Biyonik insan mı sanıyorsunuz kendinizi?

 Ayrıca İslam alemince en kutsallar arasında ilk beşte anılan Yıldırım Bayezit Han’ın yaptırdığı Ulucami ile dünya ülkelerinin tamamı tarafınca sevilen ve saygı duyulan Büyük Komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün heybetli heykeline ev sahipliği yapmasıyla da çok özel bir caddedir.

ADRENALİNE BAYILIYORUZ(!)

Vaziyet böyle olunca hani deriz ya ‘şımardı’ işte öyle oluyoruz galiba! Şöyle ki; burası Bursa’da bulunan caddeler arasında en kısa mesafeli cadde olmasına rağmen biz yayalar için yürüyen merdivenleri de bulunan yüzde yüz güvenli ve yine yüzde yüz kontrol altında tutulan AVM’li üç adet yaya alt geçidimiz var. Buna rağmen de adrenalin yaşamaya (Bazılarımız) bayılıyoruz! Mesela Ulucami girişi ya da çıkışı olan sokaktan yolun karşısına geçiş için on beş metre mesafede bulunan yaya alt geçidini kullanmak birçoğumuza ölüm geliyor! Peki... Aynı yerde onlarca yayaya araç çarpmadı mı? Bu da gazetelerde manşet haber olarak yayımlanmadı mı? Öyle ise bu ısrar ve inat niye?

TRAFİK POLİSİ DE GÖRÜYOR

Sizler biyonik insan olduğunuzu mu düşüyorsunuz? İşin bir başka ilginç yanı da bu yasaklı geçişlerin çoğunun trafik polislerinin gözü önünde yapılması… ‘Sevgi ve saygı bitti’ derken yasa korkusu da mı bitti eyyy biyonikler!

 NE OLUR DALGA GEÇMEYİN

Adının açıklanmasını istemeyen bir engelli kardeşimiz, özetimle: “Geçirmiş olduğum bir rahatsızlık sonucu yaşamımı tekerli araç kullanarak devam ettirmek zorunda kaldım. Özgürce yürümek, oturmak, koşmak öyle bir nimetmiş ki bu nimeti inanın tarif edemem. Allah kimseyi sağlığıyla imtihan etmesin. Yaşamımın her saniyesi kâbustan beter. En beteri de engellerimizle dalga geçilmesi! Ne olur bunu yayımlayınız. Burası sözüm ona en modern yaşam alanı olan Nilüfer ilçesi. Beşevler Caddesi girişinde bulunan (Kocamanlar Balık önü) yaya geçidindeki kaldırım girişine sunulan hizmete bakınız. Bordüre engelli rampası yapmışlar. Bu engelli rampası zaten başlı başına kendisi bir engel! Araçlarımız on – on iki santim civarı olan seti nasıl aşsın? Ayrıca devamında tam da dar alanın ortasına dikilen trafik sinyalizasyon sistemine ait direği dikmişler. Biz hizmet istemiyoruz. Sadece bizimle dalga geçmeyiniz diye yalvarıyoruz!” diyor.
Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi Belediyesi, Yıldırım Belediyesi, Nilüfer Belediyesi, UKOME, 14. Karayolları Müdürlüğü ve diğer belediyeler... Engelli kardeşime kesinlikle katılıyorum. Ne olur dalga bari geçmeyin! Unutmayınız ki hepimiz engelli adayıyız…

 GEREKLİ Mİ GEREKSİZ Mİ?

Hürriyet Bursa gazetesi okuru Oya Karagöz: “Dört Çelik Çocuk Hastanesi’nin yerini belirten devasa tabelanın yazıları silinmiştir. İki yıldır hastaneye gelip gidiyorum hep aynı. Madem ki gereksizdi neden yüz binlerce lira masraf ederek bu tabelayı diktiniz? Yok, gerekliydiyse neden bu duruma geldiğini görmediniz?” diyor.
Fatih Sultan Mehmet’in, babası 2. Murat’a yazdığı mektup gibi olmuş bu… Haklı serzenişinizin çözümüne yönelik olarak İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz’dan bir destek gelecek mi bakım. Bekleyip göreceğiz…

 BİR MASKE AĞACIMIZ EKSİKTİ O DA OLDU

Okurlarımızdan Zafer Zeker: “Zübeyde Hanım Taksi Durağı yanındaki ağaçta asılı olan maskeleri görünce gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Bunlar yeni maske mi alsam da taksam mı, yoksa kirli maske mi ben de kullandığımı yere atmayıp da assam mı çözemedim!” diyor. Zafer Zeker, olursa bu da yine bizde olurdu sanırım. Bi’maske ağacımız eksikti o da oldu desene…

HÜRRİYET BURSA YAZIYOR SORUNLAR ÇÖZÜLÜYOR

Bursa İl Müftüsü İzani Turan tarafınca aranmıştım. Turan, ANKARA’DAN MEKTUP VAR başlıklı yayımımızdaki sorunun (Lami Çelebi Camii) giderileceği konusunda bilgi vermişti. Nihayetinde eksik malzeme ve kalitesiz işçilikten kaynaklı olarak oluşan sorunların giderildiğini gördüm. Teşekkür ederim. Açıklaması sonrasında emekliliğini veren Turan’a sivil hayatında başarılar diliyorum.

‘PLAKASIZ ARAÇ ARTIK OTOPARKTA’

İki gün önceki köşemde okurumuz Gıda Mühendisi Serap Güler’in: “Osmangazi ilçesi Adalet Mahallesi 1. Huzur Sokak üzerinde bulunan ve sahibi bilinmeyen plakasız hurda araç yıllardır sokağımızın huzurunu bozuyor. Adalete katkımız olsun diye kötü işlere de vesile olması mümkün olan araç için onlarca kez belediyemizi arayarak aracın kaldırtılması hususunda destek istedik. Tahmin edileceği üzere bir destek göremedik! Endişelerimiz var ve korkuyoruz. Şikâyetimizin dikkate alınması için kime gitmeliyiz Muhammet Bey?” diye dert yandığı şikayetini yayımlamıştık.

GÖZÜNÜZ AYDIN

Yayımımızla birlikte aynı gün içinde Bursa Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü’nce arandım. Müdürlük, özetimle: “Halkımızın huzurunu kaçırıp endişe ve korkularına sebep olacak olan her türlü ihbarları ve şikayetleri Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri olarak anında değerlendirerek neticesine kavuşturmak için canla başla 7/24 vazife başındayız. İhbar olarak saydığımız bahsi geçen plakasız araç ekiplerimizce otoparkımıza alınmıştır.” dedi. Kıymetli Bursa Trafik Şube Müdürlüğü, şahit fotoğrafınız için de ayrıca teşekkür ederim. Gözünüz ayın olsun Serap Güler ve Huzur Sokak sakinleri...