuruna çağırtıp aniden bıçağıyla gencin o parmağını kesip attı. Genç acı içinde bağırarak kaçmaya başlamıştı ki, usta ardından seslendi, genç geri döndü. Usta Chu-chi yine tek parmağını havaya kaldırarak öğrencisinin yüzüne baktı ve genç o anda aydınlandı. (Zen meseli)
* Buda'ya rastlarsan, Buda'yı öldür. (Lin-chi)
* Buda'nın hakkettiği şu taşa kuşlar pisliyor, çırpı gibi kollarımı rüzgarda dev bir çiçekmişcesine sallıyorum. (İkkyu)
* Saf suda balık yoktur. (Ts'ai Ken T'an)
* İyi bir atıcı hedefi tam ortadan vurmaz. (Zen atasözü)
* İnsan olan yerde sinekler ve Budalar bulursunuz. (İssa)
* Ham kişi yenilik ve şatafattan keyif alır, pişmiş kişi ise olağan olandan. (Zen atasözü)
* Çokluk Bir'e indirgenince, Bir neye indirgenir? (Zen koan)
* Bak! Çocuklar ellerine taş alıyorlar. Kaçalım! (Basho)
* İyi bir şey hiç bir şeyden iyi değil. (Zen atasözü)
* Bir söz söyle, ağzın kapalı olsun. (Zen atasözü)
* Dam akıyordu ve usta suyun içine damlayacağı bir kap istedi, biri bir tıpa, diğeri bir kova getirdi, tıkacı getireni haşladı, kovayı getireni övdü usta. (Zen koan)
* Ananız babanız doğmadan önceki yüzünüz neye benziyordu? (Zen koan)
* Kendi vizyonunuzun ötesini araştırın, düşünen zihnin öncesini düşünün, kim o? (Wu-men)
* Öğrenci ustaya iki saksı getirmişti, "bırak onu" dedi usta, birini elinden yere bıraktı öğrenci, "bırak onu" diye kükredi tekrar usta, diğerini de elinden bıraktı öğrenci, tekrarladı usta; "bırak onu", "ama bırakacak birşey kalmadı ki elimde" dedi öğrenci, "o zaman geri götür" dedi usta. (Zen meseli)
* "Seni bağlayan nedir" diye sordu usta, "Beni bağlayan bir şey yok" dedi öğrenci, "O zaman neden özgürleşmeyi isteyesin ki?" diye sordu usta. (Zen mondo)
* Odun kes, su taşı. (Zen atasözü)
* "Manastıra yeni geldim, bana rehberlik edecek bir öğüt verebilir misiniz?" diye sordu öğrenci. "Yemeğini yedin mi?" diye soruyla cevap verdi usta Chao-chu. "Evet, yedim" deyince öğrenci, şöyle söyledi usta; "O zaman git tabağını yıka". (Zen mondo)
* Rüzgarın rengi nedir? (Zen koan)
* Dünyanın büyüsü kendisidir. (Shunryu Suzuki)
* Yalnızca bu, bu! (Soen)
* Hiç bir şey yapamadığında ne yapabilirsin? (Zen koan)
Hala aydınlanamadınız mı? Daha na'apayım, yukarıdakilerden bir tanesinin bile yetiyor olması lazım normalde. Kusura bakmayın, benden bu kadar. Belki de Zen size göre değil! E feysbukta falan paylaşın bari, belki aydınlanan olur, duasını alırsınız! Ya da; "Aman, boşver!"…
kaynaklar: 'the little zen companion' by David Schiller/Workman, Nevzat Erkmen çevirisiyle 'Zen eti, Zen kemiği' Paul Reps/Yol, 'Zen Budizm' İlhan Güngören
Paylaş