"ANKARA takımları çok şanslı. Meclis, Hükümet, Bürokrasi hep yanı başında. Her türlü destek için kişi ve kurumlar, sıraya girmiş. Bir eli yağda, bir eli balda. Diğer şehir takımları, bir tane Bakan’a hasretken, onların maçları adeta Bakanlar Kurulu toplantısı gibi. Milletvekilleri, oturacak yer dahi bulamıyorlar."
Diğer şehir takımları, herhalde Ankara’yı böyle görüyorlardır. Belki de Ankara takımlarına, o gözle bakıp, imreniyorlardır.
Ne bilsinler Milletvekilleri, Bakan ve Bürokratların sadece büyük maçlarda ve rakibe destek vermek için Şeref Tribünü’nü doldurduğunu..
Ve ne bilsinler ki, son yıllardaki tüm Valilerin, Stadın yolunu sadece Bayramlarda bulabildiğini.
Gerçi Belediye Başkanımız, sıkı bir futbol tutkunu, mümkün olduğu kadar maçlarda yerini alıyor. Ama her zaman öncelik, kendi takımı Ankaraspor’da.. Diğer iki takıma, pek sıra gelmiyor. Aslında yaz başında verilen, benzin istasyonu sözü var.. Belediye meclisi gündemi, yoğun olduğundan mıdır bilinmez, ondan da henüz ses yok.
Elbette her olayın bir istisnası vardır. Buradaki istisna da Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz..Ercüment Müdür, herkesin açığını kapatıyor. Her spor olayında yerini aldığı gibi, Gençlerbirliği ile Ankaragücü’nün, bayramlaşma törenlerinde bile en önde. Adeta bir kulüp yöneticisi gibi, her an futbolcuların yanı başında. Hiç beklemediğin anda yemek masasında ya da birlikte televizyon karşısında. Her zaman, yanında kısacası..
Artık onu kulüp tesislerinde görmek, olağan hale geldi. Ama son Ankaragücü-Kayseri Erciyes maçından sonraki davranışı, göz yaşartacak cinsten. Sevgili Müdür, Ankaragücü’nün 4-1 galibiyetinden o kadar mutlu olmuş ki, Başkan Cemal Aydın ile birlikte, futbolcu ve teknik kadroyu, tek tek kutlamak için soyunma odasına kadar inmiş.
Senelerdir, deplasmanda maç seyrederiz. Gittiğimiz yerlerdeki yetkililerin, o şehrin takımına verdikleri destek, bizleri hep kıskandırmıştır. Bırakın maddi, birazcık manevi desteğe bile hasret kaldığımız Başkent’te Ercüment Müdür’ün bu sıcaklığı, doğrusu içimizi ısıtıyor. Bir Ankaralı olarak, bir yönetici veya yazar olarak, içimizdeki bu sıcaklığı yansıtmak istiyorum ve "Sevgili Ercüment Müdürüm sana teşekkür ediyorum.." İyi ki varsın..