Paylaş
Çok ciddi sorunlara sebep olacak olan bir konunun anlatıldığı e-postayı okudum ve özetini çıkarttım. Yayımlıyoruz: “Ben Sabri Aslan. Kestel, Dudaklı Mahallesi sakinleri adına yazıyorum. ‘Yıllar önce yapımı başlayan yüksek hızlı tren köprüsüne neden mola verildi?’ Sorusunun derdinde değiliz. Derdimiz, tren yolunun ayaklarını oluşturan köprünün arka yüzüne çekilen beton duvarın önüne dizilen kayaların derdindeyiz! Çoğu 2 ila 4 ton arasında bulunan kayaları üst üste dizdiler ve gittiler.”
KAÇ EV YERLE BİR OLUR?
“Hafif şiddetli bir depremde ya da 22 Haziran 2020 tarihinde oluşan Dudaklı sel felaketinin (Gazetelerde, ulusal televizyon kanallarının tamamında ve birçok yabancı haber ajanslarında ilk haber olmuştu) bir benzeri olursa o kayaların hepsi Keloğlan efsanesinde yuvarlanan kayalar gibi yuvarlanacak! Demedi demeyin... Daha sonra kaç kişi ölür ya da sakat kalır? Kaç ev yerle bir olur? İşte bunu da biz bilemeyiz!”
HER YERE BAŞVURU YAPILDI
“Ama ‘Görünen köy kılavuz istemez’ demiş atalarımız. Şikâyetimize dikkat çekebilmek için gidebildiğimiz her makama gittik. Buna şahit olacak onlarca belgemiz var. Acaba ölüme karşı hazırlıklı olalım diye mi böyle yapıyorlar(!)”
VALİ CANBOLAT’IN DİKKATİNE
Gerçekten çok üzücü bir durum bu Sabri Aslan. Gücünüz çerçevesinde gidebileceğiniz her makama başvurduğunuzu belirtmişsiniz. Öyleyse; ilimizin en yetkili yöneticisi olan Vali Yakup Canbolat’ın dikkatlerine’ diyeyim... Deprem, olur mu? Olur. Aynı sel, tekrar eder mi? Eder; ammmann...
Dikkat kano çıkabilir!
Hürriyet Bursa gazetesi abonesi olan Doktor Ebru S., “Nilüfer Belediyesi’nden bir ricamız var. Konak Mahallesi Bilginler Caddesi Cephanelik Sokak No. 9/9 önündeki kaldırımlarda kullanmamız için kano tahsis edilmesini rica ediyoruz! İlgili fotoğraflarımı yeşil alan sulaması yapan aracın gidişinden 12 saat sonra çektik. 39 derecelik bir ısıya maruz kaldığımız sıcaklıkta bu su... Bir de yağmurda görün asıl. Kano istiyoruz çünkü bu kaldırımlara su düşünce göl oluyor! Bu yüzden biz de kanoya binerek geçişlerimizi yapalım diyorum. Derseniz ki; ‘kaldırımın onarılmasını neden değerlendirmezsiniz?’ Yetkilisinin kaldırımı laf olsun cinsinden yapıp şov derdinde olduğu yerde bırakın biz de biraz şov yapıp kano isteyelim!” diyor.
TABELA DA ASILSIN
Bence denenebilir bir proje Doktor Elif Hanım. Hem böylece daha iyi gülümsersiniz Nilüfer’de! Bu esnada kano hizmeti verilirse şayet bir önerim var. Yol boyuna ‘dikkat kano çıkabilir’ tabelası dikmeyi unutmayın derim!
Tam da orada olması garip ve tuhaf çünkü...
ADININ açılanmasını istemeyen bir kamu çalışanının e-postasını özetimle aktarıyorum: “T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önündeki tozlu topraklı, alacalı bulacalı, çukurlu mukurlu, çakıllı makıllı hizmet veren kaldırım yayalar için çeşitli olumsuzluklara sebebiyet vermektedir. Aslında bu sorun neredeyse her kaldırımımızda var. Ancak tam da burada olması birazcık garip birazcık da tuhaf değil mi?”
HÜRRİYET BURSA YAZIYOR, SORUNLAR ÇÖZÜLÜYOR
Göktaş ilgilenince...
OSMANGAZİ’de bulunan ve sorumluluğu Osmangazi Belediyesi’nde olan Şehebettinpaşa Çocuk Oyun Parkı duvarıyla ilgili şikâyetlerinizi yayımlamıştık. Muhatabı olan Osmangazi Belediyesi’nden yine ses çıkmayınca Büyükşehir Kent Estetiği Müdürü Yükseler Göktaş’tan yardım talebinde bulunmuştuk.
Talebimize aynı gün içinde yanıt vererek önce duvardaki kırık alanları tamir ettirmek suretiyle şikâyete sahip çıkıp sorunun giderilmesine vesile olan Göktaş’ı ve kıymetli zanaatkâr ekibini candan tebrik ediyorum. Yükseler Göktaş; sizdeki sorumluk ve sahiplenme hastalığının diğer yetkililere bulaşmama sebebini çok merak ediyorum açıkçası! Acaba onlar da merak ediyorlar mıdır? (!)
Oraya da el attılar
HÜRRİYET Bursa gazetesi abonesi olan Tofaş (Fabrika) Boya Metod Bakım Uzmanı Üzeyir Uygun, bu kez farklı bir konuyla misafirim oldu. Uygun, özetimle: “Nilüfer ilçesi Gümüşdere Caddesi üzerinde asfalt yaması yapılırken gördüm. O esnada aklıma benim de ikamet ettiğim sokak olan Berrak Sokak’taki bozuk zemini onartmak geldi. Sorunumuzu Nilüfer Belediyesi’nin de taşeronu olduğunu öğrendiğim asfalt ekibinin lideri olan Şantiye Şefi Muhammed Kurum’a göstererek anlattım. Şef Muhammet Kurum: “Olur tabi ki beyefendi. Burada bir sorun var. Hazır buradayken yapalım. Bir masraf daha olmasın...” diyerek ekibiyle birlikte sorunun giderilmesine vesile oldu. Kendisine köşeniz aracılığıyla teşekkür etmek istiyorum müsaadenizle...” diyor.
Elbette, müsaade sizindir Üzeyir Uygun. Hem de zevkle ve keyifle. İşte böyle olmalı tüm işlerimiz. Helal olsun...
Paylaş