Paylaş
Adımınızı her atışınızda farklı bir deneyim sizi karşılıyor. Gezginler için ideal anlayacağınız. Doğa severler içinse paha biçilmez zenginlikte. Malezya’nın 14 federe eyaletinden birisi olan Brunei Sultanlığı’nın yanı başındaki Sarawak Eyaleti’nin başkenti Kuching’teyim. Burası tam bir ‘kedi’ adası. Daha havaalanından adım atar atmaz kedi heykellerinin sizi karşılaması bir gülümseme uyandırıyor insanda. Neden? diye sorduğunuzda, ‘burası kedilerin şehridir’ cevabını almak benim gibi azılı bir kedisever için şahane bir duygu elbette. Zaten Kuching’in, Malayca’da ‘kedi’ anlamına geldiğini öğrendiğimde de burayı ayrı bir sevmeye başlıyorum. Zira burası tam anlamıyla bir kedi cenneti. Zaten kentin birçok noktasında rengarenk kedi heykellerini görebilmek olası. Eyaletle aynı adı taşıyan Sarawak Nehri’nin kıyısında yürürken şahane kedilerle ve hatta boy boy kedi heykelleriyle karşılaşmam şaşırtıcı olmadı elbette. Bu sevginin nereden geldiği pek bilinmiyor. Kedilerin kutsal bir hayvan olarak kabul görmediği de düşünülürse zamanında kentin ileri gelenlerinin kedileri çok sevdiği ve sıradan vatandaşa da bu konuda telkinde bulundukları tahminini yürütebiliriz. Bu arada Kuching tam bir tropikal dünya. Gün içinde aniden bastıran yağmura ve henüz dakikalar geçmeden toprağın dahi kuruduğuna tanık olabilirsiniz.
KUCHİNG’TE DE MALAY, HİNTLİ VE ÇİNLİ BİR ARADA
İkinci Dünya Savaşı’nın yıkımından kurtulmuş ve sömürge döneminin yapılarını korumaya devam etmiş. Aslında eski dünyanın cazibesini koruyan, son derece romantik bir geçmişi var diyebilirim. Kuching, kıvrım kıvrım akan Sarawak Nehri üzerine kurulu. Dolayısıyla her şey nehrin akışına göre dizayn edilmiş. Kentin önemli bir bölümü, Çinli ve Hintli tüccarların bulunduğu güney kesiminde. Burada oteller, tarihi binalar, sömürge dönemi yapıları da bulunmakta. Kuching’in 1839'da, raca unvanını alarak Sarawak hükümdarı olan İngiliz Sir James Brooke tarafından kurulduğu düşünülürse bu yapıların geçmişinin nereden geldiğini de daha iyi anlarız. İngiliz hakimiyeti kentin neredeyse her köşesinde hissedilmekte. Kedi heykelinin en hasını görmek istiyorsanız, şehir merkezindeki Jalan Tunku Abdul Rahman ve Jalan Abell Caddeleri üzerindeki kedi heykelini görmelisiniz. Heykel, Ağustos 1988’deki “Hari Bandaraya” yani “Şehir Günü Kutlamaları” için yapılmış. Bu özel kedi heykeli, her festival sezonu için ayarlanmış olan farklı temalar için giydirilmekte. Mesela “Ben Hari Raya Festivali” sırasında, kedi heykeline geleneksel Malay giysileri giydiriliyor. Bir kedi müzesinin olduğunu bilmek bile sempatik gelebiliyor insana. Gitme fırsatı bulursanız şayet, buradaki Mısırlı mumyalanmış bir kedi dikkatinizi çekecektir. Malay, Çinli ve Hintli bir arada yaşamlarını sürdürdüğünü de hatırlatmam gerek.
KEDİLER KADAR ORANGUTANLAR DA CANDIR
Orangutanlar da acayip seviliyor burada. Aslında turizm gelirlerini de katlıyor desem yeridir. Sarawak’taki iki büyük merkez, orangutanların bakımıyla ilgileniyor. Semenggoh Orangutan Sanctuary’de ormanda yaralanan veya öksüz bulunan vahşi hayvanlar bakılıyor. Ancak, merkezi ünlü yapan orangutanların rehabilitasyon programı olmuş. Burada birçok orangutan başarıyla orman rezervi içine doğal hayatlarına salınmış. Bunun sonucunda da Semenggoh’un rolü değişmiş ve günümüzde orangutan biyoloji ve davranış çalışmaları yanı sıra birçok yabani orangutan burada rehabilitasyon programına tabii tutulmuş. Burada olgun ve bebek yarı vahşi orangutanları görebilirsiniz. Matang Wildlife Centre’da da orangutanlara bakılmakta. Genç orangutanlara vahşi hayatta nasıl kalabilecekleri öğretiliyor.
SARAWAK KÜLTÜR KÖYÜ ÖRNEK BİR MÜZE
Efsanevi Santubong Dağı yanındaki 7 hektarlık alana yayılmış. Mutlaka görünüz. Sarawak kültür ve mirasını muhafaza etmekte. Kuching’e 35 km uzaklıkta. Sarawak yöresinin önemli ırksal gruplarının mirasını tasvir eden, yaşayan bir müze. Köy, 14 dönümlük tropikal bitki örtüsü içinde, farklı etnik gurupların kendi yaşam tarzlarını canlandırmasıyla gündeme gelmekte. Ziyaretinizde yerlilerin kültürel performanslarına şahit olabilir, şarkılar dinleyebilir ve dans gösterileri izleyebilirsiniz. Bu arada Malezya yolculuğumu yepyeni dreamliner uçaklarla İstanbul – Doha aktarmalı Qatar Airways ile yaptım. Ancak sanılanın aksine Kuala Lumpur’a değil, yeni destinasyonları Penang ‘a uçuşumu gerçekleştirdim. Önceki yazımda kaleme aldığım Penang’ta bir süre konakladıktan sonra, iç hat uçuşlarla bir buçuk saatte Kuching’e ulaştım. Yolculuk gayet rahat ve keyifli. Özellikle cam kenarında oturmanızı ve Kuching’e doğru alçalırken bol bol fotoğraf ve video çekmenizi öneririm. Çünkü doğası son derece egzotik.
Paylaş