Paylaş
Fazilet Partisi'ne dün arka arkaya iki bomba düşüyor. Önce, DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in, Yargıtay Başsavcılığı'na FP hakkındaki suç duyurusu geliyor. Yüksel suç duyurusunda Necmettin Erbakan'ın FP'yi yönlendirdiğini ileri sürüyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, bu başvuruyu jet hızıyla işleme koyuyor ve TBMM Başkanlığı'na şu yazıyı gönderiyor:
‘‘Kapatılan RP'nin milletvekillerinden FP'ye geçenlerin isimleri ve geçiş tarihlerini...’’
Bu iki işlem, Necmettin Erbakan'ın siyasi yasağını kaldırmak için 10 gündür çaba gösteren FP'de frene basılmasına neden oluyor.
Önceki gün seçimin iptali ile ilgili önerge konusunda ısrarlı olan, hatta içtüzüğü bile yok saymaya varan davranış gösteren FP, ‘‘ricat’’ ediyor.
Genel kurul salonunda FP'nin sert itirazları ile karşılaşacağını sananlar yanılıyor.
Genel kurulu yöneten Uluç Gürkan'ın bir gün önce korsan bir şekilde gündeme sokulan seçim iptali ile ilgili önergeyi ‘‘yok saydığını’’ açıklamasına FP'den bir tek itiraz eden dahi olmuyor.
Oylamadan sonra FP kulisine de bir sakinlik hâkim oluyor.
***
Baştan beri seçimlerin iptaline karşı çıkan ve bu konuda grubunu ikna etmek için çaba gösteren FP'li Bülent Arınç, kuliste şöyle diyor:
‘‘Keşke baştan beri ben haksız olsaydım. Ama dediğimi anlatamadım...’’
Yanında bulunan FP'li arkadaşları, Arınç'ın sözlerine kulak kabartıyor.
Arınç ise her zamanki sakin üslubu içinde şöyle devam ediyor:
‘‘Ben bir şeylerin olmaması gerektiğini söyledim. Sonuçta benim dediğim noktaya gelinmiş oldu.’’
Bugüne kadar yaşananlar FP'ye bir zarar getirmedi mi?
Arınç, önce bir şey söylemek istemiyor. Bir süre boynunu bükük durduktan sonra ekliyor:
‘‘Artık olan oldu. Şimdi bu çocuk bizim, bu çocuğa sahip çıkacağız...’’
FP'de liste dışı kalan Mehmet Altınsoy ise gelişmeleri şöyle yorumluyor:
‘‘Olması gereken oldu. Baştan beri bizimkiler yanlış yaptı. Şimdi o yanlış düzeltildi.’’
Her ne kadar liste dışı kalmış olsa da seçimin iptali ile ilgili tavrı doğru bulmuyor.
FP'li Aydın Menderes biraz ilerde arkadaşları ile sohbet ediyor.
Menderes seçimin ertelenmesi ile ilgili kararda neden ısrarcı olmadıkları yönündeki soruya şöyle karşılık veriyor:
‘‘Bu aşamada yapılacak bir şey yoktu...’’
***
Yaşananların FP'ye oy kaybettirip kaybettirmediği sorusuna Menderes'in yanıtı farklı oluyor:
‘‘Siz iki gün önceki gelişmelere değil, asıl Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı'nın bu tavrından sonraki gelişmelere bakın. Ondan sonraki durumu iyi değerlendirin...’’
Menderes fazla bir şey söylemeden arabasını sürüp ilerliyor.
FP'de ise şu görüş hâkim oluyor:
‘‘1983 yılında Özal da aynı durumdaydı. Ama vatandaş ona oy patlaması yaptırdı. Aynı şey şimdi de FP için olacak...’’
Bir kesim tarafından dile getirilmiş olsa da FP'de ağırlıklı görüş bunu doğrulamıyor.
‘‘Hoca'yı kurtarmak uğruna partiyi yok edemezdik’’ görüşü öne çıkıyor.
Meclis'te 18 Nisan'da seçimin yapılması kesinlik kazanıyor.
Bu dönem siyasetten tasfiye olacaklar netleşiyor.
Başında da Necmettin Erbakan yer alıyor.
Paylaş