Paylaş
Doğa için, doğamız için herkes elinden geleni yapmalı. Kuralık maalesef ki kapıda. Önlem alınmazsa suyu bile ithal edecek duruma gelebiliriz gelecekte. Çoluğumuza çocuğumuza, torunlarımıza, geleceğimize böylesi bir dünya, böylesi bir Türkiye mi bırakacağız. Hayır! Böyle olmayacak. Hepimiz çalışıp, kafa patlatıp, ne yapmamız gerektiğini düşüneceğiz. Alternatifler üreteceğiz. Bakınız mesela kar amacı gütmeyen Doğal Hayatı Koruma Vakfı WWF-Türkiye ile Brisa’nın iş birliği. Bu iki güzide kurum “Doğa İçin Çal” dedi ve bununla beraber birlikte özel bir çalışmaya imza attı. Kurumların projeye gönüllü destek veren çalışanları ve “Turnalar Hep Uçsun Korosu”, ‘Allı Turnam’ türküsünü birlikte çaldı, söyledi ve özel bir video-klip hazırladı. Turna popülasyonunun ve biyo-çeşitliliğin korunması için hayata geçirilen projede Brisa CEO’u Cevdet Alemdar da yer aldı.
“Turnalar Hep Uçsun” dostlar
Turnaların Türkiye’deki yaşam alanı olan Çukurova Deltası ile İstanbul ve İzmit. Çekimler de zaten buralarda gerçekleştirilmiş. Doğal Hayatı Koruma Vakfı WWF-Türkiye ile Brisa çalışanları “Turnalar Hep Uçsun” projesi kapsamında 98 kişilik dev ekip türküye özel, alışılmışın dışında bir yorum katarak çalmış ve söylemiş. Şahane ötesi bir klip ve performans çıkmış ortaya. Bu video-klibin oyuncuları da bizzat doğadan. Kimler mi ? 1.120 turna, 1 köpek ve 1 karga. İşte bu klibin başrol oyuncuları. Allı Turnam’ın stüdyo çalışmaları ve videonun çekimleri de 5 ay sürmüş. Amaç ise, nesli tehdit altında olan turnaların doğal ve kültürel bir değer olarak farkındalıklarının artması. Çok daha iyi yapmışlar. Helal olsun yurdumun bu duyarlı insanlarına.
Allı Turnam videosunu aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=DJwYQsop2mU
Kastamonu Daday’dan “İksirli” tatlar
Anadolu’muzun dört bir yanı bin bir lezzetle donanmış. Her bir köşesi ayrı bir tat, ayrı bir güzellik. Mesela Kastamonu Daday. İşte burada bulunan eko-turizm merkezinde tamamen organik, katkısız, lezzetli, doğal ürünler lezzet tutkunları ile buluşuyor. Ve bu ürünler şimdi çok özel bir menü olarak 13 Şubat’a kadar Eataly Pop-up Mutfak’ta İstanbullular’ın ağız tadına sunuluyor. “İksirli” tatlar diyorum çünkü, bu girişimin sahibesinin adı İksir Sema AYDIN. İksirli Çiftlik ‘in adı da oradan geliyor zaten. Dönüm dönüm arazide Anadolu insanı tarafından tamamen katkısız üretilen ve sunulan, doğal yöntemlerle ekilmiş Kastamonu yöresine ait tatlardan bahis açıyorum. Bakınız Kastamonu’ya özgü siyez buğdayı ve ürünleri, reçeller, bilumum marmelatlar, pekmezler, jöleler, eşsiz ekşiler, şahane turşular, tadına doyamayacağınız tarhanalar, çiftliğin kendine özgü sosları geleneksel yapım şekilleriyle üretilen yaklaşık 200 çeşit özel ürün… Ben tattım hepsi ama hepsi şahaneydi.
Banduma, Simit tiridi, cincile mantarı çorbası…
Şef Evren Deniz’in usta ellerinden çıkan Banduma, Simit Tiridi, Cincile Mantarı Çorbası ve Kaşık Helva gibi birçok yöresel Kastamonu lezzeti İstanbullu yemek tutkunları ve gastronomi meraklıları ile buluşuyor. İksir Hanım, Kastamonu’ya Daday’a kısacası Anadolu’ya gönül vermiş kadın girişimcilerden en yeganesi. İksir Hanım diyor ki, ‘Kastamonu kültürü ve mutfağı çok zengin bir bölge. Biz ailesi olarak, yüzlerce dönüm alanda organik ve doğal üretim yapan, bölgesinin zenginliğine ve gücüne inanan insanlarız. 60 dönüm arazi üzerinde yer alan bir ana konaklama tesisi, 100 dönüm üzerinde ekim yapılan eko-turizm çiftliği mevcut.’ İşte bu girişim son derece önemli. Benzerlerine özellikle İtalya ve Yunanistan’da sıkça rastladığımız agro-turizmin en güzel örneği veriliyor Kastamonu Daday’da. Doğa ve Mantar Şenlikleri ile bölgenin zenginlikleri de ziyaretçilere sunuluyor. Türkiyemiz’i işte bu yenilikçi ve girişimci kafa yani çiftçilikle, turizm karışımı tesisler kurtaracak. Buna yürekten inanıyorum. Bu arada mutfağını Anadolu’nun türlü lezzetlerine açan Eataly’e, genel müdür Osman Cenk Akın vasıtasıyla bir teşekkür etmek gerekiyor. Zira memleketin lezzetine, girişimcisine kucak açtığınız oranda siz de büyürsünüz, işletmeniz de geliştikçe gelişir. Hatırlatayım, İstanbullular Kastamonu Daday’ın orijinal tatlarını 13 Şubat’a kadar tadabilecek.
Paylaş