Paylaş
Bakın şöyle diyelim mesela: ‘Aşkın İzdeşleri Derneği’ CEO’suyla röportaj ya da ‘Allah Yolcuları Birliği’ yöneticileriyle yol, yordam üzerine… ‘İnsanın Aslı ve Aynası Araştırmaları Cemiyeti’ genel müdürü… ‘Manevi Yaşam Teknolojileri Enstitüsü’ bölüm başkanı… ‘Hakikat Üniversitesi’ profesörü… Neyse, şekle takılmayın; “Dervişlik olsaydı takke ile hırka, alırdık pazardan otuz beşe kırka.” Saraybosna ziyaretinin içimdeki yankıları devam etmekte. Bu yazıda fakire etki eden iki şeyh efendi ile sohbetlerimizden satırlar paylaşmak istiyorum sizlerle. Uzatmadan tarikat ve dervişlik üzerine gönül eğitimi veren sufi ustalarına sözü bırakalım
Kadiri Şeyhi Sead Efendi’den
*Bu yolun piri Seyyid Abdülkadir Geylani Hazretleri 11.yy’de yaşamış büyük İslam âlimi ve tasavvuf ustalarındandır.
*Osmanlı Sultanı 4.Murat bu zatın muhibi (sempatizan) idi. Bağdat’ta Geylani Hazretleri’nin türbesini ziyaret ettikten sonra aldığı manevi feyz üzere yanında bulunan Osmanlı donanması amirali ‘Silahtar Mustafa Paşa’ya Bosna’da sufi tekkeleri açılması için ferman verdi. Kadiri tekkesinin imarı, Mustafa Paşa’nın babası Hacı Sinan Ağa eliyle olmuştur.
*Bosna’da neredeyse tüm tekkeler 4.Murad’ın kurdurttuğu vakfa bağlıdır.
*1952’de kapatılan tekkelerin bir kısmı 1969’da faaliyetleri kısıtlanmış şekilde açılmaya başladı. ‘Assosiation of Dervish Orders’ SİDRA ilk toplantısını 1971’de yaptı. Bosna tekkelerinin özgürce faaliyetlerini yapabilmeleriyle ilgili yasal açılışın tarihi 30 Mart 1989’dur.
* Hakikati yasaklayamazsın.
*Tarikat; Allah’ı sevmek ve hizmet yoludur. Hepimiz Allah’ın kullarıyız. Sufi tüm insanlara saygı duymak ve sevmek durumundadır. Tarikat ehli toplumun iyi elemanları olmak zorundadır.
*Tarikat hayatı yalnız zikir değildir. Şeyhlerin elini öpmek değildir. Dergâh hayatı toplum için hayırlı insan yetiştirmekle ilgilidir.
*Şeyhlik büyük sorumluluktur. Şeyh tüm öğrencilerinin durumunu bilip ona göre derslerini vermelidir.
* Bugünün şeyhlerinin bir bölümü insanların hayranlıklarını istiyorlar, onları hakikate yöneltmeyi değil.
* Kadiri sancağında ‘zikir (Allah’ı hatırlama, anma) - irşad (inisiyasyon)’ yazar.
* Nefs terbiyesi ve seyr-ü süluk (dervişin kemalat yolculuğunun seyri) Kadiri yolunun önde gelen değerleridir.
* Ruh Allah’ın cüzüdür. İyi insanın ruhu nefsinden güçlü olmalıdır. Bu gerçekleşmeden tarikata biat olmaz.
* Biat (tabi olma, söz) şeyhin önünde Allah’a verilir. Her mürit (murat eden, öğrenci) şeyhe Allah’ın emanetidir. Şeyhin kaç müridi olması değil Allah rızası önemlidir.
* Tarikat bir hareket değildir. Birini taklit, imaj değildir. Dinin kendindeki yansımasını görmektir.
*Zikir Allah’a yaklaşmak için ruhani besinimizdir. Ruh ibadete açtır. Zikirle kalbimizi temizleriz.
* Allah her insanı sever. Onun özel sevgisini kazanmak için ruhun bir seviyeye gelmesi gerekir. (Nefs-i raziye) Allah kulundan razı olduğunu delille gösterir.
* İnsanlar Allah’ın gerçek kullarına sevgi, saygı duyar çünkü onlar Allah’a yakındırlar ve Allah’ın nurunu yansıtırlar. Sana Allah’ı hatırlatan kişi senin gerçek dostundur.
*Yaratıldık çünkü Allah bilinmekliğini istedi. Kendini bilen rabbini bilir.
*Tasavvuf kal (kelam/söz) ilmi değil, hal ilmidir. (Hz. A. Geylani)
Nakşibendi Şeyhi Halil Efendi’den
*Bu yolun piri Hace Muhammed Bahauddin Nakşibend Hazretleri 14.yy’de yaşamış büyük bir İslam âlimi ve velidir.
*Nakşibendilik bir koldan Hz.Ali’ye (r.a.)bir koldan da Hz.Ebu Bekir’e (r.a.)bağlanır.
*Bosna’da zikire yasaklı zamanlarda dahi gizlice, kesintiye uğramadan evlerde devam etmiştir.
* Tarikat yoldur. Hedefi Allah’a yakın olmaktır. Yolculuk her tarikatta farklı yaşanabilir. Şeriatsız tarikat olmaz, tarikatsız şeriat olur.
*Hz.Nakşibend’den ilim ve hizmet, İmam Gazali’den ibadet, Hz.Mevlana’dan aşk, Şeyh-ül Ekber’den keşf ve mukaşf, bulmak…
*Mürşidi bulmak, din ve inançta sıdk (doğruluk), mürşidine güven, amelin temeline ilmi yerleştirmek…
* İlmi bulun. Edebinizi düzeltin. Hizmet edin. İbadeti ilimle yapın. Araştırın. İnsanları sevin. Bulmaktan olmaya böyle gidilir.
*Tasavvuf; Allah’a sıdk, yarattıklarına güzel davranmaktır. İmtihanlarda sabır ve dayanıklılık ile hedefe varılır. Aşk ile başarı gelir.
*Zikir Allah’a yaklaştırır. Cennet’ten büyüktür, keza cennet insan rızası için, zikir Allah rızası içindir. Zikir (hatırlama) varsa hayat vardır, unutma ölümdür.
*Zikir inananlara sabır verir. Gönüller mutmain (tatmin,rahat) olur.
*Dergâhlarda mürşitlerin verdiği eğitim kalp eğitimidir. Kalp sağ olunca vücut sağ olur, sağ insanlar sağ toplumu oluştururlar.
*Kalbin tasdik ettiği ilim faydalıdır, hikmet kalptedir. Güzel ahlak olmadan yalnızca dilden gelen ilim bizim kötülüğümüze çalışabilir.
*Hz. Muhammed’in sünnetidir bir elde tespih, bir elde silah. Sizin özgürlüğünüze tecavüze kalkanlara karşı ne yapacaksınız? Bosna savaşı sırasında bizzat savaşta ön saflarda yer alarak örnek olmaya çalıştım. Bir şeyh olarak hem kalplerle çalıştım hem savaştım. Size savaş açanlara karşı barış yolları tıkanmışsa mücadeleden kaçılmaz.
Bosna’daki deneyimlerimden çok hoşnut kaldım. Kısmetliyim. Tariklerin orada soluduğu özgür ortam bir gün Türkiye’de de mevcut olur mu, olmalı mı bilmiyorum. Bu işlerin manipüle edilmesi, siyasete heves eden güç sevdalısı tariklerin türemesi, denetimsiz ortamda sahte şeyhlerin hortlayıp insanları kandırmaları her zaman olası. Tariklerin bir zamanlar insanlığa öncülük eden misyonlarının hakkını verip veremeyeceği, zamanındaki yüksek standartları tutturup tutturamayacakları bir muamma. Yasaklar ve zaman bu yolu epey aşındırmış olmalı. Buna karşın hakikate giden yol asla tam olarak kapanmış olamaz. Bu yolun yolcuları da aramızda bir yerlerde, takke ve hırkaları olmasa da hep var olacaklar ve iyi, güzel insanların yetişmesine katkılarını sunmaya, Allah yolunu aydınlatmaya devam edeceklerdir.İyilik, kötülüğe üstün gelecek. Rabbim en doğrusunu bilir!
Not: Bosna’daki Mevlevi Dergâhı’nın yenilenme projesi ‘Selçuklu Belediyesi’nin katkılarıyla yapılmaktadır. Bir önceki yazımda ‘Selçuk Belediyesi’ olarak geçmişti. Düzeltir, özür dilerim.
Paylaş