Ayşegül’e şiddeti kabul edemem, müdahil olacağız

Bakan kendisinin de kıyafet tercihi nedeniyle üniversitede yaşadığı üzüntünün “içinde bir yara” olduğunu, dava açılırsa bakanlık olarak Ayşegül lehine müdahil olacaklarını söyledi

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, hemşire Ayşegül Terzi’nin İstanbul’da belediye otobüsünde kıyafet tercihi nedeniyle Abdullah Çakıroğlu’nun saldırısına uğramasına “insan, kadın ve bakan olarak” tepki duyduğunu ve dava açılırsa bakanlık olarak Terzi lehine müdahil olacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile birlikte dün ABD yolculuğuna çıkmadan görüştüğümüz Sayan Kaya, saldırının hemen ardından arayıp destek verdiği mağdur hemşire Terzi’nin kendisinden tek talebinin saldırganın yakalanması olduğunu da açıkladı.

Kendisinin de üniversite yıllarında kıyafet tercihi nedeniyle üzüntü yaşadığını, bunun “içinde bir yara” olarak kaldığını söyleyen Bakan, kıyafet tercihiyle kadına şiddet uygulanmış olmasını “asla kabul edemeyeceğini” söyledi.

Bakan ayrıca 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası toplumda oluşan beraberlik duygusunu geliştirme çabası sürerken kıyafet tercihi nedeniyle yaşanan bu şiddet olayıyla karşı karşıya kalıyor olmaya da tepki gösterdi.

Hemşire Ayşegül Terzi 12 Eylül günü belediye otobüsünde şort giyiyor olması nedeniyle Abdullah Çakıroğlu’nun tekmeli saldırısına uğramış ve yaralanmıştı. Çakıroğlu 17 Eylül’de yakalanmış, suçunu kabul etmiş ancak 18 Eylül günü çıkarıldığı Kartal Anadolu nöbetçi savcısı Mahmut Nedim Uygur tarafından mahkemeye çıkarılmadan serbest bırakılmıştı. Serbest bırakma kararına sosyal medyada tepki büyük olmuştu. Çakıroğlu birkaç saat sonra bu defa Kartal Cumhuriyet Savcılığı tarafından “halkı kin ve düşmanlığa teşvik” suçlamasıyla çıkarılan karar uyarınca yakalanmıştı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Hürriyet’e yaptığı açıklamalar şöyle:

• “Olayı duyduğumda hem insan olarak, hem kadın olarak, hem de bir bakan olarak çok üzüldüm. Böyle bir şiddeti asla kabul edemem. Hemen Ayşegül Terzi kızımızı aradım. Yanında olduğumu, her türlü desteği şahsen de bakanlık olarak da kendisine vereceğimizi söyledim. Bir talebi olup olmadığını sordum. “Yakalansın, başka bir şey istemiyorum” dedi, tek talebi bu oldu.

• “Düşünün ki hemşiremiz bir bayram günü nöbetçi olarak işinin başında. Mesaisi bitiyor, evine gitmek için otobüse bindiğinde başına bu saldırı geliyor. Çok tepki duydum, çok üzüldüm.

Kıyafet nedeniyle olması iki kat üzücü

• “Bu feci saldırının hemşire kızımızın kıyafet tercihinden dolayı yapılmış olması beni daha da üzdü. Çünkü ben de geçmişte kıyafetinden dolayı üzüntü yaşamış biriyim. Üniversite sınavını dereceyle kazanmış olduğum, İstanbul’da yaşadığım ve çok istediğim halde, o dönem başörtüyle almadıkları için Boğaziçi Üniversitesi’nin Elektrik-Elektronik bölümüne değil, başörtüyle öğrenci kabul eden Ankara’da Bilkent Üniversitesi’nin aynı bölümüne kayıt yaptırmıştım.

• “Kıyafetim yüzünden amacımdan engellenmiş olmak içimde bir yaradır. Hemşire Ayşegül Terzi’nin üstelik kıyafeti nedeniyle bu şiddeti görmesi bu nedenle beni iki kat üzdü.

• “İşin bir de şu boyutu var. Çok tehlikeli bir süreçten geçiyoruz. Darbe girişimi sonrası toplumda oluşan beraberlik duygusunu devamlı kılmak için çaba sarf ediyoruz. Böyle hassas bir zamanda kıyafet tercihi nedeniyle böyle bir şiddet konusuyla karşı karşıya kalmak beni ayrıca rahatsız etti.

Müsamaha yok, müdahil olacağız

• “Ayrıca kadına karşı şiddet, aile içi şiddet konularında hassasiyetimiz devam ediyor. Örneğin denetimli serbestlik indirimi üzerine Kanun Hükmünde Kararnamenin hazırlığı sırasında eşe karşı şiddet, aile içi şiddet, kendini savunamayacak durumda olan kişilere fiziki ya da ruhsal şiddet uygulamış olmayı indirimden muaf tuttuk.

• “Bu konularda müsamaha gösteremeyiz. Saldırgan savcılık kararıyla yeniden yakalanmış. Hukuk müşavirimle durumu değerlendirdik, dava süreci başlayınca Ayşegül Terzi lehine müdahil olacağız.”

Bakan ile bu konuşmamızın ardından iki gelişme oldu.

Saldırgan tutuklama istemiyle mahkemeye çıkarıldı.

Onun hemen ardından Adalet Bakanlığı yeni bir yasal değişiklik hazırlığını açıkladı. Buna göre yaralamanın hafif olmasına bakılmaksızın, kasıtlı yaralamalarda tutuklama öngörülecekti.

Ayşegül Terzi’nin kıyafeti nedeniyle saldırıya uğraması ve sonrasındaki gelişmeler karşısında hükümetin eleştirilere kulak verip gerekli adımları hızla atması benzer başka davalara da örnek oluşturacak nitelikte.