Șah-ı Velayet’ten, hikmetlerin dahası…

* Ey Ademoğlu! Henüz gelmemiş bir gününün endişesini gelen gününe yükleme. Eğer o senin ömründense Allah o gün için de sana rızkını verecektir.

* Devamlı yaptığın az şey, usanılarak yaptığın çok şeyden daha makbuldur.

* Amelsiz dua eden yaysız ok atan gibidir.

* İbretler ne çok, ibret almak ne azdır.

* Hak edilenden fazla övgü yağcılıktır; hak edilen övgüyü az tutmak ise acizlik ya da hasettir.

* Günahların en kötüsü sahibinin küçümsediğidir.

* Ayıbın en büyüğü benzeri sende olan bir şeyi ayıplamandır.

* Eli genişletilen kişi, bunu mühlet verilme olarak görmese korkulandan emin olur. Eli daraltılan kişi bunu imtihan olarak görmese ümit edileni kaybeder.

* Münezzeh olan Allah’tan bir dileğin varsa Resulüne(sav) salat dileyerek başla; sonra ihtiyacını iste! Allah, kendisinden iki dilekte bulunulup birisini yerine getirip diğerini engellemekten daha cömerttir.

* Hak, ağır ve sağlığa uygundur, batıl ise hafif ve hastalıklıdır.

* Çelişkili şeyler isteyen kişiyi çareler yardımsız bırakır.

* Kalp gözün kitabıdır.

* İhtiyacını bir mümine arz eden, onu Allah’a arz etmiş olur. İhtiyacını bir kafire arz eden, sanki Allah’ı şikayet etmiş olur.

* Hiçbir memleket seni diğerlerinden daha çok hakediyor değildir. Memleketlerin hayırlısı seni taşıyandır.

* Gıybet, acizin çabasıdır.

* Sana rağbet edenden uzaklaşman hayırdan nasibini eksiltir. Senden uzaklaşana rağbet etmen nefsin zilletidir.

* Kendi nefsinden razı olan, aldanmıştır. Ona güvenen mağrur ve yolunu şaşırmıştır.

* Haset ederek rahatlık elde edilmez. İntikam hissi ile efendilik bir arada olmaz. Gösteriş ile sevgi bir araya gelmez.

* İnsanlara akılları seviyesinden konuşunuz.

* Büyüklüğün yükselmen değil; yükseldiğin zamanki küçülmendir.

Hz.Ali(ra) iyilik ve hayırda acele edilmesini sever, erteleme ve gecikmeleri hoş karşılamazmış. O kadar ki; Bir deve kervanının başında seyahat etmektelerken bir gün Hz.Ali ve hizmetkarı Kamber(ks), yoksulun biri çıkmış önlerine, bir lokma ekmek istemiş. Hz.Ali, Kamber’den hemen yoksula ekmek verilmesini istemiş. “Eyvallah”.. Çok geçmeden tekrar Kamberi çağıran Hz.Ali neden hala ekmeğin verilmediğini sorunca, Kamber yiyeceklerin hepsinin bir deveye yüklü olduğunu, en kısa zamanda yiyecekler arasında ekmeğin aranıp bulunulacağını söylemiş. “O halde yoksulu hiç bekletmeden yiyecek yüklü deveyi verin hemen” buyurmuş Hz.Ali. Yine “Eyvallah” demiş tabi Kamber. Ancak az sonra devenin de gelmesi gecikince yine Kamberi çağırır Hz.Ali, “Nedir bu seferki gecikme sebebi?”, “Yiyecekleri taşıyan deveyi bulmaya çalışıyoruz efendim”. Gecikmeye tahammülü olmayan Hazret buyurmuş; “O halde daha fazla vakit kaybetmeden kervanı adama veresiniz hemen!” Müthiş bir hız ve çeviklikle devesinden atlayıp bizim şanslı fakire devesinin yularını uzatan Kamber’in haline gülümsemiş Șah-ı Merdan; “Ne oldu da birden hızlandın Kamber?” “Efendim bugün öyle bir haliniz var ki, bir parça daha gecikme olursa beni de kervanla birlikte vermenizden korktum. Siz benim gibi yüzlerce hizmetkar bulursunuz ama ben sizin gibi bir efendi nereden bulurum sonra”…

* İmkan olmadan önce acele etmek ve fırsattan sonra acele etmemek ahmaklıktandır.

Bir de öngörüsü var Ebu Türab’ın(toprağın babası) ahir zaman için: “Bir zaman gelecek ki, Kuran’dan sadece yazısı, İslam’dan sadece ismi kalacak. O gün (müminlerin) mescitleri bina olarak mamur, hidayet yönüyle haraptır. Öyle ki sakinleri ve imar edenleri, yeryüzü ehlinin kötüleridir. Fitne onlardan çıkar, hata onlara sığınır. Kendini ondan uzak tutanı ona çevirirler, ondan gecikeni ona sürerler. Yüce Allah, “Kendime yemin ederim ki, bunların üzerine bir fitne göndereceğim ve o fitnede yumuşak huyluyu şaşkın bırakacağım” buyurmuştur. Bunu yapmıştır da… Allah’tan bizi gaflet tökezlemesinden muaf tutmasını diliyoruz”…

Amin! İmdat et bize Hazreti Ali Efendimiz’in(ra) hatırına, Ya Hadi, Ya Hafız, Ya Selam; rahmetinden umut kesilmez.. Hu

Musa Dede / GÖLGENİN HAKİKATİ