Çekirge’de bir türlü sonuç alamıyorum

“Osmangazi Çekirge Mahallesi’nin muhtarıyım! Bursa’nın üç büyük ilçesi olan; Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçeleri içinde muhtarına muhtarlık binası, ofisi, dairesi, kulübesi, prefabriği artık ne derseniz layık görülmeyen tek muhtarım. Yanlış duymadınız, seçmenime hizmet vereceğim zorunlu hizmet alanım yok. Üstelik Osmangazi, merkez ilçeler içinde en büyük ilçe olma özelliğine sahipken... İlimizde, belediyenin imkânlarıyla milyonlarca lira değerindeki muhtarlık makamlarında hizmet veren muhtarları görünce ‘imrenmiyorum’ desem yalan olur inanın...

KENDİM KİRALADIM

Biraz eski de olsa şu an hizmet vermekte olduğunuz tarihi bir binanız var ama?’ diyecek olursanız ona da cevap vereyim. Bu bina kiralıktır. Kiracısı da T. C. mührü taşıyan garip Muhtar Coşkun Alıntaş’tır! Mülk sahibinden Allah kırk bin kere razı olsun. Burasını Çekirge Mahallesi’nin ‘garip’ muhtarına tahsis eden evin sahibi çok iyi bir insan... O iyi insan, ‘Gel burası senin resmi konutun olsun. Kira konusunda da takdir senindir. Zora düştüğün an ya da zora düşeceğini hissettiğin ay sakın kira ödeme’ dedi. Dediğinin arkasında durdu ve durmaya da devam ediyor ayrıca...”

NETİCE ALAMIYORUM

“Anlayacağınız, şu an Bursa’nın en dertli muhtarıyla konuşuyorsunuz. Çekirge’de vatandaşların ardı arkası kesilmeyen istekleri ve şikâyetleri bitmek bilmiyor. Bu süreçte benim ne maddi gücüm var ne insan gücüm var. Manevi gücüm de yokmuş onu da anladım muhtar olunca! Aldığım şikâyetleri Osmangazi Belediyesi’ne mail yoluyla bildiriyorum. Hem de yağmur gibi. Tabii netice alamıyoruz.”

EN BÜYÜK SORUN KENTSEL DÖNÜŞÜM

“Mahallemizin en büyük ve en acı sıkıntısı kentsel dönüşüm hizmetinden tamamen mahrum bırakılmış olmamızdır. On beş bine yakın seçmenin ikamet etmiş olduğu konutların büyük çoğunluğu 50 yıl önce yapılan bina ve evlerden oluşmakta. 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında birçok binamız çok ciddi yaralar aldı. Bu yaralar sıva, alçı ve boya ile saklandı. En çok yarayı alan Goncagül Sokak’taki binalarımızdı. Onlar da devlet malı olduğu için yıkılarak yenisi yapılmıştı. Ya maddi gücü olmayan halkımız? Ben ve ailem de dahil olmak üzere resmen ölmeyi bekliyoruz. Orta şiddette bir depremi beklemek ve bu deprem sonrasında da felaketi yaşayacağını bile bile bir şeyler yapamamak çok üzücü...”

YARIŞMA VAR AMA...

“Osmangazi Belediyesi 2017 yılında ‘Çekirge Meydanı Mimari Kentsel Tasarım ve Peyzaj Tasarım Yarışması’ adı altında bir yarışma yapmıştı. Yarışmada da birinciye 100 bin lira ödül verilmişti. İki kez kitapçıklar bastırılmıştı. Mahallenin muhtarı olarak yarışma sonrasında ortaya çıkan en önemli eserimiz Çekirge Meydanı’nda yol ortasındaki kaldırımda kobra yılanı gibi dikilen enerji kabloları oldu. Sizlere de hatıra olsun diye bakınız önünde poz verdim. Yine aynı yerde (Çekirge Meydanı’ndaki yaya geçidi yanı) pozuma da bakınız lütfen. Tam arkamda 1. Murat Hüdavendigar’ın yaptırdığı ve adıyla tanımlı olan devasa minareli camisi var. Görebiliyor musunuz? Yok. Yanında da kendisine ait olan dış organlarının defnedildiği kabri var. Tarihin görülür olması önemli ama biz göremiyoruz.”

SAĞLIK OCAĞINA ULAŞMA MESELESİ

“Mahallemizde bir aile sağlık merkezi (Sağlık ocağı) var ki; ne siz deyin ne de ben isyan edeyim. Dağın eteğinde olduğu yetmezmiş gibi sağlık merkezi sonrasında yerleşim alanı yok. Hele bir yokuşu var; görmeniz gerekiyor. Araçlar bile zor çıkıyor bu yokuşu. Sanatoryum yapılacağı yere sağlık ocağı yapılmış. Sizin sık sık gündeme getirmiş olduğunuz İntam Denizi’yle alakalı olarak onlarca müracaatım oldu. Oldu da ne oldu? Sadece sizin her yazınız sonrasında toprak takviyesi yapılıyor. En son olarak da kum boşaltıyorlardı! Uludağ Caddesi üzerinde ‘villa imar planlı’ olarak yapılan onlarca metruk binada aklınıza gelebilecek türlü türlü çirkin iş yapılıyor. İşin üzücü yanı ise bu binaları Uludağ’a çıkan her kişinin görüyor olması...”

KUBİLAY’A MORAL OLABİLİRDİ

“Selvili Cadde’de bulunan beton zeminli futbol sahasıyla alakalı olarak (Süleyman Çelebi Parkı) ‘Zemini toprak olmalı. Hem etrafında müsait alan var neden büyütmüyorsunuz? Ayrıca belediyemizin iş yaptırdığı yüklenici firmanın kalitesiz işçiliğiyle alakalı olarak burada bulunan basket potasının üzerine düşmesi sonucu felçli kalan kardeşimiz Kubilay Yılmaz’a değer katılması bakımından alana ismi verilsin’ diye onlarcası dilekçem var. Var da ne değişti?”

TUZ BETONU YEDİ

“Ana sınıfı da bulunan 1. Murat İlk ve Ortaöğretim Okulu’na bir dokunalım bin ah işitelim. Okul önündeki 53 basamaklı merdivende bir engelli rampası var ki; demeyin gitsin. Engelli aracı kullanan kişinin ya da bebek arabalı bir ebeveynin bu rampayı kullanması demek, felakete davetiye çıkartması demek. Bahsettiğim basamaklara geçen yıl beton üzerine yine beton atılmıştı. Geçtiğimiz kış ayında basamaklara atılan tuz, dökülen betonu kâğıt helva gibi kaldırdı. Basamaklar tuz gibi olan beton pisliğiyle boğuşuyor. Atılan tuz sonucu 10 ay önce dökülen beton tuz buz oldu! Pisliği bitmek bilmiyor...”

SOKAKLAR KARANLIK

“Ayrıca okul servis araçları meselesi de var. Okula öğrenci getirmek ve almak süreci başlı başına kâbus! Çünkü okulla bağlantısı olan ve mecburi kullanım zorunluluğu olan sokağımızın birçok alanında (Mustafa Sokak) iki aracın yan yana geçebilmesi asla mümkün değil. Bir de park meselesi eklenince işin içine... Bu sebepten dolayı çoğu zaman kavgaların yaşandığına tanık olanlardanım. Şunu da belirteyim, okulumuz da çok eski yapıdır. Yani depreme dayanma gücü yok. Sokaklarımızdaki aydınlatma sistemleri ve altyapı hizmetlerimizin durumu perişan. UEDAŞ’la ilgili şikâyetlerimiz dikkate alınmıyor. Bolca BUSKİ’nin arızalarına tanık oluyoruz. BUSKİ kanadınca sorunlarımız derhal gideriliyor. Ancak sistemler de eski, yenilenmesi şart.”

KAPIYA ZİNCİR VURULDU

“Çekirge Caddesi üzerinde bulanan Kükürtlü Kaplıcaları, dinleme alanı yıllardır terk edilmiş vaziyette. Yemyeşil çehresiyle, yüzlerce yaşında olan ağaçlarıyla, onlarca dönüm arazisiyle bomboş olarak duruyor. Bir diğer mükemmel dinlenme alanı da Havuzlupark. Gel gelelim burası da terk edilmiş durumda. Kentimizde fizik tedavi hastanesi adıyla tabi kaynak suyuyla hizmet veren en büyük ve en donanımlı hastanemiz olan İlker Çelikcan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin önündeki asfalt asfaltlıktan çıkmış durumda. Durumu onlarca kez bildirdim. Yenileniyor ama haftası gelmeden kazma işlemleri tekrardan başlıyor. Semtimizde Hüsnügüzel adıyla yüzlerce yıl hizmet vermiş olan muhteşem Bursa manzaralı bahçemiz vardı. Onlarca yıl önce kapısına zincir vuruldu.”

İHBAR ALIP AKTARIYORUM AMA SONUÇ ALAMIYORUM

“Sokaklarımızda sayısız boş arsa var. Her biri pislik içinde... Çoğu fare yuvası. Başıboş köpek endişemiz de var. Çocuk oyun park alanları yok denecek kadar az. Olanların durumu da hiç iç açıcı değil. Mesela; Goncagül Sokak’ta bulunan Goncagül Çocuk Oyun Parkı. Parkın zeminine kum döktüler. Kedi ve köpeklerin tuvaleti oldu bu parkımız. Çocuklarımız hayvan pisliği içinde oynuyorlar. Oysaki günümüz imkânlarında böyle yerlere kauçuk zemin kaplaması döşeniyor... Durumun düzeltilmesi için elli kere mail attım. Yine hüsran. Ben ihbar alıyorum ve aktarıyorum ancak sonuç alamıyorum. Vatandaş da haklı olarak bana sitem ediyor. Elimde sihirli değneğim yok.”