Mümtaz Soysal: ‘Baypas’çılar

CUMHURBAŞKANI'nın bazı atama yetkilerini başbakan ile bakanlara devreden ve geçen gün komisyon aşamasını geçen yasa tasarısının niçin hazırlandığını ayrıca anlatmak gerekli mi? ‘‘Beş artı beş’’ formülünün yine Anayasa değişikliği gündemine sokulmasıyla bunu birleştirince, seçilişinden pişmanlık duyulan bir kişiyi baypas etme niyeti açıkça belli olmuyor mu?

Türkiye soygunu, devletin tepesinde hukuka saygıyı ve tutumluluğu hazmetmediği gibi aşağılarda da, hukuksuzluğa ve savurganlığa yatkın görevliler istiyor. Oralarda kalabilmişlerin süpürülüp yenilerin kolayca atanabilmesi gerek. Yasa yürürlüğe girince, müsteşar yardımcılarından başlayıp vali yardımcıları, kaymakamlar, genel müdürler, bakanlık müfettişleri, Maliye Bakanlığı hesap uzmanları, devlet başkanının imzası olmadan atanabilecek.

Kamu hizmetinde o düzeye yükselen insanlara ‘‘cumhurbaşkanı imzasıyla atanmışlık’’ onuru çok görülmekte: olur a, koalisyon ortakları arasındaki ‘‘adamımız’’ paylaşımlarını Çankaya fark eder de engelleyiverir!

Baypasçılık, Türkiye soygununun pek sevdiği yöntemlerdendir.

Dikkat edin, Ulaştırma Bakanı bile Türk Telekom satışında baypas edilişini anlatmak için çırpınıyor. Tuhaf değil mi: Ulusal iletişimin başlıca kurumu olan bir kamu şirketinde hisselerin yüzde 34'ü, güvenlik önlemleri alınmadan ve yönetim üstünlüğü verilerek satılıyor ve siyasal sorumlu bakan devre dışı.

Dedikodunun bini bir para. Belli ki, bakan, dedikoduları doğuran bir şeyleri engellemeye, dönmekte olan dolapları durdurmaya çalışmaktadır.

Belki de, zaten GSM devirleriyle zayıflatılmış müthiş bir gelir kaynağının büsbütün kamu elinden çıkmasını önlemek için çabalıyor. Kurumda da feryatlar yükselmekte: ‘‘Yüzaltmış yıllık tecrübesiyle her yıl katrilyonlara ulaşan bir gelirin sahibi, çağdaş telekomünikasyon teknolojisinin kullanıcısı ve sunucusu, yetmiş bin ailenin ekmek kapısı, Türkiye ekonomisinin itici gücü Türk Telekom'u hırpalayan, onunla oyun oynayan, çeşitli platformlarda güçsüz, küçük düşüren tavırlar’’ yüzünden morali bozuk, çalışma şevki kırık insanlar var.

Ama Türkiye soygunu, yüreklerinde kamu hizmeti heyecanı kalmış olan bu insanların baypas edilmesi ve dizginlerin satışçılara geçmesi için diretiyor.

Baypasçılık, ülkenin her yanını sarmıştır. İlginç olaylar yaşanmakta.

Örneğin, satış sonrası devir sözleşmeleri tamamlanmak üzere olan Muğla santrallarında, Yatağan, Yeniköy ve Kemer'de, insanları zehirlemek pahasına baca filtrasyon çalışması baypas edilip malzeme stokları artırılmakta ve sosyal tesisler yeniden boyanıp bina onarımlarına trilyonlar akıtılmaktadır. Çünkü filtrasyonu kamu tamamlayacak, stoklar ve yenilenmiş tesisler ise alıcılara kalacaktır. Görevlilerin bir bölümü alıcılarla çoktan anlaşarak geleceklerini güvence altına alıp o dönem için çalışmaya başlamışlardır bile.

Türkiye, kamunun çıkarı, halkın ekmeği ve insanların namusu baypas edilerek soyulmaktadır. Buna ‘‘dur’’ diyecek güç mutlaka oluşturulmalıdır.