Murat Yetkin

Ordu sil baştan

27 Temmuz 2016
Tam 1,684 subay ve astsubay dün ordudan çıkarıldı.

Bu kadarla da kalmayacağı üzerine rahatlıkla bahse girebilirsiniz.

 

Aslında 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yalnızca askeriyenin değil, yargıdan eğitime bütün sistemin elden geçirilmesi şart.

 

Ancak bugün konumuz ordu. Çünkü hem bir askeri darbe girişimi yeni bastırıldı, hem bugün Yüksek Askeri Şura (YAŞ) başlıyor, hem de bu YAŞ toplantıları siyaset kulisindeki iddiaya göre, darbe girişiminin asli gerekçelerinden.

 

Bu iddiaya göre, neredeyse 30 yıldır ordu içinde kendilerini gizleyerek, diğerlerini saf dışı bırakıp yerlerine geçerek adım adım yükselen Fethullah Gülen izleyicileri iki nedenden dolayı ayaklanma zamanı geldiğini düşündüler. Hem bu YAŞ’ta artık hükümet ve üst kademe tarafından tasfiye edilecekleri endişesine kapılmışlardı, hem de zaten Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) yeterince kilit noktayı kontrol edebilecek doygunluğa eriştiklerini hesapladılar iktidarı ele geçirmek için.

 

Yazının Devamını Oku

ABD, Gülen, Rusya ve tehlikeli sorular

26 Temmuz 2016
Üzerinden darbe girişimi geçtiği için belki hafızalarımızdan silindi ama Rusya ile normalleşme vitesine geçişimiz bundan sadece bir ay önce açıklandı.

İsrail’le normale dönmek üzere anlaştığımızın açıklandığı 26 Haziran'dan bir gün sonraydı.

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Devlet Başkanı Vladimir Putin’e mektup yazmış, 24 Kasım 2015’te Rus savaş uçağının Suriye sınırını ihlal ettiği için düşürülmesinden dolayı (üzüntüden fazla, özürden az bir ifade olan) “kusura bakmayın” demiş ve krizden çıkış yoluna girilmişti.

 

Dün Erdoğan’ın 9 Ağustos’ta Putin’le görüşmek üzere St Petersburg’a gideceği açıklandı.

 

Bu yalnızca Suriye/uçak krizi sonrasında Erdoğan’ın Rusya’ya ilk gidişi olmakla kalmayacak.

 

Yazının Devamını Oku

Batının görmesi gereken darbe gerçeği

25 Temmuz 2016
Bence ABD ve AB ülkeleri yönetimlerinin öncelikle Türkiye’deki istihbaratçılarının işine son vermeleri lazım…

Neden mi? Şöyle anlatayım.

 

 

Ünlü casusiye yazarı John Le Carré’nin en iyi romanlarından biri, “Panama Terzisi”dir. Kendisi de İngiliz istihbaratının eski bir elemanı olan yazar, Panama’da başkanın terziliğini yapan bir ajanın nasıl merkeze yıllarca ülkedeki baskı rejimine karşı yükselen ve dışarıdan destekli bir itme halinde sessiz çoğunluğun nasıl onu alaşağı edebileceğini anlatan raporlar göndermesi üzerine kurar öyküsünü. Onu denetlemeye giden ajan da bu tezgâha ortak olur. Netice tam bir fiyaskodur, ajanlar için de, istihbarat servisi için de, ajanların Panama’da kullandığı bağlantılar için de, ülke için de. Halkın çoğu da daha önce şikâyetçi oldukları lider etrafında dış kaynaklı müdahaleye karşı bir araya gelmeye zorunlu hissetmiştir kendisini.

 

 

15 Temmuz darbe girişimi öncesinde, sırasında ve sonrasında Ankara ve İstanbul’daki “terzilerin” merkezlerine Türkiye hakkında ne rapor verdiklerini bilemem. Ama tahminim doğru olmadığı yönünde. Önerim o yüzden bu terzilerin işine son vermeleridir, çünkü müttefikleri Türkiye’yi doğru okumuyorlar; bu gidişle daha da yanıltacaklar.

 

Yazının Devamını Oku

Devleti Erdoğan-Kılıçdaroğlu mu yeniden inşa edecek?

24 Temmuz 2016
Dün CHP çağrısıyla Taksim'de yapılan darbeye karşı demokrasi ve cumhuriyet mitingi vardı.

Mitingin başlamasından bir kaç saat önce Cumhurbaşkanlığından bir açıklama yapıldı.

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti, CHP ve MHP genel başkanlarıyla bugün saat 14'te bir toplantı yapacaktı.

 

Erdoğan bu görüşmeyi 22 Temmuz'da MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve dün CHP mitingi esnasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile yaptığı görüşmelerin sonrasına planlamıştı.

 

Dün çok sayıda mesaj geldi 'Neden HDP çağırılmadı?' diye soran. Neticede onlar da darbeye karşı çıkmıştı ama herhalde PKK sorunu engel oluyordu hala.

 

Yazının Devamını Oku

Yeni bir sayfa ihtiyacı

22 Temmuz 2016
“Bana bir özür borçları var” dedi telefonda, kızgın değil ama sitemkâr bir sesle.

“Kimin borcu var?” diye sordum.

 

“Cumhurbaşkanının, hükümetin, devletimin” dedi; “Ben bugün onların söylediklerini zamanında söylediğim için hapse atıldım, yargılandım. Bunun arkasında hep bu Cemaatin olduğunu bile anlatamadım, kimse duymak istemiyordu. Şimdi hepsi, daha fazlası doğru çıkıyor. O yüzden bir özür beklemek hakkım diye düşünüyorum.”

 

Bu sözlerin sahibi eski YÖK Başkanı Prof Dr Kemal Gürüz.

 

Sonra bir süre de bugün bulundukları etkili görevlerden alınan, soruşturulan kişilerin hep 1990’ların ortalarından itibaren son 10-15 yılda Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla yurt dışına, en çok da ABD’ye gönderilenlerden oluştuğunu söyledi, telefonu kapattık.

 

Yazının Devamını Oku

Demokrasi olağanüstü hal sınavında

21 Temmuz 2016
Seçimle gelmiş hiçbir hükümet ülkeyi olağanüstü hal ile yönetmeyi istemez, aklını peynir ekmekle yememişse istemez

Olağanüstü hal, adı üzerinde hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasını akla getirir; olağan yönetimle sıkıyönetim arasında bir geçiş rejimi sayılır hep.

 

Türkiye olağanüstü hal idarelerinden 2002 sonunda kurtulmuşken, 14 yıl sonra yine mecbur kaldı.

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz’da önce MGK, ardından Bakanlar Kurulu’nu toplamasını takiben 21 Temmuz’dan itibaren ülkede olağanüstü hal ilan edilmeseydi, yaşadığımız hale olağan mı diyebiliyor muyduk?

 

Evet, bu ülkenin geçmişinde olağanüstü hal sıkıyönetimle, sıkıyönetim de askeri yönetimle aynı zincirin halkaları olagelmiştir.

 

Yazının Devamını Oku

Çözdükçe dolaşan olağanüstü haller

21 Temmuz 2016
Olağandışı gelişmeler, olağandışı günleri getirdi ve maalesef olağanüstü hal ilan edildi.

Edilmeseydi de zaten Türkiye günlerdir diken üzerinde olağanüstü zamanlar yaşıyor.

 

15 Temmuz darbe girişiminin ilk sonucu bu oldu.

 

Türkiye 12 Eylül kalıntısı OHAL'den 30 Kasım 2002'de kurtulmuştu; Doğu ve Güneydoğu'da kalmıştı sadece.

 

AK Parti iktidarının ilk günleriydi.

 

Yazının Devamını Oku

Ağır istihbarat hatası soruları

19 Temmuz 2016
Dün Genelkurmay’ın açıklamasıyla öğrendik.

Zaten önceki akşam CNN Türk’te Hande Fırat başta olmak üzere pek çok meslektaşımız, muhtemelen benzeri kaynaklara dayanarak benzeri bilgileri vermeye başlamışlardı.

 

Dün Abdülkadir Selvi de yazdı, başka ayrıntıları da ekleyerek kısaca hatırlatalım ki, sonra soracağımız sorular havada kalmasın.

 

Güvenlik kaynaklarıyla konuşmalarımdan edindiğim tablo şöyle:

 

MİT 15 Temmuz saat 15 sularında Ankara, Güvercinlik’teki Kara Havacılık Okulu’nda “olağandışı faaliyet” duyumu almıştı.

 

Yazının Devamını Oku