Paylaş
Diyeceğim o ki Kükürtlü Mahallesi’nde ortalık karıştı! Nasreddin Hoca Çocuk Oyun Parkı’nın gerçek sahipleri, Mahalle Muhtarı Canan Akın Erdem, civar sakinleri, çocuklar, bazı yerel gazeteler hak arayışına katıldı. O günkü yayımımızda da belirttiğimiz gibi; pankart açıldı ve seslerin duyurulması için eylem yapıldı. Mahalle sakinlerinin haklı eylemlerine destek olmak için CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın’da katıldı.
SONUNA KADAR TAKİP EDECEĞİM
Milletvekili Erkan Aydın’la yaptığım röportajımda; Aydın: “Kentlerde her taraf beton oldu, biz bir metrekare yeşil alana muhtaç hale geldik. Eskiden ‘Yeşil Bursa’ olarak bilenen Bursa, bu konuda çok gerilere düştü. Şimdi hal böyleyken çocuk parkını hem de oradaki yeşil alanı yok etmek insani ve vicdani olarak kabul edilemez. Burasının bir yandaşa ya da müteahhite verileceği söylendi. Osmangazi belediyesi bunu durdurmalıdır. Birilerine rant sağlanmak için yok edilmemelidir. Bu konuyu da sonuna kadar takip edeceğim.” dedi.
‘NE LAZIM ONA BAKMAK LAZIM’
Daha sonra da ilgili sorunun üst düzey muhatabı olan Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Yunus Şahin’le yaptığım görüşmede ise; Şahin: “Parkın akıbeti yapılacak olan çalışma neticesinde ortaya çıkacak. Burada bir bağış var mı arkadaşlar onu araştırıyor. Bunun akıbetini konuşmak erken. Burası imarlı bir yer, yeşil alan değil park alanı değil. Burada bu mahalleye ne lazım ona bakmak lazım” dedi.
FIKRA GİBİ HİKÂYE!
Şimdi… Otuz beş yıldır binlerce çocuğa eğlence imkânı sunan parktan ne gibi netice alınacak çalışma beklenir? Bağış olsa ne olmasa ne? Otuz beş yıl sonra bunu sorgulamak ve mevcut parkı bozmak biraz garip değil mi? Ayrıca muhtarıyla, mahalle sakiniyle “Bizler çocuk oyun parkımızı geri istiyoruz” diye eylem yapılırken… Neye bakacaksınız ki? Üstelik yeşil alanı ve çocuk oyun parkı yok denecek kadar az olan ilçemizde çocuk oyun alanı yapma vaatleri varken mevcut çocuk parkını yok etmek niye? Fıkra gibi hikâye! İnsanlığa ders veren fıkralarıyla meşhur olan merhum Nasreddin Hoca’nın adının kullanılması bu garip işe etken olmuş olmasın sakın!
Çevre katliamına kim dur diyecek?
Hürriyet Bursa gazetesi abonesi olan İnegöl ilçesi Çitli Mahalle Sakinleri adına yazan okurumuz emekli öğretmen Abdullah Karadeniz’in e-postasını özetimle aktarıyorum. “İnegöl’e bağlı Çitli Mahallesi (Köy) yaklaşık altı ay önce gündeme gelen çevre katliamından sonra aradan geçen zamana rağmen hala değişen bir şey olmadı. Zehirli ve kirli atıkların dere suyuyla yüzlerce tarımsal alan sulanmaya devam ediyor. Sebze ve meyvelerini ise özellikle Bursa halkı tüketiyor!
DOĞAYI VE İNSANLARIMIZI ZEHİRLİYOR
Kanalizasyon, evsel ve fabrika atıklarının bağlandığı dere; çevreyi, doğayı ve insanlarımızı zehirliyor. Durum kirlilik raporlarıyla belgelendi. Ancak buna rağmen dereden yapılan tarla sulamalarıyla yetiştirilen yüzlerce dönümlük arazideki sebzeler ve meyveler bizlere şifa olarak servis ediliyor! Köy sakinleri olarak bu durumu İnegöl Belediyesi’ne, asıl sorumlu olan Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ve Cimer’e iletmemize rağmen bugüne kadar hiçbir çalışma yapılmamıştır.
ZEHİRLİ ATIKLARLA BAHÇE SULANIYOR
Sadece İnegöl Belediyesi zabıta ekipleri bölgede araştırma / inceleme yapmış; atık ve zehirli suların dereye boşaldığını bu nedenle çevre kirliliğinin yaşandığını anlatan raporu bizlere de sunmuşlardı. Raporlarla da belgelenen çevre katliamı sonrası bile zehirli sebze ve meyve üretimi bölgede tam gaz devam etmektedir.” Sonra onkoloji hastanesinin kapasitesi yetmiyor! Yetmez tabi…
Bal kabağı da geldi mi tamamdır!
Endüstri Mühendisi olan okurumuz, Beren Aksu endişesini şöyle dile getiriyor: “Mudanya ilçesi Güzelyalı Mahallesi Tekne Sokak (Mudanya Sokak girişi) girişindeki asfaltın ortasındaki delik, ceviz büyüklüğündeydi. Bu delik her geçen gün büyüyor. Şu an içine bir greyfurt atsanız çok rahat girer! Bu gidişle bal kabağının girmesi de yakındır!” Mudanya Belediyesi’nin dikkatlerine…
Hürriyet Bursa yazıyor sorunlar çözülüyor:
Emniyet Müdürlüğü:
Bursa Emniyet Müdürlüğü’nden aldığım bilgiye göre; TELEFONLA KONUŞMA başlığımla yayımlamış olduğumuz şikâyetimiz doğrultusunda 16 M 00197 plakalı BURULAŞ otobüs şoförüne ‘Seyir halinde cep veya araç telefonu ya da benzeri haberleşme cihazlarını kullanmak’ suçuna istinaden Madde 73/C’ye göre 314 lira para cezası kesilerek yaptığı işin tehlikeli olduğuna dikkat çeken konuşma yapıldığı hususunda bilgilendirildim. Yine, ENDİŞE SAÇAN ARAÇ başlığımla yayımladığımız haberdeki terk edilmiş aracın (Nilüfer ilçesi Cumhuriyet Mahallesi) araç sahibine ulaşılarak aracın kaldırtıldığını ve kaldırtılması anına şahit olan video kaydını da tarafıma yollayan Bursa Emniyet Müdürlüğü, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne teşekkür ediyorum.
Paylaş