Paylaş
Bu hafta içinde şartnamesi ve fiyatı açıklanacak olan GSM ihalesi, ‘‘şaibeleri önlemek için’’ herkese açık olarak ‘‘internet ortamında’’ yapılacakmış. Ulaştırma Bakanı'nın verdiği güvence bu.
Memnun olmamak mümkün mü?
Cep telefonlarına ilişkin lisansların verilmesi için açılacak ihalelerin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca açılanlardan önemli bir farkı var: Elde edilecek gelirler, lisans bedeli olarak Türk Telekom'a ve yüzde 15 pay olarak da Hazine'ye gitmekte. İhalenin Özelleştirme İdaresi'nce açılması gerekmiyor.
Türk Telekom, sermayesinin yarıdan fazlası devlete ait olan ve Ulaştırma Bakanlığı'nın genel sorumluluk alanına giren bir ‘‘kamu şirketi’’. Çoğu zaman yanlış olarak ‘‘Telekom'un özelleştirilmesi’’ denen olay da, aslında, özelleştirme değil, kamuya ait olarak kalması kabul edilen yüzde 51 dışındaki hisselerden bir bölümünün satılmasından ibaret.
Demek ki, ileride, hisselerin yüzde kaçı satılacaksa, bununla ilgili olarak her şeyden önce, şirketin toptan değerini bilmek gerekecek. Ama, daha bu noktada bile, Türk Telekom'un yeni Genel Müdürü henüz iki hafta önce Meclis'teki KİT Komisyonu'nda haklı olarak şöyle konuşmuş: ‘‘Tabanı 10 milyar dolar olmak kaydıyla diye bir fiyat konmuş zannediyorum... Ben 10 milyar dolarlık bir Türk Telekom kabul etmiyorum... Türk Telekom'un bugüne kadar duran varlıklarının tespiti yapılmamıştır. Şirket binalarının, sosyal tesislerinin, altyapısının, kablolarının, santrallarının değeri belirlenmeden fiyatı belirleniyor ise ben buna katılmıyorum. Ancak, arkadaşlarımızla görüştüğümüzde de, birtakım bilimsel verilere dayanarak bu belirlemenin yapıldığı söyleniyor.’’
Bu, Türk Telekom hisseleri satışa çıkarıldığı zaman düşünülecek bir konu.
Ama, şu günlerde, Ulaştırma Bakanlığı'nın genel sorumluluğu altında Türk Telekom'ca açılacak GSM lisans ihalelerinde fiyat saptama konusunda sorun var.
Şirketin genel değerindeki belirsizlik bu noktada da görülmekte.
Gerçekçi bir ihale bedeli saptayabilmek için, bugün lisans sahibi olan iki şirketin gelirleriyle bir karşılaştırma yapmak gerekiyor. Ama, o şirketlere bu hakkın verilmesinde ve sürdürülmesinde yapılan vahim hatalar dolayısıyla, onların elde ettikleri gelirlere bakıp yeni ihaleler için gerçekçi bir fiyat belirlemek çok güç. Olupbitenlerden sonra, bugün belirlenecek her bedel, aşırı yüksek bulunacak kadar gerçek dışı olabilir.
Çünkü, GSM alanında atı alan Üsküdar'ı geçmiş, piyasanın büyük bir bölümünü kapmıştır: 23 Kasım 1993'te imzalanan gelir paylaşımı sözleşmelerinden bugüne kadar yapılan hatalar ve göz yumuşlar sonucunda, yeni lisansların verilip tam rekabetin sağlanması için öngörülen 400 bin abonelik eşik çoktan aşılmış, şirketlerden biri dört buçuk, öbürü de bir buçuk milyon abone sayısına ulaşmıştır.
Bu noktaya gelişin öyküsü, tek yazıya sığmayacak kadar uzun ve ilginçtir.
Paylaş