Paylaş
En büyük zararları şüphesiz kendilerine. Işid, Kerbela'da halledilemeyen meseleyi halletmeye soyunmuş Yezid mirasçısı bir örgüt gibi. Yezid ordusu kadar müslüman ve dindar gözüküyorlar(!). Kıyamet tetikçileri kadrosundan, bir anda girdiler gündemimize. Şaşırmamalı. Türünün tek örneği de değil. Zemin uzun süredir hazırlanmaktaydı. Nefretle kan dökme heveslilerinin en azılıları koşa, koşa katılıyor şeytanın saflarına. Ortam müsait. İnsanlık zayıf. Bardağın taşması bir kaç damlaya kaldı. İçimizdeki yargılayıcı, hor gören, öfkeli, yıkıcı ve tüketici taraf manevi kaynaktan uzak düştükçe güçlendi ve bedenlendi. Canavar açığa çıkıyor yeniden. Fırsat varken terbiye etmeliydik.. Artık kredisi tükendi göz yummanın. Er ya da geç. Mücadele sertleşecek. Canımız acıyacak. Hakseverler güçlü ve birlik olmalı. Cesur olmalı.
Artık hepimiz kendimize adeta devrin kutbu kadar etkiliymişizcesine dikkat etmeliyiz. Öyle ki, Yaradan'a isyan ettiğimizde, dünyadaki isyan duygusu daha da güçlenecek. Birilerini aşağılayıp, nefret ettiğimizde, ayrı bir yerde zalimler birilerine kıyacak. İmanımız sarsıldığında az ötede deprem olacak. İnsanlığa lanet ettiğimizde masumların da canı acıyacak. Öfkelendiğimizde yangın çıkacak, kinlendiğimizde bombalar patlayacak. Etkileşim her zamankinden daha yoğun, zamanın akışı hızlandı ve daha da hızlanacak. Bizim mücadelemiz öncelikle kendimizle olacak. Umudu, imanı, iyiliği, güzelliği korumak en büyük marifet olacak. Bir muhtaca yardım eli uzatmak, dünyanın bir uzak ülkesinde bin muhtaca yardım olacak. Cömertçe dile gelmiş iki sevgi sözcüğü ile başka biryerlerde barış imzalanacak..
İnsanlık delil soracak. Kalkın rahat koltuklarınızdan ve bulun birbirinizi güzel insanlar! Dayanışma zamanıdır. Hele ki 'celal' esmasına ihtiyacınız olacaksa mücadelenizde, bunu hak etmek için çabanızı arttırın. Çünkü sevgi olmayan yerde celal zuhur etmiyor. Öfke oluyor ancak. Savaşta kıyıcılardan bir farkınız olacaksa, bu, insanlığını, sevgiyi, inancı muhafaza edebilmiş yiğit bir gönüldür. Sizde yoksa böyle bir gönül, gönül sahiplerinin yanında kenetlenin. Malınızla, canınızla destek olun onlara. Elinizden geldiğince. Kendiniz için. Hazır olun. Karanlık koyulaştığında, Yüce Allah'ın sözünü tutma zamanı gelmiştir. Bir büyük kurtarıcı geldi, gelecek demektir. Onu tanıyacak durumda olalım dilerim. Evimiz misafir her an kapıyı çalacakmışcasına temiz olsun. Gönüllerin duasını duyan bir kulakla gelecek, gelecek olan. Dostu, düşmanı tanıyan bir gözle gelecek. Hiç beklenmedik bir şekilde. Putperestlere sınav olacak. Aşıklara rahmet kokacak. Son mucizeye tanık olacağız. Asimetrik bir dengede, cüzzi akıl şaşacak, kötücül hesaplar bozulacak.. Fırsat bu fırsat, belki de son fırsat!
İstanbul'un ikinci fethini bekliyor kimileri. Bu manevi fethin şahitleri ve tarafı olacak anlaşılan burada bulunanlar. Düğümün çözüleceği coğrafyada yaşayanlar, tesadüfen bulunmuyordur herhalde burada. Der misiniz İstanbul mehdi ordusuna karargahlık etsin.. Hazır mıyız buna?
Uzak değil Hatay'da, Amik ovasında gerçekleşeceği rivayet edilen son savaşın yaklaştığından bahs'etti birileri. Son tanzimler yapılıyormuş bölgede. Belki de Megido dağının eteklerinde.. Saflar netleşecek!
Yemen illerinden 'Veysel Karani'(r.a.), terk etmiş Şam vilayetini. O da mı saf tutmuş yoksa, Bitlis'teki makamında..
Mesihin gelmesi de bu günlerde olacakmış sanki. O gelmeden safların sıklaşması güç görünüyor. En zor zamanda.. Şam'da mı doğacakmış beklenen mesih? Ya doğmuş da Türkiye'ye iltica eden Suriyelilerin arasına karışmış bir çocuksa. Kim bilir?
Rüyasında görmüş birileri; İsa a.s. beyaz entarisi, üzerinde siyah hırkasıyla kapıdan girivermiş ışıkla. Geliyor mu, yoksa gönüle düşen aşkın nişanesi mi? Ne bileyim. Kendimi bilsem yeterdi bana! Delil görmeden inanmam her lafa..
Ramazan ayı geldi neyse ki. Hak rızası için oruç tutan, yeni, beyaz bir sayfa açmaya niyetli insanların hatırına durulur biraz belki İslam dünyasındaki çalkantılar. Güçleniriz az daha şerlilerin şerri karşısında, sevenler, sevilenler. Zamanı geldiğinde bize bildirilir yapmamız gerekenler.. Nesillerdir hazır kıta bekleyenler, görünürde az, ama çoklar! Bu devrin sahabileri, gökteki yıldızlar gibi olacaklar… Ve kaç yüz tümen melek, kaç bin evliya; kim sayabilmiş ki biz sayalım Allah'ın askerlerini.. Zamanı gelince, aşk için, aşk yurdundan boşalacaklar! Dünya nizamı değişecek… O gün korku, Işid ve benzerlerinden değil, Allah(cc) dostlarının safında olmayanlaradır! Hu
Paylaş