Paylaş
İZMİR pupa yelken, demiştik. Müthiş bir kent... Sabahlara kadar hayat sürüyor. İnsanların yüzü gülüyor.
Bir de bizim Ankara'yı düşünün! Kısır çekişmeler, yoktan var edilen sorunlar, çözümsüz sorular...
İzmir yaşıyor.
Ege-Koop Paneli'nde Efes Oteli'nin büyük salonu tıklım tıklım... Konumuz; yeni cumhurbaşkanı, yeni dönem...
* * *
Cumhurbaşkanlığı Türk ulusu için önemli bir makam; Mustafa Kemal Atatürk'ün oturduğu yer.
Özal ve Demirel, yetki ve görev açısından çok hareketli, fonksiyonu zirvede olan cumhurbaşkanları idi.
Ahmet Necdet Sezer'in konumu önce yadırgandı. Ama yavaş yavaş alışıyoruz.
Panelde, Prof. Toktamış Ateş, Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila, Prof. Erol Manisalı, ben ve Metin Akpınar, konuşmacı idik. Paneli Ümit Gürtuna yönetti. Sunuşu, Prof. Mümtaz Soysal yaptı.
Ama önce Ege-Koop Genel Başkan Hüseyin Aslan konuştu:
-Cumhurbaşkanlığı makamı, Atatürk'ten bu yana devlet geleneğimizde özel, önemli, öncelikli ve ağırlıklı bir konuma sahiptir. Cumhurbaşkanı; ülkenin birliğini, devletin tekliğini ve Türk milletinin bütünlüğünü temsil etmektedir. Cumhurbaşkanı hem devletin, hem de milletin başıdır. Aynı zamanda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de başkomutanıdır.
Fazla söze ne hacet!
Ama Hüseyin Aslan, Atatürk'ten İnönü'ye, Celal Bayar'dan Cemal Gürsel'e, Cevdet Sunay'dan Fahri Korutürk'e, Kenan Evren'den Turgut Özal ve Süleyman Demirel'e uzanan cumhuriyet çizgisini de değerlendirdi.
Paneli Ege TV naklen yayınladı... Tam üç buçuk saat süren bir canlı yayın.
* * *
Yazdıklarım ortada... Ben cumhurbaşkanlığı seçiminde başta iki emekli Genelkurmay Başkanı'nın; Orgeneral Necip Torumtay ve İsmail Hakkı Karadayı ile Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden'in seçilmesini istiyordum.
Eski başbakan Mesut Yılmaz ve ardından Ecevit, Demirel'in görev süresinin uzatılmasından yana öneri yapınca ve tavır koyunca bu çözümü de çok yerinde bulmuştum.
Demirel, cumhurbaşkanı olarak ulusun tüm fertlerini kucaklamıştı.
Orta Asya, Ortadoğu, Balkanlar başta olmak üzere Avrupa'da ve dünyanın pek çok ülkesinde deneyimi, birikimi ve usta politikacılığı etkili oluyordu.
Keser döndü, sap döndü... Şartlar Ahmet Necdet Sezer'i Köşk'e taşıdı.
Atatürk'ün makamında oturan herkes bu ulusun devlet başkanıdır.
Ege-Koop'un panelleri hep böyle; yapıcı, kalıcı, onarıcı, akılcı ve öğretici oluyor. Keşke, tüm sivil toplum kuruluşları Ege-Koop kadar olabilse!
Paylaş